English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yok oldu

Yok oldu traduction Anglais

3,703 traduction parallèle
# Tüm şikayetler yok oldu #
"The complaints are fading away."
Şimdi, yapıştırıcı yok oldu.
And now the glue is washed away.
- Sonra da birden yok oldu.
And then she just disappeared!
Sanırım o bağlantı sonsuza kadar yok oldu.
I think that link is gone forever.
Şu an itibariyle Batı Avrupa'nın tümü yok oldu.
As of now, all of western Europe's gone.
Yok oldu.
It's gone.
Güney Doğu Asya yok oldu.
South-East Asia's gone.
Tümü yok oldu.
All of it's gone.
Bir gün boyunca ortadan yok oldu diye acil durum ilân etmemiz çok gereksiz.
The span of one afternoon doesn't exactly merit a manhunt.
Onun önceden bildiği dünya artık yok oldu.
The earth he once knew is gone.
Teorimiz yok oldu.
There goes our theory.
Zubair'in ölümü ile zaten bu çete yok oldu.
With Zubair dead their gang is over.
Yok oldu. Kimse onu görmemiş.
Nobody's seen him.
Beyaz Sarayın yarısı yok oldu.
Half the White House is just gone.
Uzaylı değiştiriciler çıldırdığında Amerikan şehirlerinin çoğu yok oldu fakat St. Louis'e garip bir şeyler oldu.
When the alien terraformers went crazy, most American cities were obliterated. But something strange happened with St Louis.
Ve paranı ve hepsi bir anda yok oldu.
And your fucking money, and they burned it all up.
Köpeğin ceset konusunda bana yardım etmesi gerekiyordu. Ama ortadan yok oldu.
Suppose to get help from your dog, about a body, but poor guy disappearing.
Bir gün arabayla eve dönerken arka koltuktan oynuyorduk ve Les'in kapının koluyla oynadığını hatırlıyorum. Bir an oradaydı, sonra yok oldu.
One day we were driving home, and we were playing in the back seat and I remember Les was playing with the handle and one minute he was there, and the next he wasn't.
Biraz ortalıktan yok oldu ve döndüğünde bu haldeydi.
He took a leave of absence, came back all zenned out like that.
Dalton'a gittiğinde orada olduğunu söyledin ama Bölüm yarışmasında yok oldu. - Ne diyorsun yani?
You said he was there when you went back to Dalton, but come Sectionals, poof, he's gone.
Yüksek umutlarla dolu yedi Amerikalı Bir milyar $ değerinde yüksek teknoloji saniyeler içinde yok oldu ABD Uzay Programında bugüne dek yaşanan en kötü felaket.
Seven Americans with the highest hopes. A billion dollars worth of the highest technology. Gone in seconds.
Tanrım, bu iş tüm hayatımdı ama bir anda her şey yok oldu.
Oh, my God, this is my whole life, and now just - - just gone.
Arkamı döndüm ve yok oldu.
I looked back and then he was gone.
Yanımda getirdiğim nefret yok oldu.
The hatred that I brought here with me is gone.
Sahalarda bir çoğu yok oldu..
In Flanders fields The poppies blow.
Eve geldim, kapayı kapattım ve kilitledim ve birden bire zemin yok oldu. Yok mu oldu?
I came home, I closed the door and locked it, and then all of a sudden the floor was gone.
Sonra Dick Roman yok oldu, şirketi battı ve her şey yolunda girmişti, ben iyiydim.
Dick Roman went down, his company belly up and I figured, hey, it's all good.
Aralarından geçerken bana bakan gözler hafızamdan asla silinmedi ve ölmekle ilgili aklımdaki bütün endişeler yok oldu.
The sight that met my gaze as I entered into their midst can never be erased from my memory... And any concerns I had regarding my own well-being departed.
Ortadan yok oldu yani?
She's just vanished?
Saat 1 : 30 oldu, Sid ortalarda yok.
Why? - It's 1 : 30. Sid hasn't returned yet.
6 ay oldu ama hala tık yok.
Mm-hmm. But it's been about six months, and there's just... Nothing happening.
Hayır, birleştiler, sonra da Vaatu Raava'yı içimden söküp aldı ve onu yok etti. Kazanan Vaatu oldu.
No, they fused, then Vaatu ripped Raava right out of me and destroyed her.
Yok oldu.
Gone.
Elimde kayda değer bir şey yok. Fakat bence, İngiltere'de onaylamadıkları bir sevgilisi oldu.
I have no proof, but I think he had a girlfriend in England they didn't approve of.
Kısa süreli birkaç saçmalığım oldu ama elle tutulur bir şey yok.
I had some stupid flings, but... nothing concrete.
Vakit yok. Hank enişteme ne oldu?
There is no time tell me about Uncle Hank.
Abartılacak bir şey yok, dünyam tepetaklak oldu sadece.
No biggie, just my universe falling apart.
Yok ayağım takıldı da oldu o yara.
No, I tripped.
Yok, ben zaten her şekilde yapacaktım, çünkü ben, yemek yapmayı severim muhabbetimiz sadece bahane oldu yani...
I know, but I was, I was, I was gonna, you know I was gonna do it anyway because I, well, I love to cook and the conversation sort of inspired it, so.
İki gün oldu ve hala cevap yok.
It's been two days, he has retorted.
Zihni kendine düşman oldu ve ona yardım edecek kimse yok.
His mind has turned against him and there's no one there to help.
- Dediğim gibi, mektuplaşmayla pek aram yok. - Ne kadar oldu?
Like I said, I'm bad with correspondence.
"Diğer bedeniyle değiştirebilirim" falan oldu. Ama yok öyle bir şey, tam bedeniydi.
... and she's like, "I might want to get another size", but that's bullshit, it is the right size.
- Ne oldu? Bir şey yok.
What?
Sıkıldığınızı ya da çiş yaptığınızı söylemek için aramak yok, oldu mu?
No calling to say you're bored, you're taking a leak, got it?
Fakat en nihayetinde umutlarına giden yolu yok eden de kendisi oldu.
But right at the end, that guy cut his path to his hopes himself.
Hepsini olmasa da çoğunu yok etti,... böylece dünyanın düzen ve dengesi yeniden kurulmuş oldu.
Not all of them, but a lot of them, so order and balance was re-established in the world.
Geçen yıl ne oldu da bu dosyayı yok etmek istedi?
So what's happened in the last year that makes her want that file destroyed?
Ne yani, merkez yok mu oldu?
What the dispatch is dead?
Fazla mı oldu? Her neyse, kimsenin süper gücü falan yok.
Anyway, no one has superpowers.
Yok. 2 hafta oldu ama bütün istediği beni altına almak.
Nothing. I'm two weeks under with him, and all he wants to do is get under me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]