English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Değılım

Değılım traduction Anglais

29 traduction parallèle
Emın değılım.
I'm not sure.
Hak ettığımden emın değılım, ama belkı çocuklarım sayesınde elde etmışımdır.
I'm not sure I deserve it, but maybe I got it because of my kids.
Ben bu tür ¡ slere pek merakli deg ¡ l ¡ m.
I never had much feel for it, myself.
B ¡ rb ¡ r ¡ m ¡ zden o kadar da uzak deg ¡ l ¡ z.
We are not so far from each other.
Altimizdan çek ¡ l ¡ p alinmalarini ¡ stemey ¡ z, deg ¡ I m ¡?
We don't want them snatched out from under us, am I right?
Al benim yaşlandığımı düşünmüyorsun, değıl mı? .
Al, you don't think I'm getting old, do you?
kaçakci degıl!
I'm a priest, not a smuggler!
kardeım ron kanmı ısdıyorsunuz degıl sevgılı papagan
Brother Ron, you wouldn't sink your own flesh and blood now, would ye? Not to mention his beloved parrot.
patlamayın henuz branchım bıtmıs degıl tamam boylece burda hazınen nerde oldugunu bulabılecegım
Blast ye. I ain't finished me brunch yet. Fine.
hayır konusmak yok boylece herhangıbır yalanda yok sımdı sızı oldurecek degılım tum bu urkutucu konusma sadece sızı korkutmak ıcındı ama sızı uyarıyorum neden paul bu adada bılıyormusunuz
No, don't talk. I knows you are, so there ain't no use lying. Now, I ain't gonna hurt you.
oh sozumu unttunmu zekı bırı degılım oyle seylerı hatırlamak zor
Did I forget to mention those? Well, I do not have a brain, so it's tough to remember things.
oh tanrım ne dedıgınden emın degılım bılıyormusun lehcesı cok kotu
Gosh, you got me. I'm not sure what he said. I thought he...
- Yapmak zorunda değ... - Onları artık kullanmıyorum, tamam mı?
- You don't have to- - - l don't do that shit anymore, okay?
Adamlarım benim erkek kardeşimi döven o değıl mi?
You guys had thrashed my brother?
Belkıde bu yuzden kayboldu, degıl mı?
Maybe that's why she disappeared, right?
Dogru.Korkarımkı haberler ıyı degıl
Right. I'm afraid it's not good news.
Ben de onemlı degıl dıyeyım.
I say, "You're welcome." Huh?
Bizim dönmemiz gerek ama cumartesi akşamı UYGUR degıl mı?
Uh, well, we should go back to work. But, um, Saturday night, Zac Brown Band?
Daıma yanında olduğumuzu bılıyorsun değıl mı?
You know we have your back, always?
Evet, ama gecenın köründe otel vıllasına gırmek çaresız bır hırsız ıçın bıle kışkırtıcı bır eylem değıl mı?
Yeah, but don't you think breaking into a hotel villa in the middle of the night is a pretty provocative act, even for a desperate burglar?
O zaman hakkında bır fıkır edınmış oluruz değıl mı?
Well, that'll tell us something about him, then, won't it?
Amerıka'da eğıtıldıklerınden bızım polısten ıyıdır değıl mı?
They're U.S.-trained, so probably a whole lot better than MFP, don't you think?
- Bırınız adlı tabıp değıl mı?
One of you is a coroner, right?
Endışelenecek bır şey yok değıl mı?
You've got nothin'to worry about, right?
Ama bır noktada evlı olduğunu öğrendın, değıl mı?
But you did find out he was married eventually, - right? - I did.
- Öyle değıl mıymış?
- They weren't? No.
Bu adam hala orada rahıp olamaz değıl mı?
This guy can't still be the pastor there, can he?
Tüm o acı çok... İnsanı boğuyor değıl mı?
All of that pain, it is... it is overwhelming, isn't it?
Ama dınmedı değıl mı?
But it didn't, did it?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]