Yarın gidiyorum traduction Anglais
639 traduction parallèle
Ama ben yarın gidiyorum.
But I'm going home tomorrow.
Yarın gidiyorum ama bu bir içki içmeme engel değil.
I leave tomorrow, but that doesn't stop me from having a drink. On the contrary!
Yarın gidiyorum.
I'm leaving tomorrow.
Ben yarın gidiyorum...
I'm leaving tomorrow.
Ama ben yarın gidiyorum.
But I'm leaving tomorrow.
- Anlamıyorsunuz ama önemi yok. Çünkü yarın gidiyorum.
- You wouldn't understand... but it doesn't matter because I'm leaving tomorrow.
Yarın gidiyorum.
I'm going away tomorrow.
- Yarın gidiyorum.
- I leave tomorrow.
Yarın gidiyorum.
I leave tomorrow.
Yarın gidiyorum ve daha eşyalarımı bile toplamadım.
I'm leaving tomorrow, and I haven't even begun to pack.
- Yarın gidiyorum.
- I'm leaving tomorrow.
Yarın gidiyorum. Üç aylığına ayrılalım.
I'll leave for three months.
"Bana gel, ama yarın gidiyorum" diyemezdim sana.
I couldn't have said "come home with me, I'm leaving tomorrow."
Yarın Washington'a gidiyorum.
I'm leaving for Washington tomorrow.
Yarın New York'a gidiyorum, baba.
Well, I'm going to New York tomorrow, Dad.
Yarın dedemin vasiyetini hazırlayan avukatı görmek için Paris'e gidiyorum.
I'm leaving for Paris tomorrow to see the lawyer who made my grandfather's will.
Yarın buradan gidiyorum ve sen de benimle geliyorsun.
I'm leaving tomorrow and you're coming with me.
Ama yarın St. Petersburg'a gidiyorum.
But tomorrow I'm leaving for St. Petersburg.
Yarın Amerika'ya gidiyorum.
I'm going to America tomorrow.
Yarın Philadelphia'ya gidiyorum, Thatcher Kütüphanesi'ne, günlüğünü okumaya.
Tomorrow I'll go to Philadelphia, to Thatcher Library, to see his diary. They're expecting me.
Yarın akşam gidiyorum, dönüş süresi belirsiz.
I'm going away tomorrow night, indefinitely.
Yarın İskoçya'ya gidiyorum.
Tomorrow I'm leaving for Scotland.
Yarın şafakta balığa gidiyorum.
I'm going fishing at dawn tomorrow.
- Eğer bu çok tuhaf bir tesadüf değilse ben de yarın sabah San Francisco'ya gidiyorum.
- If that isn't the strangest coincidence. Why, I was planning to go to San Francisco myself tomorrow morning.
Gine de çıkacağım. Ama uyarıyorum, beni Paris'e çağırmanızın doyurucu bir sebebini alamazsam yarım milyon Frank olsa da olmasa da ilk trenle gidiyorum.
Just the same, i will, but let me warn you, unless i have this evening a satisfactory explanation for your asking me to come to paris, i shall, half a million francs or no half a million francs,
Yarın Londra'ya gidiyorum Bayan Havisham ve sizinle vedalaşsam...
I start for London tomorrow.
yarın şehirden gidiyorum da bir iki pürüzlü iş kalmıştı.
I'm leaving town tomorrow, and there are a few loose ends I'd like to straighten out with you.
Bak, yarın onu görmeğe gidiyorum.
Look, I'm goin'out to see him tomorrow.
Yarın çimento almak için Catania'ya gidiyorum.
Why are you going? To get cement. He's going to Catania to find a wife.
Yarın polise gidiyorum.
I'll contact the police tomorrow.
Yarın yerine bugün gidiyorum buradan böylece ne o beni, ne de ben onu görmek zorunda kalacak.
I'm leaving tonight instead of tomorrow because it is one time less I will ever have to lay eyes on him or he on me.
Mutlu haklıysa yarın sabah Higginsville'e gidiyorum.
If Happy's right, I'm on my way to Higginsville in the morning, huh?
Yarın buradan gidiyorum.
I'm leaving tomorrow.
Yarın sabah Lévis'e gidiyorum..... 9 : 00 vapurunda.
I'm going to L � vis tomorrow morning on the 9 : 00 ferry.
Yarın hastaneye gidiyorum.
I'm going to the hospital tomorrow.
Yarın Sado'ya gidiyorum.
I am going to Sado tomorrow.
- Yarın uzaklara gidiyorum.
- I'm going away tomorrow. - Oh.
Çeyizimi getirmek için yarın Denvır'a gidiyorum.
I'm going to Denver to get fitted for my trousseau.
- Yarın İngiltere'ye gidiyorum.
- I'm leaving for England tomorrow.
Yarın gece Narayama'ya gidiyorum!
I'm going to Narayama tomorrow night!
Yarın sabah gidiyorum.
I am leaving in the morning.
Yarın askere gidiyorum baba.
Tomorrow I enlist as a soldier, father.
Yarın sabah Nice'e gidiyorum.
Tomorrow morning at 6 : 00 I'm leaving for Nice.
Bir araba kiraladım yarın Karen'ı ziyaret etmek için Gan Dafna'ya gidiyorum.
I've rented a car and I'm driving to Gan Dafna tomorrow to visit Karen.
Yarın rezil olacağız maça bir bok çuvalıyla gidiyorum!
We'll be a laughing stock tomorrow.
- Yarın Rio'ya gidiyorum.
I'm going to Rio tomorrow.
Yarın eve gidiyorum ve onda benim telefonum bile yok.
I'm going home tomorrow and he doesn't even have my phone number.
Bu gece gidiyorum ama yarın ya da öbür gün döneceğim.
Tonight, but I'll come back tomorrow or the day after tomorrow.
Yarın Zürih'e gidiyorum.
Tomorrow I'm going to Zurich.
Yarın Monteil'le avlanmaya gidiyorum.
I'm going hunting with Nlonteil tomorrow.
Yarın Vincennes'e gidiyorum.
I'm going to Vincennes tomorrow.
gidiyorum 1257
gidiyorum ben 24
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın gel 39
yarın akşam 77
yarın sabah 8 21
yarın konuşuruz 62
gidiyorum ben 24
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın gel 39
yarın akşam 77
yarın sabah 8 21
yarın konuşuruz 62
yarın öğleden sonra 16
yarın görüşmek üzere 36
yarına kadar 33
yarın sabah görüşürüz 30
yarın sabah 190
yarın pazar 33
yarından sonra 30
yarın gece 101
yarın olmaz 23
yarın ne yapıyorsun 17
yarın görüşmek üzere 36
yarına kadar 33
yarın sabah görüşürüz 30
yarın sabah 190
yarın pazar 33
yarından sonra 30
yarın gece 101
yarın olmaz 23
yarın ne yapıyorsun 17