Yapabileceğimin en iyisi bu traduction Anglais
127 traduction parallèle
Korkarım yapabileceğimin en iyisi bu.
I'm afraid that's the best I can do.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
This is the best I can do.
- Yapabileceğimin en iyisi bu.
That's the best we can do.
Onlar için yapabileceğimin en iyisi bu.
That's the best I can do.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
That's the best I can do.
- Yapabileceğimin en iyisi bu.
It's the best I can do.
Senin için yapabileceğimin en iyisi bu.
That's the best I can do for you.
- Yapabileceğimin en iyisi bu.
- Very big. - It's the best I can do.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
It's the best I could do.
- Yapabileceğimin en iyisi bu. - Bu yeteli değil.
I'm sorry, sir, that's about the best I can do, and I guarantee it's not good enough.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
This is as far as I can make.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
But it's the best I could do.
- Yapabileceğimin en iyisi bu, anne.
- It's the best I can do, Mom.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
'That's the best I can do.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
It was the best I could do.
Bu kadar kısa sürede yapabileceğimin en iyisi bu.
It's the best I could do on such short notice.
Yapabileceğimin en iyisi bu. Çok geçmeden bu lastikler için yüzlerce dolar harcaman gerekecek.
This thing's going to need a couple hundred bucks worth of tires soon.
Şey, yapabileceğimin en iyisi bu.
Well, that's the best I could do.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
- Calm down. It's the best I could do.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
It's the best I can do.
Aynı kitapları okumamıza rağmen, yapabileceğimin en iyisi bu Şimdiden ne olmak istediğine karar vermiş bile.
Two people read the same books except one's going forward while the other stays behind.
Şu anda senin için yapabileceğimin en iyisi bu.
This is the best I can do for you right now.
Dört veririm. Yapabileceğimin en iyisi bu.
- The best I can give you is four.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
That's the best I could do.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
Candace, I need to see you, now.
Yapabileceğimin en iyisi bu, tamam mı?
It was the best that I could do, okay?
Yapabileceğimin en iyisi bu.
Best I can do.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
I'm doing my best.
Bu şehir berbat, yapabileceğimin en iyisi bu.
- This town sucks. The best I could do.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
That's just the best I can do.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
Well, it's the best I can do.
Yapabileceğimin en iyisi bu mu sanıyorsun?
You're thinking the whip was the worst I could do?
Yapabileceğimin en iyisi bu.
I'm afraid that's the best I can do for you.
Biliyorum, berbat ama şu anda sizin için yapabileceğimin en iyisi bu.
I know it sucks but it's the best I can do for now.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
That's the best i can do.
- Yapabileceğimin en iyisi bu.
- It's the best I can do.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
Well, this is the best I could do.
Bu kadar kısa sürede yapabileceğimin en iyisi buydu.
It's the best I could do on such short notice.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
That's the best I can do!
Dostum, şu anda senin için yapabileceğimin en iyisi bu.
Yo, man, this is the best I can do for you right now.
Yapabileceğimin en iyisi bu.
The best I can do.
Kablolar tamamen çürüdüğünden dolayı yapabileceğimin en iyisi bu. Bir okul partisinden kalma bu.
Since our wiring is totally shot this is the best I can do, it's left over from a school dance.
Bu yapabileceğimin en iyisi.
That's the best I can do.
- Bu yapabileceğimin en iyisi.
- That is the best I can do.
- Bu yapabileceğimin en iyisi.
- It's the best I can do.
Bu yapabileceğimin en iyisi.
It's the best I can do.
- Yapabileceğimin en iyisi bu.
- Boss, are you OK?
Bayan, bu yapabileceğimin en iyisi.
Lady, that's the best I can do.
Belki bu yapabileceğimin en iyisi değil... Fakat hakkında duyduğum kadarıyla, Reis bu teşebbüsümüze anlayış gösterecektir.
Maybe this wasn't the best way... but from what I've heard, Reis would appreciate our initiative.
Bu kadar kısa sürede yapabileceğimin en iyisi.
That's the best I can do on short notice.
Burda durup gözlerimi kapayıp, yiyebilirim, yapabilecegimin en iyisi bu.
I can stand here and close my eyes, eat my doughnuts, best I can do.
en iyisi bu 75
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
yapabilecek misin 17
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilirsem 24
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilirsem 24
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğini biliyordum 23
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğini biliyordum 23