Anlaşabiliriz traduction Espagnol
357 traduction parallèle
Daha iyi anlaşabiliriz.
Nos llevaremos mejor.
Belki onunla anlaşabiliriz.
Tal vez si lo hacemos razonar.
Evet, anlaşabiliriz.
Sí, podemos llegar a un acuerdo.
- Eğer siz Ray Clements iseniz güzelce anlaşabiliriz.
- ¿ Y eso qué importa? - Tal vez importe mucho si usted es Ray Clements.
Bunun size bedeli futbol formasıyla çekilmiş bir fotoğrafınıza şöyle yazarsanız anlaşabiliriz :
Bueno, le costarán una foto suya en el uniforme de su equipo con la siguiente inscripción...
Daha iyi anlaşabiliriz.
Me encanta nadar. Podríamos llevarnos bien.
Belki anlaşabiliriz.
Quizás podamos arreglar el asunto aquí y ahora mismo.
Dinle, düşünüyorum da, belki konuşup anlaşabiliriz.
Tengo una idea. Espera.
İyi bir fiyata anlaşabiliriz.
Me pagarán bien. Lo intentaré.
Senin çocuklar, bana biraz hafif geldi. Artık anlaşabiliriz.
Si me aceptan, creo que cuando de vuelta la espalda... podrá estar más tranquilo.
Kaçmıyorum, çünkü sizinle anlaşabiliriz. Gelecekte bu, sizin için daha faydalı olacaktır.
Quizá un acuerdo amistoso sería más provechoso para usted.
Beğendiysen, anlaşabiliriz. Tamam mı?
Fíjese si le gusta y negociaremos el precio.
Bence, bir şekilde anlaşabiliriz, Bay Lowell.
Creo que podremos llegar a un acuerdo, Sr. Lowell.
Anlaşabiliriz.
Te haré un buen trato.
Belki biz anlaşabiliriz?
Quizás estemos hechos el uno para el otro.
Amacınızı açıklarsanız belki karşılıklı olarak anlaşabiliriz.
indiquen sus intenciones y quizá podríamos llegar a un acuerdo.
onlarla anlaşabiliriz.
¡ Sucio asesino! Los hombres lo están mirando. ¡ Domínese, Miles! ¡ Dios mío, miren eso!
Belki anlaşabiliriz.
Quizás podamos hacer un trato.
- İyi pazarlık yaparsanız, belki anlaşabiliriz.
- Si sabes regatear, quizá nos pongamos de acuerdo.
Anlaşabiliriz, İmparatorluk Ordusuna yenilmezlik inancı verilmişti.
Comprensible dada su fe en la "invencible" ejército imperial,
Anlaşabiliriz.
Haremos un trato.
Başpiskopostan, okulda kutsal resimler satmak için izin alırsan eminim aramızda bir şekilde anlaşabiliriz.
Si le concede al arzobispo la autorización para vender estampas en las escuelas nosotros dos podemos repartirnos el negocio.
Sizin gibi bir adamla aslında çok kolay anlaşabiliriz.
Con un hombre como Ud podríamos ver cara a cara
Ama eğer gerçekten hoşunuza gittiyse, eminim anlaşabiliriz.
Pero si de verdad os gusta, seguramente podremos llegar a un acuerdo.
Gelecek hafta uğra. Belki o zaman anlaşabiliriz.
Vuelva en una semana, veré qué puedo hacer.
Belki anlaşabiliriz.
Podemos hacer un trato.
Süheyl onunla anlaşabiliriz.
¡ Es Suhail! eso significa que podríamos llegar a un acuerdo
Belki anlaşabiliriz.
No soy un asesino.
Tamam, anlaşabiliriz.
- Bien, trato hecho.
- Belki aramızda anlaşabiliriz. - Evet, yapabiliriz.
Ah, podríamos llegar a un acuerdo.
Ama aynı paraya en iyi iki boksörle anlaşabiliriz. Neden Balboa'nın peşindesin? Neden?
Podemos ganar lo mismo con los dos primeros aspirantes. ¿ Por qué Balboa?
Anlaşabiliriz!
¡ Haré un trato!
Eğer yaparsan... anlaşabiliriz.
Si haces eso... tenemos un trato.
- Eminim onlarla anlaşabiliriz.
Creo que podemos razonar con ellos.
1,000 verirsen, anlaşabiliriz.
Si fueran 1.000, me lo pensaría.
Güzel bir fiyat için Buck Raymond ya da Maury Escher ile anlaşabiliriz.
Le dirás a Buck Raymond O a Maury Escher Que valoren la propiedad
Artık iyi kralla, büyü olmadan da anlaşabiliriz.
Ahora podemos tratar con al rey sin la ayuda de un hechicero.
- Anlaşabiliriz.
- Cerraremos el trato.
Zarar etmeden anlaşabiliriz.
Tenemos que negociar antes de recuperarlos.
Senin için şarabım var ve ücreti de iyi, bilirsin yani... iyi iş, bir araba dolusuna anlaşabiliriz. - Kaç tane alırdın?
Tengo un vino para Uds. a un precio muy adecuado, si saben de que hablo para ustedes puedo entrar en la despensa y ver que encuentro ¿ cuantos barriles quieren?
Anlaşabiliriz.
Negociemos algo.
Anlaşabiliriz.
¡ Hablemos de ello! ¡ Hemos trabajado tan duro por una vida mejor!
Alf'le nasıl anlaşabiliriz diye tavsiyerlde bulunacak.
A hacer sugerencias acerca de como podemos... Lidiar con Alf de la mejor forma
Bilirsin, anlaşabiliriz.
Tu sabes, podríamos afrontarlo.
Anlaşabiliriz.
Estamos dispuestos a bajarlos.
Belki de daha üretici bir ilişkide anlaşabiliriz?
Tal vez estarían de acuerdo con una relación mas productiva.
Alf'le nasıl anlaşabiliriz diye tavsiyerlde bulunacak.
Oigan ¿ Que pasa en la cocina?
Bak ne diyeceğim : Çantaları taşırsan anlaşabiliriz.
Bueno, si me llevas las maletas, te doy el dinero.
Anlaşabiliriz, değil mi?
Quiero mi dinero.
İyi anlaşabiliriz.
Podemos llevarnos bien.
- Anlaşabiliriz.
¿ De qué estás hablando?
anlaştık 1085
anlaşıldı 2701
anlasana 51
anlaşıldı mı 1385
anlaşılan 207
anlaşma 49
anlaştık o zaman 44
anlaştık mı 503
anlaşalım 38
anlaşıldı tamam 19
anlaşıldı 2701
anlasana 51
anlaşıldı mı 1385
anlaşılan 207
anlaşma 49
anlaştık o zaman 44
anlaştık mı 503
anlaşalım 38
anlaşıldı tamam 19