English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Hala nefes alıyor

Hala nefes alıyor traduction Anglais

204 traduction parallèle
Hala nefes alıyor.
She's still breathing.
Hala nefes alıyor.
Still breathing.
- Hadi, bir daha bas. Hala nefes alıyor.
- Step on it again, it's still breathing.
Hala nefes alıyor musun?
Still breathing?
Hala nefes alıyor.
He's still breathing.
Hayır, hala nefes alıyor.
No, he's still breathing.
Bu hala nefes alıyor.
This one's still breathing.
Otuziki hala nefes alıyor.
Thirtytwo is still breathing.
Ama hala nefes alıyor.
He's still breathing, though.
- Hala nefes alıyor.
- She's breathing.
Sadece döndüğünüzde hala nefes alıyor olacağınızı garanti edemem.
Only a sure guarantee that you'll still be breathing when you return
Hala nefes alıyor, Paddy.
This one's still breathing, Paddy.
Öleli 4000 yıl olmuş ama hala nefes alıyor.
It's been dead 4,000 years, but it breathes.
Neyse, hala nefes alıyor.
He's still breathing.
Hala nefes alıyor gerzek.
He's still breathing, idiot.
Şey, beyni zarar görmüş, ama en azından hala nefes alıyor.
Well, there's brain damage, but at least he's still breathing.
Hala nefes alıyor.
He's still breathing!
Hala nefes alıyor mu bir bak.
See if he's still breathing.
- Hayır, hala nefes alıyor.
- No, he's still breathing.
Pekala, hala nefes alıyor.
All right, he's still breathing.
Hala nefes alıyor!
H-He's still breathing!
Hala nefes alıyor mu?
Is he still breathing?
- Hala nefes alıyor.
- He's still breathing.
- Hala nefes alıyor. Öyle mi?
- She's still breathing.
Demek istediğim hala nefes alıyor mu?
No, I mean, he's still breathing?
Hala nefes alıyor.
[SNORING] HE'S STILL BREATHING.
Yaşam bilimci, hala nefes alıyor.
Life sciences, still breathing.
Kahretsin, hala nefes alıyor.
Damn, he's still breathing.
Durun, hala nefes alıyor, henüz ölmemiş.
Wait, he's still breathing, he's not dead!
) Hayır öldürmedik, hala nefes alıyor.
No, we didn't kill him.
- Nabzını bulamıyorum, fakat hala nefes alıyor.
- I can't find a pulse, but he's still breathing.
- Ve gerekli! , Bekhesh hala nefes alıyor!
- And it is necessary, Bekhesh is still breathing!
- Hala nefes alıyor mu?
- Is he still breathing?
Hala nefes alıyor olmana sevindim.
I'm glad you're still breathing.
- Mikserin yanına koy. - Hala nefes alıyor mu?
- Is he still breathing?
Hayır, hala nefes alıyor ve osuruyor.
No, he's still breathing and farting.
Bu ceset hala nefes alıyor.
This corpse is still breathing.
Hala nefes alıyor mu?
Is she breathing?
O hala nefes alıyor.
He's still breathing.
Evden çıktığınızda kocanız hala nefes alıyor muydu?
Was your husband still breathing when you left?
- Hala nefes alıyor mu?
- ls he breathing?
Hala nefes alıyor!
He's still breathin'!
B planına geçtik. Hala nefes alıyor musun?
We're into plan B. You still breathing?
Hala nefes mi alıyor?
Still breathing?
807 verisini bir an önce silin! Hala nefes alıyor.
We've found a survivor here too!
Artık nefes alıyor. Basınç hala düşüyor.
- Pressure's still dropping.
Peki ya büyükbaba hala yaşıyor ve nefes alıyorsa?
What if Grandpa was still alive and breathing?
Hala hareket ediyor, nefes alıyor.
Still moving, breathing.
Nefes alıyor hala, canlı canlı yanacak
She's still breathing. She'll be burned alive.
- Nefes alıyor, kalbi hala atıyor. - Evet!
- Her heart's beating.
Nefes alırken, hala ağrıyor.
Still hurts when I breathe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]