English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ T ] / Tüm istediğim bu

Tüm istediğim bu traduction Anglais

361 traduction parallèle
Tüm istediğim bu.
That's all I want.
Tüm istediğim bu.
That's all I ask.
Sadece bir adamın ödemesini sağla, tüm istediğim bu.
Just make some man pay, that's all I ask.
Tüm istediğim bu.
That's all I'm asking.
Şu mavi kurdelayı almaya yetecek kadar Dr... tüm istediğim bu.
Just long enough to win that blue ribbon, Doc... that's all I want.
Tüm istediğim bu.
That's what I want.
- Benim de tüm istediğim bu. - Çocuk, kovboyluk eğer yapacak başka bir şeyin yoksa tercih edilecek bir iştir.
- Kid, cowboying is something you do... when you can't do nothing else.
Tüm istediğim bu, Paul.
That's all I ask, Paul.
Sizden tüm istediğim bu piçi herkese ibret olucak şekilde cezalandırmanız
All I ask of you is exemplary punishment for this bastard
Sadece gülümseyip... geceyi geçirmeye çalışacağız. Tüm istediğim bu.
We'll just smile and try to get through the evening.
Tüm istediğim bu.Daha sonra durulurum.
That's all I want. And then I'll settle down.
Sen, cenneti sarsan ve doğu soyundan gelen, tüm istediğim bu evreni fethetmek için, bana vücut ve kan bahşetmendir.
You, who shake the heavens and descend from the east, all I ask in order to conquer this universe is that you grant me flesh and blood.
- Tüm istediğim bu değil Deanna.
- That's not all I want, Deanna.
Benim de tüm istediğim bu.
I'm all for that.
Tüm istediğim bu davanın çözümlenmesi, tıpkı sizin gibi.
All I want to do is solve this case, just like you.
Senden tüm istediğim bu.
That's all I ask.
Tüm istediğim bu.
this is all need.
Tüm istediğim bu.
That's all I wanted.
Bunu, zor olarak gördüğüm zamanlar oluyor. Ve tüm bu savaştan kaçmak istediğim zamanlar olduğunu da kabul ediyorum. Ama... bu sadece benim kazanabileceğim bir savaşsa bundan kaçmayacağım.
There are times when I do find it painful, and I admit there are times when I want to escape all this fighting, but if it's a fight that only I will be able to win,
Buna cevap veremem ama bir an önce bilmek istediğim, tüm bu olanların nasıl başladığı ve ne zaman biteceği.
I don't know all of it, but I know some. I've been thinking and figuring. This is where it started, this is where it's going to end.
Yani demek istediğim, tüm bu bürokrasiden sonra.
I mean, after all the red tape.
Sana tüm söylemek istediğim bu.
THAT'S ALL, MARTI N.
Sana tüm söylemek istediğim bu.
GOD H ELP ME.
Tüm bu işaretler bana ne açıklamak istediğim hakkında hiçbir fikir vermiyor, sonsuzluk... büyüklük...
All these signs give me no idea about what I want to express infinity... greatness...
Tüm bilmek istediğim bu.
That's what I'd like to know.
Hayır, demek istediğim sana anlattığım tüm bu şey.
No, I mean all this shit I've been telling you.
Demek istediğim, tüm bu sorular...
I mean, all those questions.
# Yüzerek salınan tüm bu balıkçı tekneleri tek görmek istediğim.
Bayou All those fishing boats with their sails afloat If I could only see
Söylemek istediğim, tüm bu ağaçlar... ve hayvanlar.
I mean, all those trees... and the animals!
Demek istediğim, bilirsin bu da tüm kehanet, işaret ve alametler gibi.
And I mean, you know, it's the same... with any kind of, uh, prophecy, or a sign, or an omen.
Bu davada tüm istediğim bana eşit davranılması.
All I wanted out of this trial was a fair shake.
Şu an tüm bilmek istediğim bu.
Right now that's all I want to know.
Demek istediğim, tüm bu olanlar inanılmaz.
I mean, this whole thing is incredible.
Komik bu, çünkü şimdiye kadar tüm istediğim beni sevecek birinin olmasıydı.
Which is funny, because all I ever wanted was someone to love me.
En çok ne varsa bende, en az istediğim odur sanki. Yine de, küçümserim kendimi bu düşüncelere dalınca, Ve sen gelirsin aklıma ; ve tüm varlığım,
Yet in these thoughts myself almost despising... haply I think on thee... and then my state, like to the lark... at break of day arising from sullen earth... sings hymns at heaven's gate.
Tüm istediğim bu, biz tatildeyiz, öyle değil mi.
That's all I want, we're on holiday ain't we
Demek istediğim, tüm bu kitaplar okunmak için var.
I mean, the whole point of books is that you read them.
Demek istediğim, tüm bu kavga işlerini unutup arkadaş olabiliriz.
I mean, maybe we could just forget this whole fight thing and be friends or something.
Demek istediğim, tüm bu Moramax işleri seni ta yüreğinden yaralıyor.
You know you want a whole other kind of life than this.
Tüm söylemek istediğim bu.
That s all lm trying to say.
Tüm istediğim senin o harika sesini diğer insanlarla paylaşmaktı ama hepsi bu kadar.
All I wanted to do was share your beautiful voice... with other people, and I've done that.
Tüm bu olanlar başladığından beri tek istediğim şey tekrar normal bir insan haline gelmekti.
All I've wanted since this whole thing began is to become a normal human being again.
Demek istediğim, tüm bu s.kim işi ben başlattım.
I mean, I started the whole fucking thing.
Tüm demek istediğim bu.
That's about all I have to say on that.
Eğer bu delice oyunu nasıl yaptığımı düşünüyorsanız.. ... tüm diyebileceğim çaresiz bir romantik olduğum ve tüm dünyaya Lois Lane'e olan aşkımın patlayıcı doğasını göstermek istediğim.
If you're wondering how come I'm pulling this loony prank all I can say is I'm an incurable romantic, and I just want to show the world the explosive nature of my love for Lois Lane.
Tüm demek istediğim, Kaptan, bu yüzden yedeklerimiz var.
All I'm saying, Captain, is that we have backup.
Tek istediğim tüm bu pisliklerden önce kurduğum hayata dönmek. Siz ve onlardan önce.
All I want now is what I had in my life before all the fuckers came through the door - you and them.
İnanın bana binbaşı, tek istediğim bu görevin olabildiğince hızlı ve olabildiğince etkili sona ermesidir ve tüm ayrıntıları sizin yetkin ellerinize bırakıyorum.
Believe me, Major, I want nothing more than for this mission to be concluded as quickly and as efficiently as possible and I leave the details in your capable hands.
Tüm yapmak istediğim, oğlumu bulmak ve karımı gömmek... ve bu lanet kasabadan defolup gitmek.
All I want to do is find my boy, bury my wife... and get the hell out of this godforsaken town.
Lütfen Tanrim, sadece bir köpegin bahcemize girmesini sagla, tüm istedigim bu, ve söz veriyorum, asla ölmesine izin vermeyecegim, asla.
Please God, just let a dog come into our yard today, that's all, and I promise I won't ever let it die, ever.
Çok güzelsin, tüm demek istediğim bu.
You look nice, is all.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]