Daha çok erken traduction Espagnol
751 traduction parallèle
Saat daha çok erken.
Bueno, la noche aún es joven.
Hayır, yemekten sonra daha çok erken.
No, no es conveniente después de cenar.
Daha çok erken.
Es temprano.
Gidiyor musunuz? Daha çok erken. Christine grip olmuşsa, hardallı banyo ona iyi gelecektir.
Para la gripe, un baño de pies con mostaza. ¿ Le preparo uno?
Tezahürat için daha çok erken.
Es demasiado pronto para dar vítores.
Baba, Homer'in iş konusunu düşünmesi için daha çok erken.
Papá, es demasiado pronto para que Homer tenga que pensar en trabajar.
Daha çok erken.
Por favor, asistan a la misa..
Senin için daha çok erken.
Es pronto para ti.
Daha çok erken.
Es demasiado temprano.
Ama daha çok erken.
Es muy pronto.
- Sabah daha çok erken Pierre.
- Es muy temprano, Pierre.
Daha çok erken!
¡ La noche es joven!
Savaş alanı görmesi için daha çok erken.
Es aún pronto para que vea un campo de batalla.
Daha çok erken ama katılmayı düşünür müsün?
¿ No vas a ir?
Anılardan söz etmek için daha çok erken. Görüşürüz Köpekbalığı.
Maxie Fields quiere verte.
Daha çok erken, ama festivalde bizimle olacağı içime doğuyor.
No estoy segura, pero es posible que esté entre nosotros durante la Fiesta.
- Daha çok erken.
- Es un poco temprano aún.
Daha çok erken.
Es todavía temprano.
Ama para konuşmak için saat daha çok erken, bu yüzden kahvaltını yap.
Pero es muy temprano para hablar de dinero. Toma tu desayuno.
Daha çok erken.
Es demasiado pronto.
- Daha çok erken, gitmeyin.
Es pronto. - Hirayama.
Daha çok erken, Kawai.
¡ Es pronto! Eh, Kawai...
Daha çok erken.
Aún es pronto.
Efendim, daha çok erken!
Señor, es demasiado temprano.
Daha çok erken.
Es muy temprano.
- Gün daha çok erken. - Elimizde ne var?
- El día aún no termina, Alférez.
- Daha çok erken.
demasiado pronto.
- Daha çok erken.
- Es demasiado pronto.
Açıkçası daha çok erken.
Es muy temprano, objetivamente.
- Daha çok erken.
Es muy pronto.
Sonra gelin beyler, daha çok erken.
Volver más tarde, lt compañeros es demasiado pronto.
Ölmen için daha çok erken.
Es demasiado pronto par que mueras.
Cık, cık, cık, cık. Daha çok erken.
¿ Tan pronto?
Bunun için zaten daha çok erken. Ne yaptığımızı izliyorlar.
Pero todavía es demasiado pronto para alcanzar a McIntosh.
Şimdi, belki benim yerime bayanlardan af dilersin, AIex erken ayrıldığım için sonra giderim belki de, EmiI, seninle gelmem çok daha doğru olur.
De forma, Alex, que si no te importa... disculparme ante las señoras por marcharme tan pronto... me voy, estoy nervioso... Emil, será mejor que vaya yo contigo.
- Daha çok erken ama.
- Es muy temprano.
Daha çok erken.
Es muy pronto.
Ama şiire daha sonra geçmeli. Şimdi çok erken.
Pero ya llegará a la poesía, por ahora es pronto.
Çok erken daha.
- La noche es joven. No me metas prisas, aún no tengo ganas.
- Hayır, çok erken daha...
- No. Para qué antes de tiempo...
İyi de, daha saat çok erken, hayatım.
Ya, bueno, es demasiado temprano, cielo.
Daha çok erken.
La noche es joven, tus padres deben partir mañana.
Daha çok erken, Erno!
quiero ir al solar!
Biliyor musunuz Bay Arnold, Motorun daha erken sorun çıkarmaması çok kötü A Little Earlier.
Ya sabe, Sr. Arnold, qué pena que la avería no se produjera un poco antes.
- Çok erken, daha bir şey kazanamadın.
- Es un poco prematuro, ¿ no cree?
Ona daha erken gelmesini söyledim ama çok uzakta oturuyor.
Le he dicho que venga más temprano, pero vive lejos.
Olmaz. Yolumu çok uzatmış olurum. Dümdüz gidip daha erken varmak istiyorum.
No, ese es un camino muy largo, Seguiré recto y llegaré antes.
- Daha gebermen için çok erken!
¡ Es demasiado pronto para que mueras!
Çok erken vefat etti... O yüzden birkaç resim, birkaç çizim daha eklense... bu onun verdiği eserlere ziyan etmez.
Murió muy pronto, así que si se le agregan unas pocas pinturas, unos pocos dibujos, no perjudicará su obra.
Sat 10 : 00 belki de 11 : 000 çok geç oldu daha erken güneş doğuyor güneş batıyor tüm seslerin kesildiği olmuyor hiç zaman tam anlamıyla durmuyor artık zar zor fark edilse de :
Son las diez, o quizá las once, es tarde, es temprano, el día nace, la noche cae, los ruidos no cesan jamás por completo, el tiempo jamás se detiene del todo, ni aún siendo una minúscula brecha en el muro del silencio,
Bir sonuca varmak için çok erken, biraz daha vakit geçirmeliyiz...
Necesito pasar mas tiempo con ella.
daha çok 194
daha çok gençsin 24
daha çok var 40
daha çok genç 24
daha çok var mı 21
çok erken 73
erken 21
erkencisin 101
erken geldin 38
erkenden 22
daha çok gençsin 24
daha çok var 40
daha çok genç 24
daha çok var mı 21
çok erken 73
erken 21
erkencisin 101
erken geldin 38
erkenden 22
erken mi geldim 16
erken kalkmışsın 34
erkencisiniz 19
erken döndün 21
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
erken kalkmışsın 34
erkencisiniz 19
erken döndün 21
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha sonra da 30
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha sonra da 30
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha sonra konuşuruz 47
daha az 29
daha sonra görüşürüz 59
daha ne olsun 43
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha iyisi 53
daha yeni 32
daha ne 26
daha az 29
daha sonra görüşürüz 59
daha ne olsun 43
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha iyisi 53
daha yeni 32
daha ne 26