English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yolculuk nereye

Yolculuk nereye traduction Anglais

199 traduction parallèle
Yolculuk nereye peki?
Where are you going to?
- Yolculuk nereye?
- Single. - Destination?
- Yolculuk nereye?
- You going far?
Yolculuk nereye?
Where we going?
Yolculuk nereye Bay Fox?
How far are you going, Mr. Fox?
Meksika içinde yolculuk nereye?
Where do you going in Mexico?
- Yolculuk nereye?
- Where you heading?
Yolculuk nereye?
Where are you going?
- Yolculuk nereye?
- To where are you travelling?
Yolculuk nereye böyle?
Where you boys heading?
- Yolculuk nereye?
- Where you going, Love?
Beyler, yolculuk nereye?
Where you go, friends?
Madem beraber yolculuğa çıkıyoruz, acaba söyler misiniz, yolculuk nereye?
Then we are going to be part of the way together... Can you tell me where you go?
El değmemiş genç bakire, şirin, körpe ve taze, Yolculuk nereye böyle, nerelisin sen söyle?
Young budding virgin, fair and fresh and sweet... whither away, or where is thy abode?
Kusuruna bakma onun büyükbaba, Söyle bize, yolculuk nereye?
Pardon her, grandsire, and withal make known which way thou travellest.
Yolculuk nereye?
Where you headed?
Yolculuk nereye?
Where are you headed?
Yolculuk nereye?
How far you headed?
Yolculuk nereye?
Where you goin`?
Yolculuk nereye?
You on a drive?
Yolculuk nereye, kovboy?
Where are you headed, cowboy?
Yolculuk nereye?
Where are you off to today?
Yolculuk nereye? Scranton, Pennsylvania mı?
Scranton, Pennsylvania?
- Yolculuk nereye?
Where are we going?
- Yolculuk nereye?
- Where to?
Rosa, nereye gidiyorsun? Yolculuk nereye?
Rosa, where are you going?
Yolculuk nereye?
Where to?
Paristen sonra yolculuk nereye?
Where are you heading after Paris?
- Yolculuk nereye?
- Where are you headed?
Yolculuk nereye?
Where're you bound?
Peki yolculuk nereye?
And where are you headed?
- Yolculuk nereye, Savanah mı?
- Where'd ya get on, Savannah?
"Sirkten kaçmış bir maymuna benziyor!" - Siz ikiniz, yolculuk nereye?
"He looks like a monkey retired from the circus!"
- Yolculuk nereye?
Think you can escape?
Yolculuk nereye?
So where are you headed?
Yolculuk nereye, birader?
So where you going?
- Yolculuk nereye?
- Where are you flying?
Peki, yolculuk nereye?
So, where you headed?
Yolculuk nereye?
On your holidays, eh?
Yolculuk nereye?
MAN : Where will you go from here?
Yolculuk nereye, evlat?
Where are you travelling to, boy?
Kral ve Kraliçe! Bu arada, yolculuk nereye?
Where are you going?
Ben nereye gidersem gideceğine, ne yersem yiyeceğine benimle yolculuk yapacağına söz vermiştin.
You promised to go where I go, eat what I eat... ship on my ship.
- Yolculuk nereye?
Where are you traveling?
- Nereye yolculuk ediyorlardı?
- Where were they going at the time?
- Yolculuk nereye gençler?
- Where you boys heading'?
Oo, Zach'in haritası burdaymış efendim, Nereye yolculuk ettiğimize bir bakalım.
Oh, here's Zach's map what we're traveling by, sir.
- Yolculuk nereye?
We won't get home until dawn. - Now, where are you heading?
Bu aynı yolda yolculuk halinde olabilir, Ama nereye?
He could be travelling down this same road, but : where to?
Yolculuk yapmam gerektiği söylendi, ama kimse ne zaman ve nereye söylemiyor.
I'm told we have to make a journey, but no one tells me when or where.
Yolculuk nereye?
- Where are you going?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]