English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bende değil

Bende değil traduction Espagnol

1,876 traduction parallèle
- BMW'nizde sorun mu var? - Sorun bende değil.
¿ No tendrá un problema con su BMW?
Beni öldürebilirsin, ama aradığın şey bende değil.
Mátame. No tengo lo que quieres.
Evet, farkındayım. Ama burada komuta bende değil.
Sí, eso lo sé, pero yo no estoy a cargo.
Kahrolası bende değil.
Pues no es así.
- Bende değil.
- No lo tengo.
Gerçekten bende değil.
De verdad, no lo tengo.
Sorularınızın cevabı bende değil, Bay Mbeki.
No tengo las respuestas que está buscando, Sr. Mbeki.
Bende değil.
No lo tengo. ¿ No lo tienes?
Sanırım artık yetki bende değil.
Supongo que ya no estoy a cargo.
Sorun bende değil.
No soy yo, el problema.
Ayıcık bende değil tamam mı?
No tengo el oso, ¿ de acuerdo?
Bu silah yıllardır bende değil.
Esta pistola no ha estado en mi poder desde hace años.
Sorun onda değil. - Bende değil mi?
Él no es el problema.
- Bende değil.
Yo no la tengo.
Tüm cevaplar bende değil.
No tengo todas las respuestas.
- İyi de bende değil ki.
- Bueno, pues yo no lo tengo.
Bugün ona bakma sırası bende değil biliyorsun, değil mi? Evet.
Sabes que hoy no me toca cuidarla, ¿ verdad?
Kasada mı? Yürü! Anahtar bende değil.
¡ Vete!
Anahtar bende değil.
No tengo la llave. Está en mi oficina.
Değnek bende değil.
No la tengo.
Anahtar bende değil.
No tengo la llave.
Hata bende değil ki? Bu el yazısını nasıl okuyayım yahu?
No es mi culpa. ¿ Cómo demonios se supone que voy a entender su letra?
Anahtar bende değil.
- No tengo la llave.
Bende değil, bakın yok işte! Kenichi'ye verdim.
No lo tengo, no está conmigo... se lo pasé a Kenichi.
Muffin bende değil, dostum.
No tengo a Muffin, viejo.
Size söyledim, bende değil.
Ya te dije que no la tengo.
Enerji sopasını kim aldıysa ve kesinlikle bende değil.
Quien haya sido, tomó su Cetro de Energía. Estoy seguro de que no lo tenía.
İstediğin cevaplar bende değil, anladın mı?
No tengo las respuestas que quieres.
Verebilsem verirdim,... ama para bende değil.
Lo haría si pudiera. Pero no tengo el dinero
Bende sizin bildiğinizi tahmin ederek soruyorum, bizim peygamberimiz bir yahudi değil miydi?
Y usted está al tanto, supongo, de que nuestro Señor era judío.
Ve bende de değil.
Y yo no la tengo.
Öyleyse bende lanetlendim, değil mi?
¿ Así que también me has condenado?
Bende yanlış veya anormal birşey olmadığına eminsiniz, değil mi?
¿ Segura que no hay nada mal, anormal o algo así?
Ben ondan da tüyerdim. Hem böylesi "Sorun sende değil, bende." olayından çok daha iyi.
esa se la copio, es mucho mejor que "no eres t �, soy yo"
Bende öyle değil. Ben ses duymuyorum.
No es lo mio, no escucho voces.
Gece bende kalacak, değil mi?
¿ Se quedará conmigo toda la noche, verdad?
Evet, bende de bir tane var ve o mayo değil, orada tamamen çıplak.
Sí, a mí también me llegó y eso no es un traje de baño. Es la línea de bronceado.
Eğer alsaydım, üstünlük bende olmazdı, değil mi?
De haberlo hecho, no tendría la ventaja, ¿ o sí?
Numarası bende var zaten. Gerçek adı da umurumda değil.
Ya tengo su número, y no me importa cual es su verdadero nombre
Kitaplar, broşür değil. Ve bunun bir bağış olduğunun bende farkındayım, sende tüm hizmetimin bu bağışın emrinde olduğunun farkında ol.
Libros, no folletos, y créeme, soy plenamente consciente de esto es caridad, al igual que tú eres consciente de que hago esto * * pro bono * *.
Ayrıca bu hafta "Sorun sende değil, bende" temalı programımızda kampanya var "
Y tenemos un especial semanal sobre motivo de rompimiento "No eres tú, soy yo".
Sorun sende değil bende.
No eres tú, soy yo.
- Sana lâzım değil mi? - İki tane var bende.
- ¿ Tu no la usaras?
Evet ama arkadaşlarından biri olarak bende biraz ilgi görürdüm değil mi?
Si, pero siendo parte de tu séquito, debía de tener alguna ventaja ¿ no?
Sorun bende sanırım. Sende değil.
Yo sólo- - No eres tú.
Hâlâ bende iş var, değil mi yakışıklım?
Todavía lo tengo, ¿ no es así, hermoso?
Bende. Sanırım onlar artık buna kayıt demezler değil mi?
Pero creo que no lo llaman así, ¿ no?
- Bende değil.
- ¡ Bridgette!
Bende seninle ilgilenmeliyim, değil mi?
Tengo que ayudarte ¿ Verdad?
Bende Bryce'ı arama mı isteyeceksin, değil mi?
- No estas pidiendo que lo llame por ti?
Bu NLP saçmalığını bende denemiyorsun, değil mi?
No estarás intentando esa basura de PNL en mí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]