Zamanınızı boşa harcıyorsunuz traduction Anglais
100 traduction parallèle
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
You're wasting your time.
- O zaman zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- Then you're wasting your time.
Bay Fraleigh, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Mr Fraleigh, you're wasting your time.
- Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- You're wasting your time.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- Hmm? - You're wasting your time.
Bu şekilde zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
That's the way it goes when you waste your free time on it.
Bu durumda burada zamanınızı boşa harcıyorsunuz, değil mi, Komiser?
Then you're wasting your time here, aren't you, Lieutenant?
Vaazla zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
You're wastin'your time preaching'.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Just wasting your time.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz!
You're wasting the time!
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz Kaptan.
You're wasting time, Captain.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
You waste your time.
- Çünkü zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- Because you're wasting your time.
Eğer eski kocam hakkındaysa, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
If this is about my ex-husband, you're wasting your time.
Bu yüzden zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
So this is a waste of time.
- Zamanınızı boşa harcıyorsunuz ve belki hiç uğruna öleceksiniz.
- Waste your time and maybe get killed for nothing?
Siz bilirsiniz ama bence zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Fine, but I think you're wasting your time.
Siz etiketler ve logolar Zamanınızı boşa harcıyorsunuz
You labels and logos are wasting Your time making me sit here
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz diyordu.
You're wasting your time.
Aslında, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
In fact, you are wasting your time.
Eğer bu buluşma da, bana onun gerçek yüzünü... göstermek için düzenlendiyse, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
If this is another intervention trying to make me see her... for what she is, you're wasting your time.
Neden bahsettiğini bilmiyorum. Lütfen, Bay Bern, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Please, Mr. Bern, you're wasting time.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz Komutan.
You " re wasting time, Commander.
Bece zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
I think you're wasting your time.
Waliver zamanınızı boşa harcıyorsunuz dedi
Waliver said you're wasting your time.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz Ajan DiNozzo.
I feel like I've wasted your time, Agent DiNozzo.
Sayın Yargıç korkarım zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Your Honour, I'm afraid you're wasting your time.
Bana güvenin, zamanınızı boşa harcıyorsunuz. Bize yardımcı olmayacaktır.
- Trust me, he's not gonna help us.
Bana güvenin, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- Trust me, he's not gonna help us.
Cidden zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Seriously, you're just wasting your time here.
Hadi, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Come on, you're wasting your time.
Ama zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
but you're both wasting your time.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
You guys are wasting your time.
Sen ve ortağın burda zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
You wasted your time driving down here, partner.
Anket sonuçları "Zamanınızı boşa harcıyorsunuz." diyor.
Survey says you're wasting our time.
Koç, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Coach, you're wasting your time.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz Bay Monk!
You're wasting your time, Mr. Monk.
Sen ve ortağın burda zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Re wasting your time.
Size söyledim, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
I already told you, you're wasting your time.
Tabii ki ama zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Sure. But you're wasting your time.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Well, you're wasting your time.
Mark Cooper'ı arayarak zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
You are wasting your time looking for mark cooper.
Zamanınızı bu kitapla boşa harcıyorsunuz.
You're wasting your time with this book.
Melekler ya da Şeytan. Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Sunday, Monday, I'm not wasting any more time here.
Fakat eminim, biri daha işin içindeydi. Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
And what kind of research?
20 dakika önce aradınız ve arabanın sizde olduğunu söylediniz, hadi gelin, alın dediniz, ama şu hale bak zamanımızı boşa harcıyorsunuz.
You says, "Come on down and get it." And here you are, and you're wasting my time and my wife's time, and I'm paying 19,500 for this vehicle here.
Sanırım siz kara insanları, zamanınızın çoğunu neden diye sorarak boşa harcıyorsunuz.
I think you land people waste a lot of time asking yourselves why.
Zamanınızı ve tıbbi kaynakları boşa harcıyorsunuz.
Wasting your time and medical resources.
Korkarım zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
A bag's gone and some of his clothes are missing.
Eğer insanlara bakıyorsanız, zamanınızı boşa harcıyorsunuz. Onlar gitti.
If you're lookin'for the humans, you're wastin'your time.
Canınız cehenneme. Zamanı ve kaynakları bu aptalca komediyle boşa harcıyorsunuz.
You're wasting valuable time and resources on this silly, little comedy routine.
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144