Burası çok güzel traduction Anglais
882 traduction parallèle
Burası çok güzel ama pahalı.
It is very nice, but this place is too expensive for us.
Burası çok güzel.
Oh, yeah. Oh, here it's beautiful.
Burası çok güzel.
It's nice here.
Burası çok güzel bir yer.
Beautiful country around here.
- Burası çok güzel bir yer, değil mi?
- Isn't it wonderful up here?
Burası çok güzel ve tamamen size ait bir dünya, başka şeye ihtiyacınız yok.
There isn't any need for that sort of thing in this beautiful, private world you have.
Burası çok güzel.
Oh, it's a beautiful place.
- Evet, burası çok güzel.
- Yes, it's nice here.
Burası çok güzel!
it's nice out here!
Burası çok güzel.
It's very nice here.
- Burası çok güzel.
- It's nice here.
Burası çok güzel.
It's so nice here.
Burası çok güzel ve huzurlu.
This is so beautiful.. and so peaceful.
Burası çok güzel.
It's just lovely.
Burası çok güzel.
No, it's so lovely here
Burası çok güzel gerçekten ; güzel bir öğle yemeği, güneş...
It's so nice in here - nice lunch, sunshine...
Burası çok güzel.
It's so pretty here.
Burası çok güzel bir dükkân.
What a lovely shop
Burası çok güzel.
It's beautiful here.
Burası çok güzel görünüyor.
The old place looks good.
Burası çok güzel.
Very nice here.
Burası çok güzel.
It's so beautiful here.
Burası çok güzel!
It's so nice and cool!
Burası çok güzel.
Hey, this is Very nice.
Burası çok güzel.
It's very beautiful here.
Burası çok güzel.
Oh, it's beautiful.
Burası çok güzel bir yer.
You have it very nice here.
- Burası çok güzel.
It's very beautiful.
Burası çok güzel.
- Oh, yes. This is fine.
Burası çok güzel.
Your place is cool.
- Burası çok güzel.
- It's so beautiful here.
Burası çok güzel bir yer değil mi?
lsn't this a beautiful place?
burası çok güzel.
This beautiful, soon-to-be patented rainbow maker.
Yağmur yağarken de burası çok güzel.
It's beautiful here when it rains too.
Burası çok güzel, değil mi?
Isn't it beautiful here?
Burası çok güzel bir ev, Guido.
It's a wonderful house, Guido.
Burası çok güzel bir malikane, Lady Chatterley.
Lovely estate you have here, Lady Chatterley. It's nothing, really.
Burası çok güzel...
it's so beautiful here...
İyi ki o kalabalıktan kaçmışsın, burası çok daha güzel.
Say, I'm glad you ducked out. It's much nicer here.
Burası çok güzel.
- I told you, I don't want a bath.
Burası çok güzel.
It's lovely here.
Güzel. Burası çok güzel.
It's lovely here.
Burası çok büyük ve güzel bir şehir.
This is a great big, beautiful city.
hava da çok güzel değilse o vakit burası dolar.
if the weather's not too nice... then it's busy.
Charles burada olman çok güzel. Burası ülkemize benziyor.
you see was a puff of smoke Irish air.
Çok yer gezdim ama burası şimdiye kadar gördüğüm en güzel yer.
I expect it's just about the prettiest place I've ever been to, and that's saying a lot.
Burası çok güzel ve huzur dolu.
It's lovely and peaceful here.
Göreceğiz. Ama burası böyle çok güzel.
But it's so nice here.
Burası gerçekten de çok güzel.
This place is beautiful.
Evet, burası kamp için çok güzel bir yer.
Yeah, this looks like a very nice place to pitch camp.
İşte burası. Çok güzel, evlat.
This is all right, boy.
burası çok güzelmiş 16
burası çok sıcak 100
burası çok karanlık 29
burası çok hoş 17
burası çok soğuk 56
burası çok kalabalık 22
burası çok gürültülü 18
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
burası çok sıcak 100
burası çok karanlık 29
burası çok hoş 17
burası çok soğuk 56
burası çok kalabalık 22
burası çok gürültülü 18
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel oldu 36
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel oldu 36
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32