English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ A ] / Açe

Açe traduction Espagnol

951 traduction parallèle
# Next moment instead of her heart # # The ace of spades is there #
Pero, de pronto, ya no es la reina de corazones, y se convierte en un as de espadas.
- Al Mapes, Ace Foster.
Son los tipos de quienes te hablé.
- Nasılsınız? - Oturun.
Al Mapes y Ace Foster.
Üç yıl kadar önce adamın biri çaldığı parayla Chicago'daki mekanına geri dönmüştü.
Un momento, Ace. Un tipo lo logró en Chicago hace tres años.
Buna da dikkat et, buharlaşmadan önce William "Ace" Foster.
William "Ace" Foster, antes de ser un fiambre.
"Texas Eyelet Hükümeti tarafından aranıyor " El Paso yakınlarındaki bir posta arabası soygunu için, Haziran 25, 1873.
Ace Macguire, buscado en el estado de Texas por asaltar una diligencia en El Paso el 25 de julio de 1873.
- Aca Hanna'yı hiç tanımamış olman ne kadar kötü.
- Lástima que no conocieras a Ace Hanna.
- Ace vicdan azabı duydu ve beni evlat edindi.
- Ace se sintió tan mal que me adoptó.
Ace derdi ki : "Gerekmedikçe risk alma, kimseye güvenme ve karşılğını almadan kimseye iyilik yapma."
Ace decía : "No corras riesgos innecesarios". " No confíes en nadie.
Söylediklerinin doğruluğunu anlayacak kadar uzun yaşadı.
Ace vivió para saber que tenía razón.
Ace Hanna adında birisi hep şöyle dermiş : "Fazladan bir as, göz çıkarmaz."
Un tal Ace Hanna solía decir : "No está de más tener un as en la manga".
Düşünüyorum da sen ve Ace Hanna uzun süre ortak olarak kalamazdınız.
Tú y Ace Hanna no habríais durado mucho como socios.
Ace'in fazla şansı olduğunu sanmıyorum.
No creo que Ace hubiera tenido muchas opciones.
Ace Hanna olsaydı, planınla gurur duyardı.
Ace Hanna estaría orgulloso de tu manera de pensar.
Gün geçtikçe Ace Hanna'ya benziyorsun.
Cada día te pareces más a Ace Hanna.
Şu Ace Hanna hikâyen gerçek gibi görünüyor.
Parece que la historia de Ace Hanna iba en serio.
Ace kadar, Joe.
Incluso Ace lo tenía, Joe.
Bu Ace'in zayıf tarafıydı.
Ésa fue su equivocación.
Hızlı silahşordan başkası gelmesin diyor. Adamın burada olduğunu kim söyledi?
No quiero que nadie más falda, sólo su gatillo de ace.
- Evet Ace, bu kadar yeter.
Bien, Ace, lo conseguiste.
Hadi gel, Ace.
¡ Vamos, Ace!
Sence iyi bir şey mi yaptın, Ace?
¿ Crees que aprobaste, Ace?
Tabii ki sen yaptın, Ace.
Claro que lo hiciste, Ace.
- Merhaba, Ace.
- Hola, Ace.
- Nasılsın?
¿ Cómo estás, Ace?
- Nasılsın, Ace? - Seni gördüğüme sevindim. İçeri gel.
Me alegro de verte, entra en la casa.
Kafana dikkat et, Ace.
Cuidado con la cabeza, Ace.
Şuraya otur, Ace.
Siéntate aquí.
Onu çok mutlu ettin, Ace.
La hiciste muy feliz, Ace.
Şimdi anlıyor musun, Ace?
¿ Entiendes lo que quiero decir, Ace?
Ama öyle sanıyorum ki senin tarzını yakalayacaktır, Ace.
Creo que te va a entender.
Sakin ol, Ace.
Tómalo con calma, Ace.
- Kafana dikkat et, Ace.
- Cuidado con la cabeza, Ace.
Ama eğer arzun buysa seni daima seveceğim.
Pero voy a amarlo, Ace-san... si ese es su deseo.
Hiç akılda olmayan Ace Gruver gibi bir kahramanın böyle bir şey yaptığının ortaya çıkmasının nelere yol açabileceğini- -
¿ Se da cuenta de lo que significará para todos los enlistados en esta área... si descubren que su gran héroe, Ace Gruver, está...
- Sen misin, Ace?
- ¿ Eres tú, Ace? - Sí, Kelly.
Hayat bu, öyle değil mi Ace?
Esto sí que es vida, ¿ No, Ace?
Bu herkese geldi.
Vamos, Ace, esto es serio.
Ace, affedersin rahatsız ettim.
Discúlpame, Ace.
- Ace, ben de seni bekliyordum.
Ace, te estaba esperando.
- Görüşürüz, Ace.
- Nos vemos después, Ace.
- Ace, şuna bak.
Ace, mira esto.
Ben polise haber vereyim, Ace.
Llamaré a la policía, Ace.
Ace, etrafta hiç polis yok.
FUERA YANQUIS
Buradan gitsek iyi olur.
Ace, no hay policías por aquí. Será mejor irnos.
Birileri yardım ediyor, Ace.
Nos ayudan, Ace.
- Bill, bu Ace Gruver değil mi?
Bill, ¿ No es Ace Gruver?
Siz Binbaşı Gruver değil misiniz? Ace Gruver? - Evet, bu doğru.
Disculpe, ¿ No es el mayor Gruver?
- Biz "Yıldızlar ve Rütbeler" deniz.
¿ Ace Gruver? - Es cierto.
- Merhaba. Ben Ace Stamper.
- Hola, soy Ace Stamper.
- Gerekli olan her şeyi yaptım, Ace.
Estoy haciendo todo lo posible. Escriba el importe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]