Hepsi traduction Anglais
99,621 traduction parallèle
Hepsi bu mu?
That's all you got?
Ve hepsi gerçek olmayan küçük bir kız uğruna.
And all for a little girl that isn't even real.
uçtu hepsi.
It's all blown away.
Hepsi gitti -
It's all gone.
Umarım hepsi iyi şeyler değildir.
I hope it isn't all good.
Senin eşyalannın hepsi depoda duruyor.
All your stuff is in the storeroom.
Hepsi o.
- I helped.
Lise dizileri, hukuk dizileri falan hepsi işte.
- I know'em all. Like, high-school shows, law shows, and all that.
Hepsi bu.
That's all we got.
Hepsi palavra!
That's bullshit.
Hepsi bitmeden biraz portakal almalýyýz.
We should get some oranges before they're all out.
Hepsi geçmiţte kaldý.
That's all gone.
Küçük fahişeler, hepsi de aynı.
Little whores, all of them.
Hepsi böyle başlıyor.
You want to take care of us'cause we're weak, right?
- Hepsi senin mi?
- Nice buns.
Tahminimce fazladan 30 personel gerekecek. Hepsi tam teçhizatlı. Bir daha düşündüm de kalsın.
I expect we'll need an extra 30 operatives, all fully equipped with, uh... second thought, never mind.
Hepsi şimdi ne diyeceğine bağlı.
It'll all depend on what you say next.
Hepsi sert insanlar ama yine de birlikte çalışıyorlar.
All rugged individuals, yet working together.
Yani bunların hepsi zırvalık mı?
So it's all bullshit?
Hepsi burada.
It's all here.
O şerefsizlerin canı cehenneme. Taşaksız boş beleş adamlar hepsi.
Yeah, screw those assholes, they're nothing but a bunch of dickless losers.
O yüzden şüphelenmemi gerektirecek herhangi bir şey var mı yoksa hepsi benim adiliğim mi direkt sana sormak istedim.
So I decided to ask you if there's a reason I got that pit or if I'm just an asshole for doubting you.
Bunların hepsi bize yardımcı olacak.
it's all going to help us.
Hepsi bu.
That's it.
Yani, sadece nasıl olduğunu, ve hepsi bu.
Um, I mean, just how he's doing, and that's it.
Sadece fazla para kazanmaya çalışıyor.Hepsi bu.
He just trying to earn extra money. That's it.
Bugün hepsi sizin için mi? "
Is that all for you today?
Hepsi yok olmuştu.
Those were all destroyed.
Hepsi bu, sadece minik, önemsiz bir...
That's all it's gonna be, just a tiny, completely unnoticeable...
Hepsi bunun için mi?
So that's all this is?
Hepsi buradaki hizmetcilerimiz tarafindan dunyaya geldi.
All brought forth in this district by our Handmaids.
Hepsi bölgeye damızlıklarımız tarafından getirildi.
All brought forth in this district by our Handmaids.
Hepsi geçti.
Sorry. Stay down.
Tüm bunlar... bir isyan hareketi. Ataerkil yönetime başkaldırı. Ama hepsi bahane.
I could say these are acts of rebellion, a "fuck you" to the patriarchy, but those are excuses.
Hepsi burada.
Speaking of... It's all here.
Bunların hepsi soruşturma için yeterli olur.
All of that should be simple enough to verify.
2090 yılında hepsi gitmiş olacak. Hepimiz yok olmuş olacağız. Tabii ki tekilliğe ulaşırsak ve bu durumda paranın ne önemi olur?
By 2090, we'll all be gone, every last one of us, unless we've reached the singularity, and at that point, will money matter?
Dün gece hepsi oradaydı ve kafayı sıyırdılar.
They were there last night, and they're all banged up.
O koca ayıyı batıracağız, o zaman hepsi görecek.
We're taking down that big warthog, and then they'll all see.
Ve hepsi ortadan kayboldular.
And they've all disappeared.
Kaybolmalarından birkaç gün önce... hepsi kan tahlili yaptırmış.
They all had blood work done a few days before they disappeared.
Bu Amerikalılar kendilerine vatansever diyorlar ama hepsi birer hain gibi ölecek.
These Americans... they call themselves patriots, but they will die as traitors.
Bu adamların hepsi savaşta ölmeye razı. Bir mızrak için değil, bir fikir için.
All of these men are willing to die on the battlefield... not for some Spear, but for an idea.
Bunların hepsi Rip'in kafasında yaşanyor.
This is all in Rip's mind.
Hepsi sizden çok övgüyle bahsetti.
They all spoke very highly of you.
Ve hepsi röportaj için aradı.
And they've all called for a quote.
Maalesef hepsi değil.
Yeah. Not all of them.
Bütün takım böyleydi. Hepsi arabasına asıyor.
My whole league has those.
Ama bana sorarsan artık hepsi geçmişte kaldı.
I know things got heated between us the other night, but as far as I'm concerned, it's water under the bridge, so if you're wondering if I'm still upset at you- -
Hepsi bu.
That's all.
Hepsi benim hatam.
It's all my fault.
hepsi burada 182
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin olsun 16
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin olsun 16
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsine 52
hepsi bitti 104
hepsi doğru 60
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84
hepsi senin hatan 61
hepsi benim hatam 120
hepsi o 61
hepsine 52
hepsi bitti 104
hepsi doğru 60
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84
hepsi senin hatan 61
hepsi benim hatam 120