Harika olurdu traduction Anglais
1,650 traduction parallèle
Her şeyi düzenleyen gerçek bir yönetmen harika olurdu.
If we have a real director putting it together, it could be great.
Senin için harika olurdu.
That would have been perfect for you.
Bu harika olurdu.
That'd be fantastic.
İkisinin bir insan olması harika olurdu.
It would've been great to have both in one person.
Kız kardeşim olmasaydın harika olurdu.
It'll be great if you weren't my younger sister
Olaya önyargısız baksan harika olurdu. - Peki.
But, you know, if you would hold back on the judgment just a little bit right now that'd be great.
Harika olurdu.
That'd be perfect.
Jennifer Aniston gibi birisi harika olurdu.
Ooh. Somebody like Jennifer Aniston would be amazing.
Harika olurdu değil mi?
Is it wonderful?
- Simon'la görüşmeseydim çok harika olurdu.
- If I wasn't seeing Simon, that'd be amazing.
Eğer çalışıyor olsalar harika olurdu, ama ışık-altı ve seyrüsefer sistemleri bozuk.
Well, it would be great if they were working, but sublight and navigation are out.
Son sınıftaki kızlarla takılmak ne kadar harika olurdu düşünebiliyor musun?
You know how awesome that would be, hanging out with the senior girls?
Bu harika olurdu.
Oh, that would be great.
Bu harika olurdu, ama o ne dediğinin farkında değil.
That would be great, except she doesn't know what she's saying.
Evet, bu harika olurdu.
Yeah, that'd be great.
Biraz anlayış gösterebilirseniz harika olurdu.
If you could just please bear with us, that would be great.
Evet, elimde bir şey olsa harika olurdu.
Yeah, would be, if I did.
İkinci bebek harika olurdu, kanka.
Another baby would be so cool, dude.
Ayrıca takımda bir hayaletin olması harika olurdu.
Plus, it'd be cool to have a ghost on the team.
Ayrıca benimle gelmen harika olurdu.
And it would be great if you'd come with me.
Moruk, acaba ne yapsak harika olurdu?
Dude, you know would totally rule?
Senden bir çocuk harika olurdu.
A child of yours would be so beautiful.
Bu ayıp, Çünkü ben okula gitmeden önce beraber takılmak falan gerçekten harika olurdu.
That's a shame, because it would be really cool to hang out or whatever before I go to school.
Çünkü ben okula gitmeden önce beraber takılmak gerçekten harika olurdu.
It would be really cool to hang out or whatever before I go to school.
Gerçi, bizimkilere, onlar baksa çok harika olurdu.
Although it'd be great if they looked after them.
müzik grubun... bir ara sizi izlemek harika olurdu.
Your band... It would be awesome to get to see it some time.
Bu harika olurdu.
That would be perfect.
Bu çok harika olurdu!
That would be so cool!
İkisi de harika olurdu.
Either would be most welcome.
- Bu harika olurdu.
- Wow, that'd be cool.
Harika olurdu değil mi?
Yeah, would be cool, wouldn't it?
Bu kişi yanımda olsa ve müsait olsa gerçekten harika olurdu.
But it would be awfully nice if that person were a bit more present and available.
Harika, çünkü, ben de tam düşünüyordum, ne harika olurdu diye?
Great, because, I was just thinking what would be awesome?
- Bir kronoloji harika olurdu.
- A chronology would be great.
Bu kesinlikle harika olurdu.
It would be absolutely lovely.
Harika olurdu doğrusu.
That would be great.
Şu yumurtayı kırdığımda içinden bir tavuk fırlasa ne harika olurdu.
How great would it be if I cracked this open and a chicken flew out?
- Acaba sen rahatsız olmazsan yani telefon numarası olur, e-posta olur hiç fark etmez dünün röportajlarını falan atarım çünkü işim artık bu yani ve olursa çok harika olurdu.
If you wouldn't mind if I could have, like, um, like the, the telephone number or, like, e-mail or whatever, um, of that, of that reporter yesterday, because I'm doing that kind of stuff, and that would be really great.
Cinayet harika olurdu.
This would go so great with murder.
Eğer etseydin, bu harika olurdu.
If you could, that would be amazing.
Harika, çünkü bir an düşündüm ki iyi olmasaydı kötü olurdu.
Because I thought, like, that would suck if it wasn't.
Beraber harika bir hayatımız olurdu, Ellis.
We would have had a wonderful life together, Ellis.
Bunu bilmiyordum. Şu anda harika bir zaman olurdu.
Winter in Philadelphia is a great time to see the Liberty Bell and the cream cheese.
O kadar harika bir insandı ve ben onu tanımak için hiç uğraşmadım. Evet, küllerini savurdum, ama o küle dönmeden önce de birşeyler yapabilseydim çok daha iyi olurdu.
She's this amazing woman, and I never bothered to get to know her, so, yeah, I sprinkled her ashes, but it would have been nice to do something before she was ashes.
Bana yalan söylemek için bir zaman seçecek olsaydın, bu iyi bir zaman olurdu çünkü sonunda elimde Tony'e karşı kullanabileceğim harika bir hamle vardı.
Ifyou had to pick a time to lie to me, this was a good one,'cause now I finally had a decent hand to play against Tony.
Harika bir doğum günü hediyesi olurdu.
It would be a great birthday gift.
Büyük Koleksiyon Bölümü için harika bir parça olurdu.
This would make a wonderful addition to the Large Collection Annex.
Bu harika olurdu.
it'd be lovely.
Eğer senin gibi olsaydım, harika sosyal yeteneklerim olurdu.
If I were like you, I'd have amazing people skills.
Ha, bu harika bir fikir olurdu.
Oh, that would have been a great idea.
Yani, bunu Ellie'den önce sorsaydın cevabım muhtemelen hayır olurdu,... ama o harika biriydi.
I mean, you know, before Ellie, I probably would've said no, but she was awesome.
olurdu 43
harika 10247
harikasın 412
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harika bir adam 26
harika 10247
harikasın 412
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harikaydınız 54
harika bir kadın 31
harika olur 206
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir kız 40
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harikaydınız 54
harika bir kadın 31
harika olur 206
harika bir yer 43
harika bir duygu 21