English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yeterli değil

Yeterli değil traduction Anglais

4,652 traduction parallèle
Bu artık yeterli değil.
This isn't enough anymore.
Hiçbir şey bildirmemiş. Tutuklatma kararı için yeterli değil belki ama bu savcı Karsten için bir açıdan önemli biri niteliğinde.
Now, it's not enough for an arrest, but... this prosecutor's a hotshot with a thing for Karsten.
Bu da yeterli değil.
It's not enough.
Bir kahraman olarak yeterli değil miyim?
I don't qualify as a hero?
- Ama bu yeterli değil.
- But it's not enough.
Ona zarar vermesi yeterli değil miydi?
Wasn't that enough?
Yeterli değil.
It's not enough.
Cevapları bilmen yeterli değil.
It's not enough for you to know the answers.
Yeterli değil. Bunun gibi birkaç darbe daha alırsak, bu uçağa elveda diyebilirsin.
Its not good enough, Any more hits like that and you can kiss this plane goodbye,
Ve sarıldığın bu aşk sen fark edene kadar bitecek. Bu yeterli değil.
And that love you cling to, it won't be long before you realize, it's not enough.
Çünkü şimdi aklıma gelen her düşüncede kafamdaki ses "Hayır, yeterli değil" diye bağırıyor.
Uh, because now every thought that comes into my head, there's just this voice that just yells, "No! Not good enough!"
Bu yeterli değil mi?
Isn't that enough?
İnan bana, yeterli değil.
Trust me, it ain't enough.
Param yeterli değil mi?
Is my money not good?
Ama buradaki sihir korkarım ki yeterli değil.
But the magic here... I fear it is not enough.
Çocuğun yaşına, gerçi azaltıcı bir faktör, yeterli değil I. D. kötülemek için
The child's age, though a mitigating factor, is not enough to discredit the I.D.
Artık bir şey yeterli değil.
One thing isn't enough anymore.
Tabi ki ama yeterli değil.
But not enough. We need more men.
En azında benim için yeterli değil.
It's not good enough for me, at least.
Kont Vincent, yeterli değil mi?
Count vincent Isn't this enough?
- Yeterli değil!
- Not enough!
Hala yeterli değil.
Still not that clear.
Atık arıtma ve geri dönüşüm yapıyorum ama yeterli değil bence.
I compost, recycle, but it's... I don't feel like it's enough. Thank you.
- Benim için yeterli değil!
- It's not good enough!
Güzel ama maalesef yeterli değil.
Nice, but sadly not enough.
Bu mahkumiyet için yeterli değil.
It's not enough to guarantee conviction.
Onları sadece geri çevirmen yeterli değil miydi?
It wasn't enough just to turn them down?
7 yıllık borç için bu yeterli değil?
This isn't enough for seven years.
Sadece olay yeri ve bu bilgiler bizim için yeterli değil.
Collect data and information not enough.
Üç kat yeterli değil mi?
Threefold isn't enough?
Yeterli değil miydi?
Was it not enough?
Bu yeterli değil artık!
That's enough anymore!
Bununla birlikte bu eski tozlu koleksiyona göz kulak olmak benim için yeterli değil.
However, it's not enough for me just to look after this dusty old collection.
- Bunlar yeterli değil.
It's not much to go on.
Hayır, bu yeterli değil.
No, that's not good enough.
- Yeterli değil.
- Not good enough.
"Teşekkür ederim" yeterli değil
"Thank you" is not sufficient...
Hayır. Lise futbolu ve karaoke barlar yeterli değil.
High-school football and karaoke bars isn't enough.
Yeterli değil mi?
Not close enough?
Sadece onu durdurmak için yeterli yakın değil.
Just not close enough to stop him.
- Yeterli bir savunma değil.
Generally speaking. Not a great defense.
Bu zaman yeterli, değil mi?
That's enough time, right?
Bu artık benim için yeterli değil.
Fine.
Bulaşıkları yıkamam yeterli olur değil mi?
Do I do the dishes now then?
Moray onun için yeterli bir erkek değil.
Moray may prove to be not man enough for her.
Bu binaları araştırmamız için yeterli bir süre değil.
That's not enough time for a proper sweep on one of these buildings.
- Dört tane başı kesilmiş Mason yeterli kanıt değil mi?
Four beheaded Masons isn't proof?
Bu transfer için yeterli bir oran değil.
That's not enough for a viable transplant.
SiLAHLAR YETERLi DEGiL.
Guns are half-measures.
Bu bizim tabanımız için yeterli, değil mi?
They speak volumes to our core, right?
75, profesyonel bir atıcı için yeterli seviyede değil.
Oh, seventy-five. Not quite fast enough for a professional pitcher.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]