English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Durumu nasıi

Durumu nasıi traduction Anglais

265 traduction parallèle
Durumu nasıI?
How is he?
Durumu nasıI, Doktor?
How is he, Doctor?
- Durumu nasıI?
- How is he?
Durumu nasıI Bay Andrews?
How's she taking it, Mr. Andrews?
Bu durumu nasıI kutlamamız lazım, biliyor musun?
Hmm? Oh, do you know what an occasion like this calls for?
- Durumu nasıI sence?
So, how is he? Good, I'm happy.
hey durumu nasıI? Merak etme iyileşecek.
Hey, how is he?
- Durumu nasıI?
How is she?
- Durumu nasıI?
- How's he doing?
Durumu nasıI?
How's she doing, man?
Durumu nasıI?
- How's he doing?
Durumu nasıI?
How's she been?
Durumu nasıI?
- How is she?
Durumu nasıI?
How is she?
- Durumu nasıI?
- How's he doin'?
Karının durumu nasıI?
Your wife... how is she?
- Durumu nasıI?
- How is she?
- Durumu nasıI?
How is it?
- Durumu nasıI?
- How is he? - Well...
- Nasıl hissettiğini biliyorum ama Martha'nın bu durumu yeni değil.
- I know how you feel but this ain't anything new with Martha.
Durumu başka nasıl düzelteceğim?
I'd like to do the right thing, but how can I?
Bu dedikodunun nasıl başladığını bilmiyorum ama şimdi durumu açıklıyorum.
I don't know how this rumor got around, but I'd like to clear it up right now.
Durumu nasıl? - Maggie iyi mi?
( man ) How's magg i e, doctor?
Bu durumu nasıl düzeltebilirim?
How can I put that right?
Şimdi sizlere dürüst bir adamın neredeyse çözülemez bir durumu nasıl mükemmel bir sonuca kavuşturduğunu göstereceğim.
I will now demonstrate to you how a man of integrity brings an almost..... insoluble situation to a triumphant conclusion.
Korkarım hayır. Komada bulunuyor. Şu anda durumu nasıl?
Well, I'm afraid not She's been in a coma What's her condition right now?
Şey, sanırım bunu yapmak nasılsa durumu pek değiştirmeyecek.
Well, I guess it doesn't make much difference anyway.
Durumu en iyi şekilde nasıl düzeltiriz diye benden yardım istedi. Ben de kabul ettim.
He's asked me to study how best to correct the situation... and I accepted.
Durumu nasıl? Ayakta.
My breakfast always begins with tea, then I have a little sausage, then a egg with some little soldiers.
Benim içinde olduğum durumu bile bile... nasıl böyle bir şey yapabiliyor?
How could he leave this way - - knowing the state I'm in?
" Bağlarımızı yok edersem onun durumu nasıl olur?
" What will he be like if I destroy our relations?
Durumu yukarıya nasıl açıklayacağım?
How do I explain this one downtown?
Tanrı falan değilim ama ikimiz de bu ülkenin nası günler geçirdiğini biliyoruz. Ve bunu kabullenemeyiz. Tanrının gelip bu durumu değiştirmesini de bekleyemeyiz.
I'm not God... but we know what this country's like now, and we can't accept it, and we can't wait for God to come and change it.
Durumu nasıl?
I thought you were going to go see him.
Şirket araya girerek bir şeyi göz önünde bulundurmamı istedi görünüşe göre, her nasılsa, davalının durumu için isteksizde olarak, suçun itirafı ile ceza indirimine gideceğim.
The company's intervention would count for little with me it does seem, however, to count with the prosecution and I am going to go along reluctantly with the plea bargain arrangement.
- Adamın durumu nasıl bakmam gerek.
- I gotta check that guy out.
Vurduğum polis var ya, durumu nasılmış?
The cop I hit, how's he doing?
Ves'in sağlık durumu nasıl diye bakmaya geldim.
I came by to see if Wes had healed up alright.
- Durumu nasıI?
How is he?
Sadece durumu nasıl bir bakayım.
I'll just take a peek, see if he's all right...
WWEN hava durumu sunucunuz olarak ben, hava nasıl olursa olsun, yarın akşam sizinle olacağım.
This is your WWEN weather person saying I'll be with you again tomorrow evening, rain or shine.
Durumu nasıl öğrenebilir miyim?
Having a heart attack, so I came right over.
Her nasılsa, durumu analiz ettim ve bir çözüm buldum.
However, I have analyzed the situation and come up with a solution.
Kendilerini nasıl bu duruma sokarlar diye merak ederdim. Ya da durumu nasıl tersine çevireceklerini.
I used to wonder how they could let themselves get into such bad shape... and how the hell they thought they could turn it around.
Siz nasıl diyorsunuz? "Ruh durumu". Anladım yani melankoli.
En francais you say cafard Ahh, I know that's melancholy,
- Sık sık Morrie'yle birlikte oluyorum. - Durumu nasıl?
- Uh, so I've been seeing a lot of Morrie.
Aynı kafatası çatlakları, çürükler, ama buna neden olan şey ile durumu tersine nasıl çevirebileceğimi hala bulamadım.
The same cranial fractures, contusions, but I still don't know the cause, or how to reverse it.
Tamam, durumu nasıl düzeltebilirim?
Okay, how can I make this better, huh?
Gerçi onun hangi dinden olduğunu öğrenmeliyim. Hanuka acaba bu durumu nasıl etkileyecek?
I'll have to find out her religion... to see how Hanukkah will factor into this.
Durun biraz. Bunun nasıl göründüğünü biliyorum. Ama neler olduğunu anlamama izin verirseniz yemin ederim, bu durumu düzelteceğim.
Wait, is that the discomfort that caused this But if I only get a moment I say to fix this issue.
Justin'i ziyaret etmek... - Durumu nasıl?
I THOUGHT I'D GO SEE JUSTIN.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]