English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bunu yapmak zorunda değildin

Bunu yapmak zorunda değildin traduction Espagnol

162 traduction parallèle
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- No había que matarlo.
Bunu yapmak zorunda değildin, Carl.
No has debido hacer eso, Carl. Tenemos redes.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
No tenías que hacer lo que hiciste ahí.
Bunu yapmak zorunda değildin, Frankie.
No debiste hacer eso, Frank.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Joder, no hacía falta tratarla así.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
No había necesidad de eso.
Teşekkür ederim tatlım ama bunu yapmak zorunda değildin.
Gracias, querida, pero no tenias que hacerlo.
Bunu yapmak zorunda değildin Syd.
No tenías que molestarte, Syd.
Vay canına, Mike. Bunu yapmak zorunda değildin.
Mike, no necesitabas hacer eso.
Sidney, bunu yapmak zorunda değildin.
Sydney, no era necesario.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- No tenías porqué hacerlo.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No tenías necesidad de hacer eso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No hacia falta.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No tienes por qué hacerlo.
Sen çekildiğin için ve bunu yapmak zorunda değildin.
Solo porque tú te retiraste y no tuviste porqué hacerlo.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- No tenías que molestarte.
Skipper, bunu yapmak zorunda değildin.
- No tenías que haberlo hecho.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- Cariño, no tuviste que hacerlo. - Lo sé, pero lo hice.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No tenías que hacerlo.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No tenías que hacer eso.
Eric, bunu yapmak zorunda değildin.
Eric, no teniás que hacer eso.
Bunu yapmak zorunda değildin. Sempatine ihtiyacım yok.
No tenias porque hacer eso, no necesito tu simpatia.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- Voy a Planet China. - Pensé que ya no tenías que hacer eso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No tienes que hacer esto.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- No debiste.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- No tenías que hacerlo.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- No debías hacerlo.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No tenías por qué molestarte.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No era necesario.
Bunu yapmak zorunda değildin, Larry.
No tienes que hacerlo, Larry.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- La operación no era forzosa.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Mira, no tenías que hacer eso.
- Bunu yapmak zorunda değildin. - Evet zorundaydım.
– No lo tenías que hacer.
Chloe, bunu yapmak zorunda değildin.
Chloe, no hacía falta que llegaras hasta ahí.
Bunu yapmak zorunda değildin.
- No necesitabas hacer eso.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
No tenías que hacerlo.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No tenía por qué.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No tenias que hacer eso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No tienes que hacer eso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No necesitabas hacer eso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No tenías por qué hacer todo esto.
Senin Büro'ya katılman bana her zaman, Annapolis'e gitmediğin için özür dileme yöntemin gibi gelmiştir. Bunu yapmak zorunda değildin.
Siempre me pareció que te uniste al FBI para compensar el no haber ido a Annapolis que nunca fue tu obligación.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Usted no necesitaba hacer esto, sabe.
Yapmak zorunda değildin bunu...
No debiste haber...
- Bunu tek başına yapmak zorunda değildin.
- No necesitas hacerlo solo.
Kyle, Bunu yapmak zorunda değildin.
No tenías que hacer eso.
Planımız sorunsuzca işliyor. Zhao hiçbir şeyden şüphelenmedi. Bunu yapmak zorunda değildin.
nuestro plan funciona perfectamente sao no sospecha nada no tenias porque hacerlo ningún sobrino mió va ir de polizonte en un barco sin ayuda mía gracias tío viene alguien escóndete hasta el polo norte y el avatar será tuyo buena suerte
Bunu yapmak zorunda değildin.
Cariño, no tenías que hacerlo.
- Bunu tek başına yapmak zorunda değildin.
- No tienes que hacer esto tú solo.
Bunu yapmak zorunda değildin.
No necesitabas hacerlo.
Bunu yapmak zorunda değildin, Link.
¡ Fue espantoso!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]