Anlaşılan traduction Espagnol
10,515 traduction parallèle
Anlaşılan Excalibur'u geri almanın başka bir yolunu bulmalıyız.
Parece que tenemos que encontrar una otra forma de recuperar Excalibur.
Anlaşılan o kadar da uyumlu değilmişsiniz demek.
Bueno, parece que ustedes dos no son compatibles después de todo.
Anlaşılan tek sorun Hewitt'in kararsızlığı değil.
Parece que la estabilidad del Sr. Hewitt no es la única en cuestión.
Sana inanabileceğime emin değildim. O yüzden bazı araştırmalar yaptım. Anlaşılan doğruyu söylüyormuşsun.
Sabes, no estaba segura de poder creerte, así que vine a comprobarlo.
Anlaşılan, benim dostlarımı öldüren şeytan şu an Sleepy Hollow'da.
Y ahora parece que el mismo terrible espectro que mató a mis compañeros acosa las calles de Sleepy Hollow.
Anlaşılan bulaşacağı insanların listesini ben yapmışım.
Al parecer también aparezco en su lista de gente a la que molestar.
Buraya kadarmış anlaşılan.
Parece que es todo.
Şaka kaka olmuş anlaşılan.
Algún tipo de broma que salió mal.
- Ve anlaşılan "sonsuza kadar" yazıyor.
"Y más allá", aparentemente.
İkiniz bayağı bir yol kat etmişsiniz anlaşılan.
Pensaba que habíais progresado.
Anlaşılan bir kavuşma gerçekleşiyor.
Al parecer, vino a una reunión.
Anlaşılan ailemizin Kaptan Dance ile uzun bir geçmişi var.
Parece que nuestra familia tiene una larga historia con el Capitán Dance.
Evet, anlaşılan keyfin hiç yerinde değil.
De acuerdo, veo que no estás de humor.
Anlaşılan Herb parola koymuş.
Parece que Herb puso una contraseña.
Şu işe bakın. Anlaşılan tavuğun dönüp dolaşıp gideceği yer hapishaneymiş.
Vaya, parece que ustedes se juntan...
Anlaşılan oyunda beraberlik var.
Parece que están empatados.
Anlaşılan bazılarının hobisi varmış.
Parece que alguien tiene una afición.
Anlaşılan kasaplık sana beceri kazandırmış.
Parece que la carnicería te dio la ventaja.
Aslında ben de anneni inceledim anlaşılan o ki, sen evde babacığınla otururken anneciğin dışarılarda başkalarıyla - Hey, Harv. Nasıl gidiyor?
De hecho he investigado a tu madre, y resulta que todo el tiempo que tú estabas en casa con papá, mamá se estaba tirando... Hola, Harv. ¿ Cómo te va? ¿ Estás completamente seguro de que el hombre
Babasına çekmiş anlaşılan.
De tal palo, tal astilla, supongo.
Anlaşılan bu işte tek değiliz.
Parece que no fuimos los únicos con la misma idea.
Anlaşılan ona gitmesini söylerken ikimize de iyilik etmiş oldun.
Aparentemente, nos hiciste a los dos un favor cuando le dijiste que se fuese de la ciudad.
Anlaşılan kimse etrafta seni istemiyor, değil mi?
Bueno, parece que nadie te quiere por aquí, ¿ verdad?
Anlaşılan Ric'le işler düzgün gitmemiş?
¿ Así que supongo que las cosas no fueron bien con Ric?
- Henüz geri dönmedi anlaşılan görevi çok önemli.
Aún no volvió, y aparentemente, su recado es demasiado importante.
Anlaşılan seni kucağıma alıp dışarıya kadar taşımam gerekecek.
Parece que me voy a tener que abalanzar y sacarte de aquí contigo encima.
Anlaşılan, retrograd amnezi bir tür var.
Al parecer, tengo una especie de amnesia retrógrada.
Açlıktan ölüyordum. Anlaşılan bu küçüklüğün şu an en çok görmek istediği şey, bir tabak soğan halkası.
Lo único que parece querer este pequeño son aros de cebolla.
Sihirli mantarların yanmadığını fark etmemiş anlaşılan.
No sabía que los objetos mágicos no se queman.
Lordum bağışlayın ama anlaşılan o ki iyi bir sebep yüzünden değil.
Señor, perdóname, puede que haya una buena razón.
Lordum bağışlayın ama anlaşılan o ki iyi bir sebep yüzünden değil.
Señor, perdonadme, puede que haya una buena razón.
Anlaşılan fiziksel saldırılarımız öteki Madara'ya etki etmiyor.
Parece que nuestros ataques físicos no tienen efecto en el otro Madara.
O kılıç seni öldürmeye yetmeyecek anlaşılan.
¿ verdad?
Anlaşılan gölgen bir süre sonra kendi vücuduna geri dönüyor.
Parece que tu sombra vuelve a tu cuerpo después de cierto tiempo.
Anlaşılan bu mesafeden Rinnegan'ının gücünü kullanamıyor.
Parece que su Rinnegan no alcanza esta distancia.
Anlaşılan buraya tam da vaktinde gelmiş.
Supongo que llegó aquí justo a tiempo.
Anlaşılan Viktor, yerini kuzeni Kenneth'in doldurulmasına memnun olmamış.
Se ve que Viktor no estaba muy contento por ser reemplazado por su primo Kenneth.
- Anlaşılan nabza göre şerbet veriyorsun.
Bueno, supongo que vas con lo que funcione.
- Anlaşılan Selina da ellerinde.
Y parece ser que a ella también.
Anlaşılan biri dışarısı için zula yapıyormuş.
Al parecer alguien tiene un alijo de huida.
Hapishane duvarları bile Çağrı'yı pis işlerini yapmaktan alıkoyamıyor anlaşılan.
Sí, al parecer, ni los muros... de la prisión pueden evitar que La llamada... haga su horrendo trabajo sucio.
Anlaşılan Lucy'de aynı şekilde hissediyor.
Al parecer, Lucy se siente de la misma manera.
İşimi iyi yapmışım, anlaşılan.
Buen trabajo de Policía, supongo.
Anlaşılan Supergirl'le konuşmuşsunuz.
Estuve hablando con Supergirl.
Anlaşılan Open Vistas artık sıradan bir rehabilitasyon merkezi değilmiş.
Resulta que Open Vistas no es un centro de rehabilitación común.
Anlaşılan bacaklarda da işe yarıyormuş.
Resulta que también funciona en las piernas.
Anlaşılan birisi dersini almamış.
Uno de ellos obviamente no aprendió sus lecciones.
Laboratuvar hâlâ kayıttaki sesi çözmeye çalışıyor ama anlaşılan, "Uğurböceği uğurböceği" şiirinin 1744'e kadar dayanan birkaç farklı versiyonu varmış.
El laboratorio sigue intentando dar coherencia a la voz de la grabación, pero al parecer el poema, "mariquita, mariquita." tiene muchas versiones diferentes que se remontan hasta 1744.
Anlaşılan Parker Bursundan buldun.
Obviamente te metiste en el servidor del Paker Prep.
Rehabilitasyon iyi gitmemiş anlaşılan.
Supongo que la rehabilitación no fue muy buena.
Anlaşılan, bir seri katille karşı karşıyayız. # Rockwell - Somebody's Watching Me #
Parece que podemos estar ante un asesino en serie.
anlaşılan o ki 22
anlaştık 1085
anlaşıldı 2701
anlasana 51
anlaşıldı mı 1385
anlaşma 49
anlaştık o zaman 44
anlaştık mı 503
anlaşalım 38
anlaşıldı tamam 19
anlaştık 1085
anlaşıldı 2701
anlasana 51
anlaşıldı mı 1385
anlaşma 49
anlaştık o zaman 44
anlaştık mı 503
anlaşalım 38
anlaşıldı tamam 19