Çıkar ağzındaki baklayı traduction Anglais
281 traduction parallèle
Söyle bakalım evlat, çıkar ağzındaki baklayı?
Well, come on, kid, spill it. What's on your chest?
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı.
Come on. Let's have it.
Çıkar ağzındaki baklayı bakalım.
You have a secret. Tell me.
Hadi Eugene, çıkar ağzındaki baklayı.
C'mon, Eugene, spill the beans.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Well, let's hear.
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı.
Come on, spit it out.
Çıkar ağzındaki baklayı!
Get it off your chest!
Şimdi, yaşlı aptal, çıkar ağzındaki baklayı.
Now, fool, loosen up your tongue.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Spit it out.
- Çıkar ağzındaki baklayı!
- Spit it out!
Çıkar ağzındaki baklayı!
Out with it!
- Siktir oradan. Çıkar ağzındaki baklayı.
- -Slumming, my ass.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Out with it.
Durma çıkar ağzındaki baklayı.
You might as well go ahead and tell me what you said.
Çıkar ağzındaki baklayı, oğlum!
Spit it out, boy!
Pekâlâ, çıkar ağzındaki baklayı.
Okay, out with it!
Al ve çıkar ağzındaki baklayı.
Now take it and sing.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Get it off your chest.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Go on. Spit it out.
Çıkar ağzındaki baklayı, Muddy Mae, yoksa polisi arayacağız.
Spill it, Muddy Mae, or we're calling the cops!
Aklından birşey geçiyor Tank, çıkar ağzındaki baklayı.
You got something on your mind, Tank, say what's on your mind.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Come on, knock it off.
Devam et, çıkar ağzındaki baklayı.
Go on, spit it out!
Ee, çıkar ağzındaki baklayı artık.
So, uh, spill the beans.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Just spit it out.
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı, Larry.
Come on, spit it out, Larry.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Give me the skinny.
Çıkar ağzındaki baklayı, Doktor.
Spit it out, Doctor.
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı.
Go on, spit it out.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Say what you have to say.
Hadi, evlat. Çıkar ağzındaki baklayı.
Come on, kid, get it off your chest.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Just tell me what's on your mind.
Hadi ama, çıkar ağzındaki baklayı!
Go on, say it already!
Çıkar ağzındaki baklayı, para babası.
Spill it, moneybags.
Çıkar ağzındaki baklayı. Neden terketti?
Let the cat out of the bag?
Çıkar ağzındaki baklayı Fanny.
Get it off your chest, Fanny.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Spill, doll.
Çıkar ağzındaki baklayı, Wheezy.
Spill the beans, wheezy.
Çıkar bakalım ağzındaki baklayı.
What do you got on your mind?
Pekala, Fisher, ağzındaki baklayı çıkar?
All right, Fisher, what's the pitch?
Haydi, ağzındaki baklayı çıkar.
How did you get the information?
- Çıkar ağzındaki baklayı.
- Go on!
Ağzındaki baklayı çıkar, Tronk!
Then speak out, Tronk!
Ağzındaki baklayı çıkar.
Get it out.
Hadi, ağzındaki baklayı çıkar.
Hey, hey. hey, hey. Come on spill the beans, ace.
- Çıkar ağzındaki baklayı.
- Just say it.
Şu Yahudi ağzındaki baklayı çıkar.
Get the gumbo out of your Yiddish.
Tamam anne çıkar şu ağzındaki baklayı. Neyi?
Okay, Mom, but before we go, get it out.
Şimdi ağzındaki baklayı çıkarıyorsun.
Here comes the commercial.
Ağzındaki baklayı çıkar bakalım.
So spit it out.
Haydi John, ağzındaki baklayı çıkarıp bana gerçeği söyle.
Oh, come on, John. Stop beating around the bush. Give me the truth.
çıkar 159
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar onları 25
çıkar şunu 136
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar onları 25
çıkar şunu 136