Ister inan traduction Anglais
1,394 traduction parallèle
Abla, ister inan ister inanma, ben de çok acayip şeyler gördüm.
Sis, believe it or not, I have seen weird things too.
İster inanın, ister inanmayın, Eskiden kadınlar beni çok çekici bulurlardı.
Believe it or not, women used to find me quite attractive.
Ben söyleyeceğimi söyledim... ister inanın ister inanmayın. .. size kalmış.
Believe it or not, up to you.
Bu yüzden hemen Lauren'ın bana ihanet ettiğini düşünmeni anlıyorum ama Sydney ya da sen bana ister inanın ister inanmayın, yaşadığım hayatı biliyorum ve evlendiğim kadını tanıyorum.
I'm not surprised you're quick to think Lauren is betraying me. But whether or not you or Sydney believe me, I know the life I'm living, and I know the woman I am married to.
İster inan ister inanma, gerçekten senin hakkında konuşuyordum.
Believe it or not, I was actually talking about you.
İster inan ister inanma, senin için en iyisi hakkında Miles.
What's this about? Well, believe it or not, it's about your best interest, Miles.
Ve şimdi ister inanın ister inanmayın Jack Fleming gelecek valimiz olmak istiyor.
And now, believe it or not, Jack Fleming wants to be our next mayor.
Ama ister inanın ister inanmayın, babası ve ben hala umutları var bir gün, bir şekilde, bu o bize geri geleceğiz.
But believe it or not, his father and I still have hopes that, uhm, someday, somehow, he'll come back to us.
Evet, şey.. ve ister inan ister inanma, herkes senin ne kadar harika bir eş ve anne olduğunu biliyor.
Yeah, well... and whether you believe it or not, everyone who knows you thinks that you are a great wife and mother.
İster inan ister inanma bu "İyi günler dilerim"... ya da buna benzer bir şey demek.
Believe it or not, that was "have a nice day" or... its equivalent.
Biliyorum.İster inan ister inanma, bu konuşmayı daha önce yapmıştık.
I know. Believe it or not, we've had this conversation before.
İster inan ister inanma, hiç yanılmaz.
And believe it or not, he's never wrong.
İster inanın ister inanmayın, biz sizlere hizmet etmeye ve korumaya çabalıyoruz.
Believe it or not, we're out there trying to serve and protect.
İster inan ister inanma Gibbs, bütün bilgisayar problemleri geri yüklemeyle düzelmez.
Believe it or not, Gibbs, not all computer problems can be solved by rebooting.
Yani, bu asla olmayacak, ister inan ister inanma.
I mean, that was never the goal, believe it or not.
Deniz biyoloğu olmak istiyordu, ister inan ister inanma, ilk çocuğuna hamile olduğunu öğrendiğinde, ev hanımı olmaya karar verdi.
She was thinking of being a marine biologist, believe it or not, when she, um, found out that she was pregnant with our first kid, and she decided she wanted to be a hands-on mom.
İster inan, ister inanma, bana değer verdiğini sandım.
Believe it or not, I thought you cared about me.
İster inanın, ister inanmayın, bizim insan olmamız için çok iyi bir neden var.
Believe it or not, there's actually a good reason for us being human.
- İster inan ister inanma, bu bana kendimi kötü hissetiriyor.
- Believe it or not, I do feel bad about that.
- İster inan, ister inanma, Alan. Annen çok duyarlı bir kadın. Çevremdeki insanlar onlardan nefret ettiğimi biliyorlarsa bunu hissedebiliyorum.
Believe it or not, Alan, your mother is a very sensitive woman and I can feel when people around me know that I hate them.
Yani, ister inan ister inanma....... ben de bir zamanlar senin yaşlarındaydım.
I understand how angry and powerless you feel. Believe it or not, I was a teenager once, too.
İster inanın ister inanmayın bayan bizonu bile bulamayacağımız... yerlerden geçeceğiz.
BELIEVE IT OR NOT, MA'AM, THERE'LL BE SPOTS WHERE GAME IS SCARCE. EVEN BUFFLER.
İster inan, ister inanma!
Beleive it or not!
- Yalnız gitmeyeceğim. İster inan ister inanma ama biri beni davet etti bile!
I won't be going alone, because, believe it or not, someone's asked me!
İster inan ister inanma ama çoktan çıkmış.
But believe it or not, he already left.
İster inan ister inanma sadece pazar öğleden sonra beşe kadar müsaitim.
Believe it or not I'm actually available on Sunday afternoon until five.
Başka bir dostun daha var, ister inan ister inanma.
You do have another friend, believe it or not.
İyi bir kalbim var, ister inan ister inanma... fakat hakkettiğim maaşı alamıyorum bu yüzden böylesine cömert bir erkekle tanıştığım için çok şanslıyım.
I have a good heart, believe it or not... but it doesn't pay so good, so... I'm lucky that I have a wonderful guy who's also very generous.
J - bone... ister inan ister inanma, o evleniyor.
J-bone is... Believe it or not, he's getting married.
Hatırlatıyor tabi ki. Ve ister inanın ister inanmayın, bunun bir açıklaması var. Ve çok komik bulacaksınız.
It does ring some bells, and believe it or not, there is a perfectly reasonable explanation for that, and you will find it very funny,
İster inan, ister inanma şeytanlar var.
Demons exist, whether you believe in them or not.
İster inan, ister inanma her erkeğin DNA'sında yazılı bir kural vardır.
And believe it or not, in every man, there's a code written that says :
İster inanın ister inanmayın, bir zamanlar beceri ve biraz makul ölçüde şansla 12 kişilik bir aile sahiden de doyurulabilirdi.
You idiot. There once was a time, believe it or not, when skill and a reasonable amount of luck could actually feed a family of 12.
İster inan ister inanma, başa çıkabilirim.
Believe it or not, I can handle it.
İster inanın, ister inanmayın, o vuruşu bile hatırlıyorum.
And believe it or not, I remember that hit.
İster inan, ister inanma, bazıları, " Bu da ne, tıp filmi mi?
Believe it or not, some people said, " What is this, a medical film?
Kendinden korkuyorsun. Bilemiyorum, anlamaya çalışıyorum. İster inan ister inanma, sana yardım etmeye çalışıyorum!
You're scared of yourself, I don't know, I'm trying to figure it out, and believe it or not I'm actually trying to help!
İster inanın, ister inanmayın.
You can believe it or not.
İster inan ister inanma, stil hergün değişiyor.
The style changes, believe it or not, every day.
İster inan, ister inanma! Bu haber hiç hoşuna gitmedi.
Believe it or not, he didn't like the news.
Her bir halta baktılar, ister inan ister inanma, temizim.
They tested everything and believe it or not. I'm clean.
Babam bir doktordur ister inanın ister inanmayın
My dad's a doctor You can believe that or not
İster inan, ister inanma.
Take it or leave it!
J - bone... ister inan ister inanma, o evleniyor.
J-bone is- - believe it or not, he's getting married.
İster inan ister inanma, gerçekten "evet" dedi.
BELIEVE IT OR NOT, SHE ACTUALLY SAID "YES." WE'RE GETTING MARRIED.
İster inan ister inanma, gerçekten "evet" dedi.
Believe it or not, she actually said "yes." We're getting married.
İster inan ister inanma, herşeyimi koydum ortaya.
Believe it or not, that took about everything I've got.
Bekleyin. İster inanın ister, değil l gerçekten kızlarım için yaptıklarını teşekkür ederiz.
Believe it or not, I really appreciate what you've done for my daughters.
İster inanın.
Believe it.
İnan ki. - Kahve ister misin?
- You want a coffee?
İster inan, ister inanma.
Either you believe that, or you don't.
ister inan ister inanma 68
ister inanma 31
ister inanın ister inanmayın 25
inanılmaz 1325
inanamıyorum 1323
inanıyorum 283
inanırım 48
inanın 122
inanmıyorum 653
inanmıyorsun 30
ister inanma 31
ister inanın ister inanmayın 25
inanılmaz 1325
inanamıyorum 1323
inanıyorum 283
inanırım 48
inanın 122
inanmıyorum 653
inanmıyorsun 30
inan 125
inanılmazsın 87
inanmam 64
inanamadım 34
inanmayacaksın 31
inanılmazdı 150
inanma 22
inanılmazdın 22
inanç 64
inanmalısın 26
inanılmazsın 87
inanmam 64
inanamadım 34
inanmayacaksın 31
inanılmazdı 150
inanma 22
inanılmazdın 22
inanç 64
inanmalısın 26