Biri traduction Espagnol
217,517 traduction parallèle
Senin de görüştüğün biri var mı?
Así que, ¿ tú también estás viendo a alguien?
Hastaneden biri mi?
¿ Es alguien del hospital?
İlgilenmem gereken insanlar var ve sen onlardan biri değilsin.
Tengo personas a las que cuidar, y tú no eres una de ellas.
Az önce sakallı biri oturuyordu. Birden bire sen çıktın.
Hay un tipo con barba sentado ahí y de pronto me fijo que estás tú.
Bazen evren bize işaretler gönderir. Bu da o işaretlerden biri olabilir.
Solo digo que a veces el universo te da señales y esta podría ser una de esas.
Biri uçağın arkasındaki yaşlı adam.
Hay un hombre mayor en la parte de atrás del avión.
- Biri üstte, bizi altta.
- uno encima y otro debajo.
Türbülansla karşılaşmanın ön görülemeyen yanlarından biri sonucudur.
Una de las cosas más impredecibles sobre encontrarse con una turbulencia son sus consecuencias.
Birleşik Devletlerde nadir görülüyor ama insan nüfusunun yaklaşık altıda biri enfekte olmuş durumda.
Es poco común en Estados Unidos, pero se estima que una sexta parte de la población humana está infectada.
Sonra Dennis mesaj attı. Önceleri kuşkuyla yaklaştım ama mükemmel biri olduğu ortaya çıktı.
Pero Dennis me mandó un mensaje, y tenía mis dudas al principio, pero resultó ser perfecto.
Yemeğimi paylaşmadan önce iki kez düşünürdüm ama hoş biri.
Tomará un tiempo para que comparta una cena con ella de nuevo, pero es buena.
Evet, hoş biri ve bu gerçekten üzücü.
Sí, es buena. Y es triste.
İğrenç biri olmuştum.
Era repulsiva.
Orada Dr. Altman diye biri var mı?
¿ Hay una Dra. Altman allí?
- Biri saldırıya uğramış.
- Han abusado de alguien.
Hayır, daha önce tanışmadığınız biri.
No, es alguien que no conoces.
Megan savaş sırasında fazla huysuz ve ciddi biri olduğumu söylerdi.
Megan solía llamarme Ígor. Decía que la guerra me convertía en un gruñón y demasiado serio.
Savaş herkesi daha huysuz biri yapmaz mı?
¿ La guerra no convierte a cualquiera en gruñón?
Yetişkin biri.
Tenemos un adulto.
Vücudun kendini acıdan koruma yollarından biri.
Sí, es la guerra del cuerpo para protegerse del dolor.
Güvenebileceğim biri çok işime yarardı.
Me vendría bien algo de confianza.
Anlamsız biri bunu yapabilir mi?
¿ Una persona inútil hace esto?
Şimdi, er yada geç, biri gelip bizi kurtaracak.
Ahora, tarde o temprano, alguien vendrá a salvarnos.
Bunun iyi biteceğini sanmıyorum, Benim gibi biri için değil.
No creo que vaya a terminar bien, no para alguien como yo.
Biri üzerime atladı ve bu lanet şeyi ben kapanmadan karnıma soktu.
Uno de ellos me saltó, y empujó esta maldita cosa en mi estómago, justo antes de que me arrastrara adentro.
Arrowhead'de biri bana saldırdı.
Un tipo me atacó en Arrowhead.
O bir şerefsiz, ama sen kavgacı biri değilsin.
Él es un idiota, pero no eres el tipo de ir a dar golpizas.
Bu seni sevdiğim sebeplerden biri.
Es una de las muchas razones por las que te amo.
İnanabileceğin biri olmak istiyorum.
Quiero ser alguien en quien puedas creer.
O iyi biri değil.
No es una buena persona.
Kötü biri.
Un tipo malo.
Burada biri vardır diye düşündüm.
No creía que hubiera nadie aquí.
- Burada başka biri var mı?
- ¿ Hay alguien más aquí?
Adamın biri gelip onu şişlemek istese ne yapabilir?
Viene un tipo y quiere acuchillarlo.
Eve doğru yürürken polisin biri bize silahını gösterdi.
Y mientras caminábamos, un policía nos mostró su arma.
Üyelerinizden biri, insanların daha çok silahı olunca daha güvenli olacağımızı savundu.
Uno de sus miembros sostenía que si la gente tuviera más armas, estaría más segura.
Mike, başka biri arıyor.
Oye, Mike, tengo otro llamado.
Biliyorum o ailenden biri gibi ama İçişleri temiz bir atış olduğunu anlayana dek etrafı kordonla çevirecek.
Sé que es como de la familia, pero Asuntos Internos la quiere esposada hasta que decidan si fue en defensa propia o no.
Şaka yapmıyorum. O bizimkilerden biri miydi?
No bromees. ¿ Era uno de los nuestros?
Olmadığın biri gibi davranman için... sana baskı yapmış olabilirim.
Te presioné para que fueras alguien que no eres.
Asla çocukları seven biri olmadım.
Nunca me gustaron los niños.
Biri sırtında hedef tahtasıyla dolaştığında bunu anlarım.
Reconozco a alguien marcado.
Grendel diye biri yok, Bae.
No hay ningún Grendel, Bae.
Doktor, burada hastanız olduğunu iddia eden biri var.
Doctora, hay una mujer asegurando que es una paciente.
Bir de anti-zombi yorumcu yüz kişi var, onlardan biri de Wally'in ailesini öldürmüş olabilir.
Además, cientos de personas han publicado algo en su foro antizombis. Cualquiera de ellos pudo haber matado a la familia de Wally.
Fin'e garezi olan biri var mıydı?
¿ Hay alguien que conozcan que tuviera algo en contra de su amigo Finn?
- Ancak etiket karşıtı biri değilim.
Pero yo no me opongo a las etiquetas.
Nasıl biri olduğunu biliyorsun.
Ya sabes cómo es.
onun iyi biri olduğunu biliyordum.
Que ella era buena, y yo...
Biri ölmesi için ona vurmuş.
Ella fue golpeada hasta la muerte.
Sanırım onu soğukkanlılıkla öldürecek kadar kötü biri değilim.
La caja fuerte de la oficina del diácono, - dentro de la casa del párroco. - ¿ Así que me intentas decir
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birinci katta 19
birine 18
birinci 55
biri bana 23
birincisi 390
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birinci katta 19
birine 18
birinci 55
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18
birini öldürdüm 16
birinci subay 32
birinci sınıf 101
biri hariç 30
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18
birini öldürdüm 16
birinci subay 32
birinci sınıf 101
biri hariç 30