Ne iş yapıyorsunuz traduction Anglais
666 traduction parallèle
Ne iş yapıyorsunuz?
What do you do for a living?
- Ne iş yapıyorsunuz, Bay Howard?
- What business are you in, Mr Howard? - Guns.
- Ne iş yapıyorsunuz?
- What do you do?
- Ne iş yapıyorsunuz?
- Doing what?
Söyleyin Bay Mitty... Ne iş yapıyorsunuz?
Tell me... what sort of business are you in?
Ne iş yapıyorsunuz?
What kind of a job have you got at that place?
Ne iş yapıyorsunuz?
What is your work?
- Yani ne iş yapıyorsunuz?
- What do you do for a living?
Şimdi ne iş yapıyorsunuz?
And what's your job now?
Ne iş yapıyorsunuz?
What do you do?
- Ne iş yapıyorsunuz? - Kağıt.
- Now, what business are you in?
Siz ne iş yapıyorsunuz bay. Gant?
What's your line, Mr. Gant?
- Ne iş yapıyorsunuz?
Nothing. I mean, for a living.
Ne iş yapıyorsunuz?
And what do you do?
- Para da kazanmam lazım. - Ne iş yapıyorsunuz?
I've got to eat
- Ne iş yapıyorsunuz?
- Are you in some sort of business?
- Ne iş yapıyorsunuz?
What's your occupation?
Ne iş yapıyorsunuz?
What you do.
Ne iş yapıyorsunuz çiftlikte?
What do you do?
- Siz ne iş yapıyorsunuz peki?
- What exactly do you do?
- Ne iş yapıyorsunuz Bay Carr?
- What do you do, Mr. Carr?
- Siz ne iş yapıyorsunuz peki?
- What do you do, anyway?
- Ne iş yapıyorsunuz sahiden, merak ettim.
- No, really, what do you do? I'm curious.
Bay Greenfield, ne iş yapıyorsunuz?
Mr. Greenfield, what kind of work do you do?
Ne iş yapıyorsunuz?
What do you do Sir?
Mesleğiniz nedir? Ne iş yapıyorsunuz?
Tell me what to do?
Hiç önemli değil, Komiser. Ne iş yapıyorsunuz? Profesyonel bir oyuncu mu?
But those people do have a reputation for... unusual behaviour.
Enerjik bir isim, size çok yakışıyor, ne iş yapıyorsunuz?
- Azad. A very dynamic name. But also very gentle.
- Şu an ne iş yapıyorsunuz?
- What are you working on now?
Ne iş yapıyorsunuz?
moneywise, how are you fixed?
- Ne iş yapıyorsunuz, Bayan Milligan?
What do you do, Miss Milligan?
Tam olarak ne iş yapıyorsunuz?
What is it that you do exactly?
- Orada ne iş yapıyorsunuz?
- What do you do over there?
Siz ne iş yapıyorsunuz, Mösyö Gadbois?
What is it you do, Monsieur Gadbois?
Ne yapıyorsunuz ki?
What is it you do?
Ne yapıyorsunuz?
What is going on here?
Ne yapıyorsunuz?
What is this? Hello, Professor.
Sorabilir miyim efendim... Sizler böyle bir yerde ne yapıyorsunuz?
May I ask, sir, what is it that you people do in a place like this?
Sizce yanlış bir şey varsa, o konuda ne yapıyorsunuz?
If you feel something is wrong, what are you doing about it?
Evet, ne iş yapıyorsunuz? Mesleğiniz nedir?
What's your racket?
Işıklar kapalı hâlde orada ne yapıyorsunuz?
Hey, what are you doing in there with the lights off?
Bu da ne? Ne yapıyorsunuz?
What is this?
Eğer bu doğruysa, Alec McEwen, elleriniz eteklerimde ne yapıyorsunuz?
If this is true, Alec McEwen, what are you doing with your hand on my knee?
Elinize birer bayrak ya da mızrak almak veya bir takım marşlar söylemekten başka ne yapıyorsunuz?
All you or anybody ever do is just carry a flag, or a spear, or sing some marching songs, huh?
- Ne yapıyorsunuz?
- The question is, what are you doing?
Bu her ne ise bence pireyi deve yapıyorsunuz.
Whatever it is. I think you're making a mountain out of a molehill.
Bu da ne, gün mü yapıyorsunuz?
Hey! What is this? !
Ne yapıyorsunuz? Gerçekten, ne yapıyorsunuz?
What is going on, what's going on!
Ama siz, sinekler bir odanızı işgal ettiğinde ne yapıyorsunuz?
But what can you do when your room is swarming with flies?
Ne yapıyorsunuz şu anda?
What is it that you're doing?
Ne yapıyor? Ne yapıyorsunuz?
What is he doing?
ne iş yapıyorsun 139
ne istiyorsun 3273
ne istersiniz 85
ne istersin 198
ne istiyorsun benden 62
ne istersen 261
ne istiyorum 20
ne istiyorsunuz 879
ne istiyorsun peki 16
ne istiyorsan 17
ne istiyorsun 3273
ne istersiniz 85
ne istersin 198
ne istiyorsun benden 62
ne istersen 261
ne istiyorum 20
ne istiyorsunuz 879
ne istiyorsun peki 16
ne istiyorsan 17