Demek geldin traduction Anglais
1,275 traduction parallèle
Demek geldin.
Oh, there you are.
Demek geldin.
There you are.
- Demek geldin.
- Yep, I'm here.
Demek geldin!
So, you're here!
Demek geldin.
There you go.
Demek geldin.
You're here.
Demek geldin.
You made it. - Yep.
Demek geldin. Harika.
Rory, you're here.
Jess. demek geldin.
Jess, you're here.
- Sana hoş geldin demek istedik ortak.
Well, partner, we wanted to welcome you back right.
Pekâlâ, dört saat erken geldin ve ders çalıştığımı biliyordun. Demek ki... ciddi bir şey olmalı.
OK, you're here four hours early, and you knew that I would be studying, so... this must be serious.
Geldin demek.
You came.
Geldin demek.
Rory, you came.
- Geldin demek.
- I see you came.
Bu kez benim için geldin demek.
Ah so you have come for me this time.
Teğmen Ballard'a gemiye hoş geldin demek için hepinizin benim kadar sabırsızlandığını biliyorum.
I know you're all as eager as I am to welcome Ensign Ballard back.
Demek buraya sana arkadaslik edeyim diye geldin.
Aw. So you came round here for a bit of company?
Demek burada olup olmadığını görmek için geldin?
So, you came to see if he's out there?
Demek beni geri soymaya geldin?
So you came back to rob me?
Piç herif, Demek köpeklerimi çalmaya geldin, seni orospu çocuğu seni!
Trying to steal my dogs?
ne demek için geldin ne diyorsun?
What did you want to say and what are you saying?
Demek, kardeşini öldürmeye geldin?
So, you've come to kill your brother?
Cloud... demek gerçekten benim için geldin...
Cloud... so you really did come for me...
Geldin demek.
You're back.
- Geldin demek.
- You've come back.
Demek tekrar geldin.
So you came back.
Sugihara Geldin demek
Sugihara, you came.
Geldin demek.
There you are.
Geldin demek
- Thanks.
Eski Mantar Uzmanı olarak görevi devredeceğim yeni seçilen uzmana hoş geldin demek görevi bana düşüyor.
And now, as outgoing corkmaster, it is my privilege to bestow the sash of office upon the newly-elected corkmaster. Which would be me.
Richard, geldin demek.
Richard, there you are.
- Geldin demek! - Evet.
You came!
Demek geldin.
- You're here.
Demek buraya Esha Malhotra'yı... inceleyip arkadaşına bilgi vermek için geldin öyle mi?
You came to find out... how much Esha Malhotra scores on the eligibility grades?
Ayrıca, Saundra ve kendim adına Warren'a hoş geldin demek istiyorum.
And on behalf of Saundra and myself...
Demek biraz kokainle geldin ha?
Just come out the blue with some coke, huh?
Hey, Elsa geldin demek.
Hey, Elsa. You came.
Geldin demek.
You made it.
Geldin demek.
You came by.
- Geldin demek.
- You did?
Demek beni içeri sokmak için geldin.
So you were here to do me in? Here - take it.
Demek buraya bana övünmeye geldin.
So... you came here to boast it to me.
Bu enerji... Takaya Ougi, geldin demek. Güzel...
I used too much of my power but we can't relax until we're out of the Hakone mountain range.
Ne demek geri geldin?
What do you mean, you're back?
Demek teselli edilmek için geldin.
So you've come for a bit of cold comfort?
Geldin demek.
You're here.
Demek geri geldin!
You came back.
- Demek geldin.
- Rory, you're already here.
Richard, geldin demek. Gizli gizli içeri giriyorsun. - Merhaba Emily.
Richard, there you are, sneaking in like that.
- Geldin demek.
- Hey, you're standing.
- Geldin demek. - Evet, biliyorum.
You showed up!
demek geldiniz 17
geldin 84
geldin mi 58
geldiniz 33
geldin demek 49
demek 970
demek istediğim 2063
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
geldin 84
geldin mi 58
geldiniz 33
geldin demek 49
demek 970
demek istediğim 2063
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
demek istediğim şu 35
demek ki 147
demek istiyor 19
demek istedim ki 26
demek istediğini anladım 17
demek sensin 61
demek istiyorsun ki 24
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
demek istediğim şu 35
demek ki 147
demek istiyor 19
demek istedim ki 26
demek istediğini anladım 17
demek sensin 61
demek istiyorsun ki 24