English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Z ] / Zavallı herif

Zavallı herif traduction Anglais

163 traduction parallèle
Zavallı herif.
Poor guy.
- Zavallı herif.
- Poor bastard!
Zavallı herif.
Poor fellow.
Zavallı herif, boynuzlarının üstüne asla şapka giyemeyecek.
The poor guy would never get a hat on over his horns.
Zavallı herif kasayı açarken havaya uçmuştu.
The poor guy got blown up with the safe.
Zavallı herif bir devriye tarafından vurulmuştur, kesin.
The poor guy must have been shot by a patrol.
Zavallı herif artık burada değil.
And that wretched man isn't here.
Zavallı herif.
Poor little loser.
Benim çıkarım, şu buzun üstünde gönderdiğiniz üç zavallı herif.
Those poor bastards you sent out on the ice are my interest.
Zavallı herif. Başına gelenin tamamıyla farkındaymış.
- I bet he was conscious when it happened.
Zavallı herif. O çok pahalı bir model.
Poor man... it's all real, dear.
Zavallı herif.
Oh, that poor old guy.
Hatırladınız mı? İşlerini yaptığınız zavallı herif hani?
The poor sod you do jobs for?
Zavallı herif.
Poor fuckin'guy.
O çocukların aileleri, Lovelass denen şu zavallı herif hapishaneden çıktıktan sonra 6 ay işsizlik yardımı almış, serseriye dönmüş ve sonunda bir otobüsün altında kalıp tahtalıköyü boylamış.
The family of those kids and that Lovelass, poor old bugger, got out of the nick,... spent 6 months on the dole, became a tramp and was finally knocked flat by a bus.
Ama bu zavallı herif artık delirmişti.
But that poor guy was crazy.
Ta ki sonunda zavallı herif kasılan bir jöleye dönüşene dek.
Until, finally, the poor bastard is reduced to a quivering, wasted piece of jelly.
Adamın birinden bir diyagram bulduk. Zavallı herif vurulana kadar köprüde ilerledi.
We got a diagram from a guy that got across... before they shot the poor bastard.
Ağacın altında kalan zavallı herif için öyle.
It is for the poor sod under the tree.
Sana söyleyeyim evlat, o zavallı herif her şeyi yapabilir.
I'll tell you, boy, that the sorry bastard will do anything.
Zavallı herif çıldıracak.
Poor guy go crazy with grief.
Zavallı herif.
Jerk.
Zavallı herif...
Poor fella.
Fazla söze gerek yok zavallı herif gizlice bir bakış attı.
Needless to say, the poor guy peeked.
"Emilio, kediler ayakkabılarıma işedi!" Zavallı herif!
"Emilio, the cats have pissed in my shoes!" The poor guy!
Zavallı herif işteyken o da evine geliyormuş.
He goes right up to her apartment while the poor bastard's at work.
Zavallı herif, sen mi babasısın!
Not the way you took me, wretch!
Ya da Queens'teki zavallı herif?
Or that poor bastard in Queens?
Zavallı herif.
Poor bastard.
Zavallı herif sabaha kadar orada yattı.
Poor bastard lay there till this morning.
Umarım cehennemde yanarsın, zavallı herif!
I hope you rot in hell, you loser!
Barda oturan dörtgözün üstüne atladı. Sözüm ona, zavallı herif bakarak dikkatini dağıtmıştı.
He picks on this specky wee gadge at the bar and accuses him of putting him off by looking at him.
Zavallı herif kafasını bizden tarafa çevirmemişti bile.
I couldn't believe it. The poor wee cunt hasn't even glanced in our direction.
O zavallı herif de öylece bana bakıyor.
And this poor bastard's just lookin'at me.
Zavallı herif korkudan tir tir titreyerek başını kaldırıp şöyle dedi :
And the poor wee man looks up at him, completely terrified and says,
Zavallı herif.
Poor sod.
Herif zavallının teki. Ama karizma tabii.
He's a poor guy, charming however.
Zavallı herif.
Poor devil.
Zavallı tuhaf herif, ideal çıkılacak tip kanısı uyandırmıyor kimsede.
The poor creep isn't everyone's idea of the ideal pick-up.
Zavallı kız tünelden geçtiğinde piç herif onu bekliyormuş.
When the girl came through, the bastard was waiting for her.
Zavallı yaşlı herif.
Oh, the poor, dear, old sod.
Akla yatkın geliyor, seni zavallı kusmuk herif burada ayağa kalkacak hiç gücüm olmadığı için yatıyor olabilirim ama belki gücüm geri gelmiş de olabilir.
It's conceivable, you miserable, vomitous mass, that I'm only lying here because I lack the strength to stand. Then again, perhaps I have the strength after all.
Zavallı küçük herif.
Poor little guy.
Zavallı b.k herif.
You poor shit.
Zavallı herif daha yeni kalp ameliyatı oldu.
He took my threat to shoot him a lot more seriously than you just did.
Şerif adamın öldüğünü bilmiyor, o yüzden her yerde onu arıyor... çünkü herif muhtemelen o zavallı küçük kızı öldürmüş.
The Sheriff doesn't know he's dead, so she's looking everywhere for him because he probably killed that poor little girl.
Ayrıca acınası bir zavallısın, hayvan herif.
You're also a pitiful, poor-ass motherfucker.
Seni hasta, zavallı, aşağılık herif.
You sick, pathetic, little piece of shit.
O herif gerçekten zavallı yaşIı Martha'yı öldürmüş mü?
Did that man really kill poor old Martha?
"Zavallı yaşlı herif, kanser."
"Poor old bastard, he's got cancer."
- Meghan, herif zavallının teki.
Megan, this guy is a loser.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]