Değil mi charlie traduction Anglais
363 traduction parallèle
Dünyadaki en iyi şov bu, değil mi Charlie?
Greatest show on earth, right, Charlie?
İngilizce bilmiyorsun, değil mi Charlie?
You don't speak English, do you, Charlie?
- İçki içersin değil mi Charlie?
- You drink, don't you, Charlie?
Öyle değil mi Charlie?
Isn't that right, Charlie?
Dün geceki parti müthişti, değil mi Charlie?
That was a swell party last night, wasn't it, Charlie?
Sanırım ben de en az düşündüğüm kadar sarhoştum, değil mi Charlie?
I guess I might as well act as drunk as I thought I was, eh Charlie?
- Bir mahsuru yok, değil mi Charlie?
- You don't mind, Charlie, do you?
Marino'yu tanıyorsun, öyle değil mi Charlie?
You know Marino, don't you, Charlie?
Son birkaç hafta zor geçiyor, değil mi Charlie?
The last few weeks get kinda tough, don't they, Charlie?
Bundan haberin yoktu, değil mi Charlie?
... You didn't know that, Charlie, did you?
Luisa ile geri döneceklerine eminsin değil mi Charlie?
You're quite sure that they will come back with the Louisa, aren't you, Charlie?
Yine de oradan indik, değil mi Charlie?
We came down it, though, didn't we, Charlie?
Taşımacılık işimiz burada bitti galiba, değil mi Charlie?
Looks like the end of our freight line, doesn't it, Charlie?
En sonunda eski hâline döndün, değil mi Charlie?
You're starting to get your figure back, aren't you, Charlie?
Anlamıyorsun, değil mi Charlie? Hiç anlamadın.
You can't see it, can you, Charlie?
Hâlâ anlamıyorsun, değil mi Charlie?
You still don't see, do you, Charlie?
Güzel olduğumu düşünüyorsun, değil mi Charlie Brown?
You do think I'm beautiful, don't you, Charlie Brown?
Bu olayda beni zor durumda bırakmayacaksın değil mi Charlie?
You wouldn't leave me out on a limb with this thing?
Bu durumda söylenecek doğru bir şey bulunamaz değil mi Charlie?
There's never any right thing to say, is there?
Garip değil mi Charlie Brown, bazı gelenekler nasıl da yavaş yavaş kayboluyor?
Isn't it peculiar, Charlie Brown how some traditions just slowly fade away?
- Charlie, okyanus ne harika değil mi?
- Charlie, isn't the ocean wonderful?
- Charlie Van Rumple ile değil mi?
- Not Charlie Van Rumple?
Kadehimi... Şu gelen Charlie değil mi?
I'd like to propose a toast to...
Unvan maçına çıkmak istiyorsun, değil mi, Charlie?
You want a crack at the title, don't you, Charlie?
Biz bişeylerin değişmesi istemeyiz, değil mi, Charlie?
We wouldn't want anything to change, would we, Charlie?
Sen ve ben hep birbirimizi anladık, değil mi, Charlie?
You and I have always understood one another, haven't we, Charlie?
Az kalsın Charlie'yi vuracaktın, değil mi?
You ain't about to shoot Charlie, are you, Ben?
Hey Charlie, bu o adam değil mi?
Hey, Charlie, isn't that him?
Charlie, dostum. Buraya oturmamda sakınca yok değil mi?
Charlie, old man, you don't mind if i sit here, do you, boy?
Charlie, North'un bu adamla ilişkili olması çok küçük bir ihtimal, biliyorsun, değil mi?
Charlie, there's only a slim chance North could tie in with him. You know that.
Hep işini bilirsin, değil mi?
You're always on top, aren't you, Charlie?
Cody, Charlie Rogers'ı görmedin, değil mi?
Cody, you haven't seen Charlie Rogers, have you?
Bu Charlie'nin motoru değil mi?
Isn't that Charlie's motorcycle?
Charlie Brown, müthiş bir oyun değil mi?
Charlie Brown, isn't it a great play?
Charlie Brown'un sayı yapmaya çalışacağını düşünmüyorsun değil mi?
Say, you don't think charlie Brown will try to steal home, do you?
Doğudaki fakültelerden birindeydin, tıpkı Charlie Siringo gibi, değil mi?
Same eastern college as Charlie Siringo.
- Adınız Charlie, değil mi?
- It's Charlie, isn't it?
- Değil mi, Charlie?
- Right, Charlie?
Hayat zor, değil mi, Charlie Brown?
Life is difficult, isn't it, Charlie Brown?
Yeğen Charlie ara sıra ufak tefek tavsiyelerde bulunsam kabullenmezlik etmezsin değil mi?
Nephew Charlie, Now, you wouldn't take it unkindly if every now and again... I was to offer you some little odds and ends of advice, would ya?
Ağzımdan laf almak için sabırsızlanıyorsun değil mi, Charlie?
You are always in a hurry to know everything, aren't you Charlie?
Charlie, Frank Harmon'ı tanıyorsun değil mi?
Charlie, you know Frank Harmon?
Charlie'nin başını ağrıtmak istemeyiz, değil mi?
We don't want to get Charlie in trouble here, do we?
Charlie idi, değil mi?
Charlie, right?
Charlie ile evlendim, değil mi?
I married Charlie, didn't I?
Apaçık değil mi, Charlie?
Isn't it obvious, Charlie?
Beni anlıyorsun Charlie, değil mi?
You understand, don't you, Charlie?
- Doğru değil mi, Charlie? - Evet.
- Isn't that right, Charlie?
Oraya girmiş olamazlar, değil mi, Charlie?
You don't suppose he would have gone in there, do you, Charlie?
Bizi korkutmuyorlar, değil mi, Charlie? Hayır, efendim.
- They don't scare us, do they, Charlie?
Charlie, onunla gidiyorsun, değil mi?
Charlie, you're leaving with her, aren't you?
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25