Üzüldün mü traduction Anglais
95 traduction parallèle
Hırsız Pépel için üzüldün mü?
You felt sorry for Pépel the thief?
- Burada olmadığıma üzüldün mü?
- Were you disappointed I wasn't here?
Kız olduğu için üzüldün mü?
Are you disappointed it's a girl?
Iba ile yaşadığım için üzüldün mü?
Did you get upset because I lived with Iba?
John'un seni beni öğle yemeğine çıkartmaya zorladığına üzüldün mü?
Are you sorry John made you take me to lunch?
Öldüğünde çok üzüldün mü?
Were you very sad when he died?
Oradan ayrıldığına üzüldün mü?
Were you sorry to leave?
Geldiğime gerçekten de üzüldün mü?
Are you really sorry I came?
Kırıldı diye, üzüldün mü?
Is that a problem?
Sen de üzüldün mü?
And you're sorry?
- Gitmelerine üzüldün mü?
Do you regret their leaving?
Yine üzüldün mü?
Again sad?
Eee, ikinci eşin seni bırakınca çok üzüldün mü?
So, your second wife left you.
Çok üzüldün mü?
Were you very sad?
Rosen, üzüldün mü?
Rosen, disappointed?
Kedinin ölmesine üzüldün mü?
Are you sad that your kitten died?
Laura öldüğünde çok üzüldün mü?
Were you very sad when Laura died?
Sally sana hiçbir şey anlatmadığı için üzüldün mü?
Were you hurt because Sally never mentioned anything to you?
Yoksa arkadaşların için üzüldün mü?
You feel pity for your species?
Olanlara üzüldün mü?
Are you upset by what happened?
Gelmediğime üzüldün mü?
Were you upset that I didn't come?
Evlenmediğine hiç üzüldün mü?
You ever sorry that you didn't?
- Çok üzüldün mü?
- Are you very upset?
- Ölümüne üzüldün mü?
- Were you upset that she died?
Buna üzüldün mü peki?
Do you have a feeling about that?
Li Xiaomeng'in öldüğüne çok üzüldün mü?
Do you feel very sad that Li Xiaomeng died?
Kızdın mı, üzüldün mü?
LIKE, DID IT UPSET YOU, DID IT FRUSTRATE YOU?
Beyinsiz et yığını olacağıma üzüldün mü?
Worried I'll turn into a mindless meat bag?
- Koca için üzüldün mü?
Why? You feel sorry for the husband?
Gerçekten üzüldün mü?
Are you really sorry?
Ondan ayrıldığına üzüldün mü?
Well, was you upset to have to leave him?
Rahatladın mı, üzüldün mü, hayal kırıklığına mı uğradın?
- Are you relieved, sad, disappointed?
Kimberly senden ayrıldığında buna üzüldün mü?
Did it make you sad when Kimberly broke up with you?
Kız arkadaşın seni terk edince üzüldün mü?
Were you very sad when your girlfriend left?
Artık yaşamak istemeyecek kadar üzüldün mü?
So sad that you no longer wanted to live?
Peki hiç üzüldün mü?
Are you even sad?
Gerçekten üzüldün mü?
Are you really?
Beni gördüğüne üzüldün mü?
Are you sorry to see me?
Halime üzüldün mü?
Are you feeling sorry for me?
Gerçekten üzüldün mü Tom?
Are you really sorry?
- Üzüldüm. - Benimle gelecek kadar üzüldün mü?
Are you sorry enough to make it up to me by going with me?
- Benim için üzüldün mü?
- Did you feel sorry for me?
Bir şeye üzüldün mü?
Are you upset about something?
- Beni kaybettiğin için üzüldün mü?
- Worried you'd lost me?
- Bizi gördüğüne üzüldün mü?
Sad to see us?
Evet beni sağ gördüğüne üzüldün mü?
Are you sad to see me alive?
- Sen benim için üzüldün mü?
You felt sorry for me?
Parayı kazanamadığın için üzüldün mü?
No.
Büyükannene çok üzüldün mü?
Are you upset about your grandmother?
Ne kadar üzüldün gördün mü?
See how upset you are?
Benim için üzüldün mü?
You felt bad for me?
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
musashi 31
mükemmel 2580
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
musashi 31
mükemmel 2580
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mueller 30
mutluluklar dilerim 16
muhteşem 1010
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mutlu günler 26
müthiş 502
mümkün 194
mutlu 183
mutluluklar dilerim 16
muhteşem 1010
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mutlu günler 26
müthiş 502
mümkün 194
mutlu 183