Karın var mı traduction Anglais
1,064 traduction parallèle
Karın var mı?
You wife?
Karın var mı?
You have a wife?
Yani bir karın var mı?
I mean, do you have a wife?
Karın var mı?
Do you have a wife?
Laura'nın mektuplarını karıştırmanıza itirazım var özellikle de benden gelenlerini.
I object to you prying into Laura's letters... especially those from me. - Why?
Karım pipoyu tercih eder fakat ona hiç alışamadım, birlikte taşıyacağınız çok fazla şey var.
Now, my wife, she prefers a pipe I could never get used to those things
Karımın bu akşam galası var.
My wife has a show opening tonight.
Çantamda yarım kilo karışık dondurma var siz kızların yerinde olsam erimeden gelirdim.
I have here two quarts of ripple fudge ice cream in this bag and I'd love to accommodate you girls before it melts.
Karımın iki çocuğu, bir kanişi ve tam gün çalışan hizmetçisi var ama hiçbir şeyi yürütemiyor gibi.
My wife has two children, one poodle and a full-time maid... and can't seem to manage anything.
Brigham Young'ın 27 karısı var ve onlarla benim yaşadığımın yarısı kadar sorun yaşamadı.
Brigham Young has 27 wives, and he hasn't had half the trouble with them I've had had with you two.
Söylemek istediğim, lordum, bir ailem var bir karım ve altı çocuğum var ve özgürlüğümü elimden almayacağınızı umuyorum çünkü...
Well, I'd just like to say, my lord, that I've got a family a wife and six kids and I hope very much you don't have to take away my freedom because...
Çünkü müsrif saray halkına ve Katolik karısına bakmak için zenginden varlığının üstünde vergi alan ve fakirden toprak çalan bir kralımız var.
I am leaving because we have a king who taxes the rich beyond its means and steals land from the poor to maintain his lavish court and his Catholic wife.
Bir karınız var mı?
- Has a wife?
- Peki, karınızın nesi var?
- I'm writing my story.
Karınızın bir düşmanı var mıydı?
Did your wife have any enemies?
- Karınızın çok hoş biri olduğundan eminim, ama bunun dava ile ne alakası var ki?
I'm sure that your wife is a very nice woman, but what does that got to do with the case?
Bu adamın karısı var mı?
This fella have a wife?
Karısının bundan haberi var mı?
Does she know about this?
Şerif, ofisi arar mısın karımdan haber var mı?
Sheriff, would you check with your office and see if they've heard from my wife?
Ne benim, ne de karımın bekçiye ihtiyacı var.
Don't you give orders in my house! I don't need a guardian'nor does my wife.
Hem karın, hem nişanlın mı var?
You have a wife and a fiancée?
- Karın, çocuğun var mı?
- You have a wife, children?
2inci kardeş, oldukça güzel bir karın var ama hala gözün dışarılarda mı?
2nd Brother, you've such a pretty wife and still long to have another woman?
Dinle, karımın Valley'de bir kuzeni var, onun bir kaporta dükkanı bulunuyor.
Listen, my wife's got a cousin in the Valley, who owns a body shop,
Karının çok güzel göğüsleri var. Bu kadar güzel göğüs çok mıncıklamadım.
Your wife, what a pair of knockers!
Hildy, bendeki 30 doların var ya, biraz bekleyeceksin oğlan hasta ve karım da.. - -
You'll have to wait, it wasn't just my kid taking sick, my old lady isn't...
Şu andan itibaren, İngiliz kanunlarına göre, hayati bir önemi var. Davranışlarımızın karımın kullanacağı hiçbir silaha sebep olmaması gerekiyor.
Meanwhile, it is of vital importance, under English law, that our behavior should not provide evidence for counter-proceedings by my wife.
Gördüğün gibi... Biz fakir bir aileyiz ve bir hizmetçimiz olmasının bir anlamı yok, Ama karım hasta, bu yüzden birine ihtiyacımız var ve sen bu yüzden buradasın.
As you see... we're a poor family and it really doesn't make sense for us to have a maid, but we need one because my wife is sick, so that's where you come in.
Normal bir yaşantınız var mıydı, yani karı-koca ilişkisi?
Did you lead normal lives, I mean like a husband and wife?
Karımın size ihtiyacı var.
My wife, she needs something!
Karının aşığı o! Haberin var sanmıştım.
I thought you knew.
Bunu bir kocaya sormak tuhaf gelebilir ama karının hamile olduğundan haberin var mıydı?
This may seem an odd question to put to a husband, but did you know your wife was pregnant?
Karımın ateşi var.
My wife has a fever.
Karın mı var senin? Yapma yahu?
You've got a wife?
Çünkü 30 bin dolarlık işin üstüne geçen sene sifon çekildi spor arabanın revizyona ihtiyacı var karım da artık eski karım ve bana nafaka davası açtı.
Because the... $ 30,000-a-year job went in the toilet last year. And the sports car needs an overhaul. And my wife is an ex-wife, who's suing me for back support.
- Şunu bilmeliyim... karını öpmeme müsaade var mı, yoksa olay mı çıkarayım?
- What I want to know is do I get to kiss your wife, or do I have to make a scene?
Yerinizde olsaydım, avukata gitmeden önce bir kez daha düşünürdüm. Bir karınız var.
If I were you, I'd take a second look before going to a lawyer.
Çeşitli fonsiyonları olan aletler var, umarım karıştırmazsınız.
Do not confuse the machine's many functions.
Ben de "Karımın kusuruna bakmayın Son hamileliğinden beri böyle bir sorunu var." dedim.
I said, "You'll have to excuse my wife. Ever since her last pregnancy, she's had a problem."
Hepinizin bildiği gibi, ilk kral, Yaşlı Gorm Danimarka'yı yönetiyordu, karısının ismini hatırlayan var mı?
As you all know, when the first king,'Gorm the Old'... ruled over Denmark,... anyone know what his wife's name was?
İki karımın geçimini sağlıyorum ve bakmam gereken bir çocuğum var.
Yeah, plus I got two alimonies and child support.
Burada çok az kadınımız var... bu yüzden, karımdan ve Bayan Berghald'dan yardım etmelerini istedim.
We have very few of the fair sex but I've asked my wife and Mrs Berghald to lend a hand.
Orada karınızın dışında telefona cevap verecek başka biri var mı?
Is there supposed to be someone else there,.. besides your wife, sir, to answer?
- Karımın işi var, o işe ihtiyacı var.
- My wife needs her job.
Ama karımın alerjisi var, artık besleyemiyorum.
But my wife sneezes, so I can't have one anymore.
Karının seni bırakmasında bu tarz arkadaşların etkisi var mı?
That kind of friend have anything to do with your wife leaving?
O, karısını kaybetti... ve senin yardımına ihtiyacı var.
He - He has lost his esposa. And he ask for your help.
Dünyadan yayın ağımıza karışan bir sinyal var.
There's something from Earth interfering with our reception.
Sanırım karınızın yardıma ihtiyacı var.
I think your wife needs your help.
Afedersin, dostum, karımın tuvaletiı kullanmasında bir sakınca var mı?
Uh, excuse me, pal, would you mind if my wife used the little girls'room?
Havlunun içinde ne işin var? Takahashi kardeşlerle ne yapmalıyım? Ve neden bana rafting resimlerimizle kız kardeşinin ikizlerinin doğum resimlerini karıştırdığını söylemedin.
What are you doing in a towel, what am I supposed to do with the Takahashi brothers, and why didn't you tell me you mixed our rafting slides in with the ones of your sister giving birth to the twins?