Yapmayın ama traduction Anglais
794 traduction parallèle
Yapmayın ama.
Get out of the way.
Yapmayın ama.
Now, here.
Yapmayın ama.
Please don't.
Yapmayın ama Bay Crabtree.
Come now, Mr. Crabtree.
Yapmayın ama Bay Hilliard.
Come now, Mr. Hilliard.
Beyler, yapmayın ama.
Fellas, hey. Come on, huh?
Yapmayın ama.Hemde Kraliçenin kendi sarayından.
The Queen will have something to say about that.
Yapmayın ama!
Give me a break.
- Yapmayın ama.
- Now, Señor Sanchez.
Yapmayın ama!
Oh, stop that!
yapmayın ama!
Forget it
Yapmayın ama.
Come on, now.
- Yapmayın ama!
Come on!
- Bana uyar, ama işkence yapmayın!
- Fits me fine! Stop torturing me!
Sabunu alın Ama sabunlar gibi yapmayın
Piсk uр the soaр Now don't try to bluff
- Aman Tanrım! - Hadi ama çocuklar. Yapmayın!
I said it's just the hands.
Elveda, ama artık beste yapmayı bırakın.
Farewell, but compose no more music.
Bu işi Hoyle'ın yöntemine göre yapmayı isterim Dave ama Joyce benim için çok önemli.
I want to do things according to Hoyle. But Joyce is pretty important to me.
Bu hafta için ödeme yapmayın ona, ama tatilde çalıştığını ödeyin. Paketlemeye devam et.
No pay for this week, but we'll have to give him his vacation pay.
Ama ne olursa olsun görünmeyin. Ben emir vermeden de hiçbir şey yapmayın.
Don't be spotted and don't do anything else until I tell you.
Yapmayın ama..
Why?
Bu yolculuğu yapmayı çok istiyor olabilirim,... ama yanımda yük olarak bir kadın taşımak da tam bir aptallık.
I may be mad about this journey, but to burden myself with a female is sheer stupidity.
Yapmayı düşündüklerin büyük ama aklın küçük.
For a man who aspires to great things, you have a small mind!
Bunu sizin için, hepimiz için yapmayı dert etmiyorum. Ama bana yardım etmeye kalkışmayın, tamam mı?
I don't mind doing this for you guys, for all of us, but don't try to help me, OK?
Evet evlatlarım, gidebilirsiniz ama yaramazlık yapmayın ben de birazdan geleceğim.
Yes my children, you can go, but behave. I'll be with you in a moment.
Ama kendi başınıza iş yapmayın.
But don't cut out on your own.
Ama bunları yapmayı denediğimde, alaya alınıp dalga geçilmekten korktum, ve kabuğuma çekildim.
But as soon as I tried it, I dreaded beeing mocked, the ridicule and I retired into my shell.
Ama lütfen gürültü yapmayın.
But no noise, please.
Hadi ama, naz yapmayın artık.
Come on, duck, don't play hard to get.
Yapmayın diye söylüyorlar, ama kimileri kutuların üzerini okumuyor işte.
They tell you not to but some people just don't read the boxes.
Hadi ama, millet, yapmayın bunu...
Come on, boys, don't do that...
Size söylediklerinin tümünü yapın ve yerine getirin. Ama yaptıklarını yapmayın. Çünkü öğüt verirler, kendileri yapmazlar.
Do what they tell you, observe what they tell you but do not imitate their actions, they do not practise what they preach.
Hadi ama, böyle yapmayın!
Now, don't do that!
Ama yardımını düşünecek olursak bunu tek başıma yapmayı isterim!
But, starting with your help, when I could do it on my own...
Ama siz böyle yapmayın.
But don't let that happen to you.
Yapmayın ama, anlayış gösterin.
Be reasonable! Ninety-ten.
Ama hayır, yapmayın, bu çok ciddi bir durum. Mutlaka telefon etmem lazım!
I have to make an important phone call.
Ama gürültü yapmayın.
But don't make noise.
- Yapmayın ama!
Have you gone mad?
Merakımı bağışlayın ama, lütfen söyler misiniz, güzel kentimizde ne yapmayı planlıyorsunuz?
I'm sorry to be so curious but would you tell me please, what you plan to do in our beautiful city?
Ama madam yapmayın. Kraliyet domateslerine el süremem, yalnız bırakılmadığımız sürece Domates!
Madame, I never... would put my hands in the real melons in front of the checkers.
Ama bu yüzden bu kadar telaş yapmayın.
is not alarmed.
Ama bazı insanlar alem yapmayı seviyor... ve işte bunların çocukları liderler, ayktakımını harekete geçirir bunlar.
But some of these people revel in the fact... that their kids are leaders, are rabble-rousers.
Haklısın ama cehennemde banyo yapmayı seçtiğinizden ikiniz de şanssızsınız.
You're right... But you two are unlucky as you've chosen to bathe in Hell!
Ama bunu telafi etmek için, onun dudaklarını dişi varmış gibi renklendirmiş ve ona öyle iyi kızgın rolü yapmayı öğretmiş ki bir fili bile korkutabilecek hale gelmiş.
But to make up for it, she painted phony teeth on his lips and she taught him to put up such an act of ferocity that he can even intimidate an elephant.
Ama lütfen Mansei üzerinde deney yapmayı bırakın.
But please stop doing experiments on Mansei.
Hadi ama yapmayın bayım!
Come, come, come, dear sir!
- Ama fazla gürültü yapmayın ha.
- But just don't make too much noise.
Ama lütfen madam yapamayacaksınız, hiç yapmayın.
But please, madame, if you cannot do it, do not do it.
Hadi ama yapmayın!
Come on Don't do that
Tabii ki bunu düşünebilirsiniz ama yapmayın.
Oh, you can think about it, but don't do it.
amazon 38
amalia 33
aman 633
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
amalia 33
aman 633
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amato 35
amanın 172
amaç 42
aman aman 28
ama benim 40
aman allah 310
ama biz 56
ama bu 445
aman be 76
amato 35
amanın 172
amaç 42
aman aman 28
ama benim 40
aman allah 310
ama biz 56
ama bu 445
aman be 76
ama biliyorum 27
aman anne 20
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama olsun 39
ama o 292
ama bilmiyorum 49
ama ne zaman 32
aman anne 20
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama olsun 39
ama o 292
ama bilmiyorum 49
ama ne zaman 32