English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Kâra

Kâra traduction Anglais

93 traduction parallèle
Yirmi sente bir kutusunu alıp buzdolabına koysan kâra geçersin.
Buy a carton, twenty cents, put it in the icebox and you're in business.
Yo demek istediğim sattığınız biletlerden bari kâra geçebildiniz mi?
No, this was paid for by, by all the people that bought it.
... yönetim ise gelecek ay için tüm kategori baskılar için % 2'lik bir zam teklifi sundu. Yani zararına çalışacağız ancak 7 ay sonra kâra geçebilir duruma geleceğiz. Bu teklif oldukça yetersiz bunu müzakere etmemiz lazım.
Management is now proposing 2 % for all categories next month... and, later, a progressive recovery... that would cover our demands in only 7 months... we think these proposals are insufficient... and we will discuss them.
Beş yıldan beri ilk defa kanalımız kâra geçmiş pozisyondadır.
I'm gonna announce projected earnings for this network for the first time in five years.
Kanalımız UBS'nin, kazandığımız 110 milyon dolarla birlikte zarara geçen bir şirket olmaktan çıkıp kâra geçtiğini belirtmek isterim.
UBS was running at a cash flow break-even point after taking into account $ 110 million of negative cash flow from the network.
Galiba 1975 yılında yaptığımız kârın, yılın başında yaptığımız kâra bölünmesi baz alınıyor.
Offhand, I think it was based on a multiple 1975 earnings with the base period in 1975.
-... kâra geçer böylece. Yanlış mıyım?
Isn't that so?
Hah, bakın bir-iki pound kâra geçtiniz?
There, I saved you a pound or two there.
Bir anda büyük kâra geçtim ve benim için çalışan brokerler tuttum.
And in no time I was making a profit and hiring runners to work for me.
Eğer programlardan bazıları biz Greenville'i terk edene kadar kâra geçmezse... kapatılacaklardır.
If some of the attractions don't show a profit by the time we leave Greenville... they'll be closed down.
Sadece kâra inanan bu nesil için uygunsuz bir feda.
A sacrifice... ... unfashionable with this generation... ... that believes only in profit.
- Ali, konar kâra.
- Lousy try, Brian.
Bunu basit bir emniyet kalkanı için beş dolar daha harcamayan sen ve sadece kâra bakan insanlar yüzünden kolu kopan işçiye de söylesene!
Well, why don't you tell that to the poor Joe who gets his arm ripped off because you and the bottom-liners wouldn't spend 5 bucks for a lousy safety shield!
Kâra geçmek üzereyiz, yani- -
Well, uh, we're zeroing in on the profit zone, so...
Kadının cüssesine bakılırsa fırın ilk defa kâra geçer.
Judging by the size of her, it'll be the first Saturday they turn a profit.
Piyasanın şu anki haliyle o paranın % 20'sini kâra dönüştürürüm. - % 20 mi?
With the market like it is, I could get you 20 %.
Zar zor kâra geçebiliyorsun.
Your profit margins are razor thin!
Kâra geçeceğim!
I will save thousands!
Yine de bana yatırım yaptılar. Ben de onları kâra geçirmeliydim.
But they bought in, now I had to deliver...
Son etkinlikte topladığımız paralar, bizi kâra geçirdi. Okul müfettişi yakamızdan düştü. Yani son etkinliğimiz çok daha kolay olacak.
With that last function, we raised just enough to put us in the black, which got the school controller off our back, which is going to make our last endeavor that much easier.
Her başarılı işadamı, anaparanın, kâra dönmesinin, zaman alacağını bilir.
And every good business man knows it's a long road from seed money... - To profit.
- Kâra geçmesi. Kesinlikle.
- To profits, exactly.
Borçlarını ödeyip, kâra geçersin.
You could pay off your debts with the profits.
Orayı kâra geçir.
Make that place profitable.
Kerhaneyi kâra geçiren fon görevlisi ;
The employee who increased profits for the brothel said ;
Ayrıca... teslimat gerçekleşmezse, mektubun içeriğinden... elde edeceğiniz kâra karşılık... 100 dolar daha.
Plus $ 100... set against whatever profits you may generate... should delivery prove impossible... from the information the letter contains.
Yani bu çok değerli bilgiler içeren... mektup yerine ulaşmazsa... elde edeceğim kâra karşılık.
So this is set off... against profits I might gain in the event that this letter... proving undeliverable, contains such valuable information.
Bu destedekiler kumarhaneyi kâra sokuyor olmalı.
The cards in this one should favor the house.
United Ekspres'i aldığınızdan beri şirket art arda altı dönemdir kâra geçiyor.
Well, since you took over United Express the company has six consecutive quarters in the black.
Art arda altı dönem kâra.
To six consecutive quarters in the black.
Kitabının fazla satmayacağını biliyorum ama bunu küçük bir kâra dönüştürebileceğimizi sanıyorum.
I know publishing your book will not sell a great number of copies, but I think we can turn a small profit.
-... bunları kâra çeviriyorsun.
- and profit from it.
Şirket yüz milyonlarca dolar kâra geçecek. Bu yüzden Selma da bu tarz iş yapılmasına karşı.
It will save the company hundreds of millions but it is exactly the kind of business practice Selma is fighting against.
2,000 daha lâzım, sonra kâra geçiyoruz.
Lose two in a row, we're through.
Benim arabamdan kâra mı geçeceksin?
You're flipping my car for profit.
Bu firma kesinlikle ilaçların AIDS ile enfekte olduğunu biliyordu, ve bu faciayı kâra dönüştürmek istediklerinden piyasaya sürdüler.
This company knew absolutely that it was infected with AIDS, they dumped it because they wanted to turn this disaster into a profit.
Bizim kâra dayalı sistemimizde üretilen hiç bir şey biraz olsun sürdürülebilir veya verimli değildir.
Nothing produced in our profit based society is even remotely sustainable or efficient.
Bunun anlamı : sürdürülebilirlik ve bolluk, kâra dayalı bir sistemde asla gerçekleşmeyecektir.
It means that sustainability and abundance will never ever occur in profit system.
Bu nedenle kâra dayalı endüstrinin öncelikleri göz önüne alındığında, insanlar sürekli işten çıkarılacak ve makinalar yerlerini alacaktır.
Therefore, given the fundamental priority of profit by industry, people through time will be continually layed off and replaced by machine.
Kâra geçirir mi?
What's it going to gross?
Bu firmayı o kadar çabuk kâra geçireceğim ki, tek manşet, "Donaghy G.E.'iyi kurtardı - Annenle evlendi." olacak.
i'll make this company profitable so fast, the only headline will be, " donaghy saves g.e., marries your mom.
Başkan Brown şehrin bütçesini zarardan kâra geçirdi!
Mayor Brown just turned the city's budget from a deficit into a surplus!
Ve sizi temin ederim ki, paranızın her bir lirası elimizden gelen en büyük çaba ile kâra dönüştürülecektir.
And I can assure you that every dime of your money will be invested with the utmost diligence.
Ayrıca indirimim sayesinde çok büyük kâra geçiyoruz.
Plus, with my discount, we're saving a fortune.
Tebrik kartlarına tonla para harcayarak nasıl kâra geçiyoruz acaba?
How is spending a ton of money on greeting cards saving us a fortune?
Bilin bakalım kim vitrin mankeninin üstündeki kıyafeti giyip bizi % 20 kâra soktu?
Guess who fit into the suit on the mannequin and saved us 20 %?
Kâra geçeceksin, evet.
You will be in profit. Yeah, there.
Neye mal olursa olsun, kâra bağımlı olmak, saygıdeğerdir.
It's respectable to be addicted to profit, no matter what the cost.
Yani, toplumumuzda neyin kabul edilebilir ve neyin saygıdeğer olduğu son derece değişkendir ve görünen o ki, verdiği zarar büyüdükçe kâra bağımlı olmanın saygıdeğerliği artmaktadır.
So, what is acceptable and what is respectable is a highly arbitrary phenomenon in our society and it seems like the greater the harm the more respectable the addiction.
Üretimin tekrar başlaması ve şirketin kâra geçirilmesine dair bir plan bekleniyordu.
It was preparing a restart plan and the plant was in the black.
- Kâra bile geçtik.
Made a profit too.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]