English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yapabilir misiniz

Yapabilir misiniz traduction Anglais

757 traduction parallèle
Bana bir iyilik yapabilir misiniz?
Would you do something for me?
Bunu yapabilir misiniz?
- Really? Can you do this one?
- Duyuruyu siz yapabilir misiniz?
- Will you make an announcement? - Certainly.
Yemek yapabilir misiniz?
Can you cook?
Nasıl, yapabilir misiniz?
See, could you do that?
Tekrar yapabilir misiniz?
Could you do it again?
- Acaba bana bir iyilik yapabilir misiniz?
- l wonder if you'd do me a favor?
Bay Rubens, acaba bana bir iyilik yapabilir misiniz?
Mr Rubens, I, uh... I wonder if you'd do me a favour.
- Sanırım seni bir yere yerleştirebilirim. - Yapabilir misiniz?
I think maybe I could place you.
Beni görünmez yapabilir misiniz?
Could you make me invisible?
Siz kahveyi yapabilir misiniz?
Can you make coffee?
- Bu gece yapabilir misiniz?
Do you think you can do it tonight?
- Yapabilir misiniz?
Can do?
Küçük çapta yaptığınız işi, daha büyük ölçekte yapabilir misiniz?
What you are doing on a small scale, can you do it bigger?
- Bir teklif yapabilir misiniz?
Would you make me an offer? All right.
- Bir torpil yapabilir misiniz?
- Could you make a torpedo?
Bir torpil yapabilir misiniz?
- Could you make a torpedo?
"Bir torpil yapabilir misiniz?"
" Could you make a torpedo?
- Yapabilir misiniz?
- Oh, you can?
Dediğimi yapabilir misiniz?
Will you do what I said?
Üniversiteyi ayın kitabı klübüne ücretsiz üye yapabilir misiniz?
Would you have the college subscribe to the Book-of-the-Month Club, and call it quits?
Ama hemen yapabilir misiniz?
But can you do it now?
Açıklama yapabilir misiniz?
Can you explain it?
Bunu yapabilir misiniz?
You're not making this up?
Ama prova yapabilir misiniz?
- But can you rehearse?
Yapabilir misiniz?
Can you? Take a look.
Bunu yapabilir misiniz?
Can you do that, huh?
Bunu bensiz yapabilir misiniz?
Can you do it without me?
- Şimdi bana bir iyilik yapabilir misiniz?
- Now do me a favor, will you?
Ee, Bay Berle, bu işi yapabilir misiniz?
Well, Mr Berle, can you do the job?
Perşembe öğleden sonraları 3 ile 4.30 arası, okul sonrası oyun saati için... -... gözetmenlik yapabilir misiniz?
Will it be convenient for you to supervise an after-school play hour on Thursdays, from 3 to 4 : 30?
- Şu anda yapabilir misiniz?
- Can you do it right now?
Benimle röportaj yapabilir misiniz?
Could you give me an interview?
Efendim, bu haftanın masrafları için ödeme yapabilir misiniz?
- I see. Sir, could you issue a check for the week's expenses?
Kartlarla sihirbazlık yapabilir misiniz, Bay Merlin?
Can you do magic with cards, Mr. Merlin? .
Beğendim de, bunu yapabilir misiniz?
Oh, I like it, but can you get away with it?
Benim için bir seans yapabilir misiniz diye merak ediyordum.
I wondered if you would consider holding a seance for me.
Yapabilir misiniz?
Can you do that?
Bu Tokubei için ödeme yapabilir misiniz?
Could you pay that to Tokubei?
- Kahve yapabilir misiniz?
Could you manage to make a cup of coffee between you?
Bayan Judd, şu durum hakkında bir şeyler yapabilir misiniz?
Miss Judd, can you do something about this?
Bunu yalnız yapabilir misiniz?
But must you fight alone?
- Siz yapabilir misiniz?
Can you?
Bu gece yapabilir misiniz?
Could they do it tonight?
- Hayır, kendim doldurabilirim. - Bunu yapabilir misiniz?
No, I'll do it myself.
Sör Philip, eski bir dosta bir iyilik yapabilir misiniz?
Sir Philip, could you do a favor for an old friend?
Çok kişinin oturabileceği birkaç büyük masa yapabilir misiniz?
Could you make some big tables that a lot of people could sit?
General, benim için bir şey yapabilir misiniz?
Will you?
- Yapabilir misiniz?
- Could you?
Yürüyüşe çıkmak için : "Affedersiniz bayan, benimle yürüyüş yapabilir misiniz?"
Good night, ma'am.
Onun için bir şey yapabilir misiniz?
Can you do anything for her?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]