English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ö ] / Öldürün beni

Öldürün beni traduction Anglais

447 traduction parallèle
Öldürün beni!
Kill me!
Öldürün beni! "
Kill me! "
" Öldürün beni!
" Kill me!
Yarın öldürün beni.
Kill me tomorrow :
Silâhla öldürün beni.
Kill me with a gun.
Öldürün beni!
Kill me, kill me, kill me, kill me!
Öldürün beni!
I'm ready!
Öldürün beni!
Kill me! Kill me!
Öldürün beni.
Kill me.
Öldürün beni sizi korkak piçler!
Do me in, you bastard cowards!
Öldürün... öldürün beni!
Kill... kill me!
Öldürün beni eğer paramı bu kadar çok istiyorsanız öldürün beni ve alın
Kill me. If you want my money so badly, just kill me and take it.
Gelip öldürün beni.
Come and get me.
Öldürün beni, Bay Rosenberg.
Kill me, Herr Rosenberg.
isterseniz özel kung fu'nuzla öldürün beni!
He's dead, what am I to be afraid of?
Öldürün beni o zaman.
Kill me then
Öldürün beni.
Kill me!
Öldürün beni diye ağlıyordum.
I was crying, "Kill me."
Çünkü "Öldürün Beni" yi baban kapmıştı.
Because "kill me" was taken by your father.
Öldürün beni, gebertin ve üreme organlarımı koparıp, atların önüne atın ve uzuvlarımı da komşu kasabalarda sergileyin.
I shall be taken out, murdered, and my genitals torn off and pulled apart by horses and my limbs exhibited in a neighbouring town.
Mecbursanız öldürün beni.
Kill me if you must.
Lütfen öldürün beni.
Please kill me.
Haydi öldürün beni.
Come on, kill me.
Farketmez ama öldürün beni, Bay McManus.
No matter. Kill away, Mr McManus.
" Yarın öldürün beni. Bırakın bu gece yaşayayım.
Kill me tomorrow.
Hem parayı alın hem de beni öldürün.
Take the money and kill me, too?
İsterseniz beni öldürün.
Kill me if that's what you want.
Lu bey, babamı öldürecekseniz... önce beni öldürün
Mr. Lu, if you have to kill my dad... Then kill me first
Önce onu öldürün, beni değil.
Kill him first, not me!
Beni öldürün, tanrı aşkına!
Kill me, for pity's sake!
Eğer... siz... insanların... beni görmesine... izin vermezseniz... o zaman... beni öldürün.
If... you... won't... let... people see me, then... kill me.
"Beni öldürün." diyor.
He says, "Kill me."
"Beni öldürün."
"Kill me."
"Beni öldürün." "Beni öldürün." "Beni öldürün."
"Kill me, kill me, kill me."
Onun yerine beni öldürün
Kill me instead of him.
Büyükbaba, onu öldürecekseniz .. Lütfen beni de öldürün
Grandpa, if you must kill him... then please kill me too
Onu öldürürseniz beni de öldürün!
If you kill him, you'll kill me, too!
Beni öldürün.
Kill me.
Sadakatimden kuşkulandığınız an beni öldürün.
Please kill me the moment you even question my absolute loyalty.
Yi, gel buraya gelmiyorum, beni de öldürün!
Yi come out I'm not coming out, you kill me too
Şimdi, ya beni bırakın, ya da öldürün.
Now release me, or kill me now.
Önce beni öldürün
Kill me first
Seni cadı! Haydi devam edin, öldürün beni!
Kill me if you will!
Ve lütfen son, beni öldürün.
Please end it and kill me.
İyi, öldürün o zaman beni!
Kill me then!
- Lütfen beni öldürün.
- Please kill me.
İsterseniz beni öldürün.
Kill me if you like.
Eğer beni öldürmeye geldiyseniz, öldürün.
So if you came here to kill me, do it now.
Beni öldürün!
Kill me.
Önce beni öldürün!
Kill me first!
- Eğer beni öldürmek istiyorsanız hemen öldürün.
Go ahead and kill me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]