Iyi bir çocuk traduction Anglais
2,454 traduction parallèle
- O iyi bir çocuk.
We got it.
Bence Stefan iyi bir çocuk ama sonuçta o da bir vampir.
I think Stefan's a good guy but at the end of the day, he's still a vampire.
Amber iyi bir çocuk
Amber's a good kid.
Hey, Ralph iyi bir çocuk. Ve de öyle olmalı.
Ralph's a good kid.
İşte iyi bir çocuk.
That's a good boy.
Sal iyi bir çocuk, ama onun akli dengesinde gerçekten bir sorun var.
Sal a cool guy, but something is really wrong with him mentally.
Çok iyi bir çocuk.
What a nice boy.
Bilal'in iyi bir çocuk olması için yurtdışında okuması gerekmiyor.
In addition, Bilal doesn't have to study abroad to become a good guy.
Al bakalım bebek O iyi bir çocuk.
Here you go, baby. You're a good kid.
Tüm bildiğim onun iyi bir çocuk olduğu.
All I know is that he was a good kid.
Kim iyi bir çocuk?
Who's a good boy?
Biliyorum. Komşum Keith'i 10 yaşından beri tanıdığını ve gerçekten iyi bir çocuk olduğunu söylüyor.
My neighbor was saying she's known Keith since he was 10, and she said he's a real good kid.
Çok iyi bir çocuk.
He's a great guy.
Alan, bu çok güzel bir iltifat ama bu iş asla olmayacak şimdi iyi bir çocuk ol ve bana dokunmayı kes.
Alan, it's very flattering, but it's never gonna happen, So be a good boy and stop touching me.
Farkeder, Çünkü o gerçekten iyi bir çocuk, Yardım etmeliyim.
It does matter, because he's really a good kid, and I should be able to help.
Sence o iyi bir çocuk mu Marlene?
Is he a good kid, Marlene?
- Brandon iyi bir çocuk...
Brandon's a good guy...
Çok iyi bir çocuk.
He's a good boy.
Dediğim gibi, çok iyi bir çocuk.
Like I said, he's a great kid.
- O iyi bir çocuk.
- He's a good kid.
- Justin iyi bir çocuk ve zeki de.
- You know, Justin's a good boy and he's smart.
Quinn iyi bir çocuk.
Quinn's a good guy.
Jesse çok iyi bir çocuk, ama dün geceden sonra ne düşünür bilmiyorum.
Jesse is really a nice guy, but I don't know what he'll think after last night.
Ne iyi bir çocuk.
Such a nice boy.
Umarım bu yıl iyi bir çocuk olmuşsundur.
I hope you've been a good boy this year.
Kendi özünde iyi bir çocuk.
Basically a good kid.
Noah çok iyi bir çocuk.
Noah's a very nice boy.
Çocuk iyi bir dövüş sergilemiş galiba, ne dersin?
The kid- - he put up a good fight, huh?
Gaby, en iyi arkadaşın dokuz yaşında bir çocuk.
Gaby, your best friend is a 9-year-old boy.
Sam iyi bir çocuk.
Sam's a good dude...
Sanırım tek çocuk olmak daha iyi bir şey.
I guess being an only child does have some perks.
Kovaladığım çocuk... iyi bir şeymiş gibi duydum.
The kid I chased--sounds like it was a good thing
Bazen, hayatta bir düzen olduğunu düşünürsünüz. Ama bazen, çocuk olsanız bile, en iyi deneyimlerinizi yaşarsınız.
You'd think there'd be some order in life, but sometimes, you experience the very best of it while you're still a kid.
Pasedena'lı bir evhanımıyım, beş çocuk annesi ve iyi bir... aşçıyım.
I'm a homemaker from Pasadena, uh, the mother of... of five... and a cook.
Birisini kollarını arkasına alarak tutmak, çocuk parkında kabadayıIık taslamak için, iyi bir tekniktir.
Holding someone's arms behind their back Is a good technique for a bully on the playground,
İyi bir çocuk ol!
Be a good boy now!
İyi bir çocuk, çoğu zaman öyle.
He's a good boy, most of the time.
O iyi bir çocuk.
He's a good kid.
İyi bir çocuk gibi duruyor.
He seems like a nice boy.
- Çocuk aslında iyi bir noktaya değindi.
Man-boy actually has a point.
İyi bir çocuk gibi gözüküyor.
Well, he seems like a... Nice boy.
İyi bir çocuk.
- Nice kid.
İyi niyetli olduğunu biliyorum ama eskiden altını değiştirdiğim bir çocuk yüzünden korku içinde yaşamayacağım.
I know you mean well, but I'm not gonna live in fear of a boy whose diapers I used to change.
Adam iyi bir çocuk.
" Adam's a good kid.
Yüzünü bir mağaza vitrinine yapıştırmış o çocuk gibi olmanın ne demek olduğunu iyi biliyorum.
I know what it's like to be that kid, with her face pressed against the department store window.
İyi bir çocuk ol da izle!
Just be a good boy and watch!
Sam için iyi bu çocuk karanlık ve dipsiz bir çukurda sürünüyor olmalıydı.
Give him credit for having the guts to walk through the door, face all of us.
İyi bir çocuk aslında ama o elf kulakları falan varken insan içine çıkmak biraz zor.
♪ pour a drink in the frustrated cowboy. ♪ She's a nice kid, but it's just hard to be in public with a girl that's got elf ears.
İyi bir çocuk olabilirmiş bile.
He probably could have been a good kid.
Colin gerçekten ceasur bir çocuk ve sen de ona çok iyi davranıyorsun.
Uh... He's such a courageous little guy, and you've been so amazing with him.
- Sayın hakim, Florida yaşayanları eşcinsellerin çocuk... - evlat edinmesinin, çocuk açısından hiçbir zaman iyi bir seçenek... - olmadığı konusunda karar almışlardır.
Your honor, the citizens of Florida have determined that allowing homosexuals to adopt is never in the best interests of the child.
iyi bir çocuk ol 23
iyi bir çocuktu 17
iyi birisin 30
iyi biri 103
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi biriydi 25
iyi biri mi 21
iyi bir fikrim var 23
iyi bir çocuktu 17
iyi birisin 30
iyi biri 103
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi biriydi 25
iyi biri mi 21
iyi bir fikrim var 23