English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bir tane yeter

Bir tane yeter traduction Espagnol

160 traduction parallèle
Elbet bir gün yüzüne yumruğu çakacağım... bir tane yeter.
Un día le daré un golpe. Solamente uno.
- Sanırım bir tane yeter.
- Creo que uno bastará.
Başka bir sarhoş mu? Oh, hayır, bir gecede bir tane yeter.
- Oh no, me he encargado de mi último de los de esta noche.
- Bir tane yeter dediler.
Y, además, me habían dicho que bastaba con una sola, ¿ verdad?
Ama kullanabiliyorsan bir tane yeter,... 15 adımdan sonra.
Pero con saberlo usar, basta.
- Bir tane yeter. Doktorun emri.
- Sólo puedo echar uno, órdenes del médico.
Yok, bir tane yeter.
No, solo una
- Bir tane yeter! - Keşke o Musa olsa!
- ¡ Con uno sería suficiente!
Bir tane yeter.
Con uno basta.
- Bir tane yeter.
- Una es suficiente.
Pasaportunuza gerek yok, bir tane yeter.
No necesitamos su pasaporte, uno es suficiente.
Bir tane yeter mi? Söyleyin. Müdür!
- ¿ Con una es suficiente?
Hayır, bu biraz açgözlülük olur. Ev kadar büyük bir tane yeter.
Sí, todos los hombres :
Bir tane yeter.
Si de veras me concedieran un deseo :
Ama aslında, bir tane yeter.
Pero... con uno basta.
Bir tane yeter.
Una cucharada es suficiente.
Ah, hayır, bir tane yeter, sağol.
Una me llega, gracias.
Tamam, bir tane yeter, işte.
¡ Ow! Ok, una es suficiente.
- Tekrar düşündüm de, bir tane yeter.
- Pensándolo bien, nombra una.
Buna yumurta derler, bir tane yeter sana.
Se llama huevo. Uno es suficiente para tí.
- Hayır, bir tane yeter, teşekkürler.
Con uno está bien.
Hayır, bana bir tane yeter Teşekkürler.
No, creo que con uno es suficiente para mí, gracias.
- Hayır teşekkürler. Bir tane yeter. Araba kullanacağım..
Un vaso es mi límite, debo conducir.
- Hayır, bir tane yeter.
- Solo una.
Sonny, biliyor musun, sadece bir tane yeter.
Ya sabes, Sonny, sólo necesitas uno.
Bir tane yeter.
Con uno me vale.
- Bir tane yeter.
- Oh, con 1 bastará.
Bir tane yeter.
Un arca basta.
Teşekkürler ama bir tane yeter.
Oh, gracias, pero sólo necesitamos uno.
Bir tane bile yeter.
¡ Estoy bien con solo una!
Aileye bir tane hevesli yeter.
Con un jugador en la familia es suficiente.
Ailede bir tane güzel kadın yeter.
Con que haya una mujer guapa en la familia, basta.
- Pratik yeter Gerçek bir tane yapma zamanı
Basta de prácticas. Hay que filmar en serio.
Ben bir tane buldum, hatta denedim bile, benimle gelmene gerek yok, parayı versen yeter.
Sé cuál quiero. No hace falta que vayas. - Sólo dame el dinero.
- Hayır, lütfen, bir tane yeter.
No es suficiente.
Bir tane daha ısıtıcı yeter.
Una olla más bastará.
Bir gün için dört tane yeter, değil mi?
Suministros diarios para cuatro. Es suficiente, ¿ verdad?
Bir tane de yeter!
¡ Sólo una!
- Bana bir iki tane espri bulmak yeter. - Bu durumda gidemezsin.
- Sólo necesito un par de chistes buenos.
- Bir tane alsan yeter.
- Uno será suficiente.
Tamam, bana bir tane bırakın, yeter.
Ok, sólo dejenme una.
Bu günlük bir tane 2 saatlik yürüyüş bana yeter.
Un paseo de 2 horas Es suficiente para mi
Bu aileye bir tane zırlayan bebek yeter.
Con un niño llorón en esta familia es suficiente.
Bir tane bilmem yeter.
Conozco a uno que vino...
- Adamim bir tane rahat yeter dedi.
Me han dicho que solo necesitamos uno.
Yeter ki bir tane patlat.
Ahora le das el golpe.
İyi bir tane. Yeter!
Esa... "Voces"... o como se llame.
Bir tane. - Bu kadar yeter!
- Ya basta.
Yolculuğa çıkmak için 100 tane neden bulmak kolay... ama yaşamak için sadece bir neden yeter.
Es fácil pensar en 100 razones para morir... pero necesitas solamente una para seguir viviendo.
Bunlardan bir tane alıp iki saat uyursan... Bu sana yeter.
Si tomas una de éstas... dormirás dos horas... es lo único que necesitas.
Oynamaktan kendimi alamadığımda, yeter bir tane Ritalin.
Cuando no dejo de moverme sólo tomo mi Ritalin

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]