English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ D ] / Daha ne istiyorsun

Daha ne istiyorsun traduction Espagnol

684 traduction parallèle
Öldüğümde her şeyimi vereceğimi söyledim. Daha ne istiyorsun?
Te dije que te daré todo cuando me muera.
Daha ne istiyorsun?
¿ Qué más quieres?
Daha ne istiyorsun ki?
¿ Qué más quieres?
50 kişiye kışın yiyecek ve barınak yazın da iş veriyoruz. - Daha ne istiyorsun?
Daremos comida y cobijo a 50 personas en invierno y empleo en verano, ¿ qué más quieres como dividendos?
Söyle korkmasın... -... gülerek gitsin... " - Daha ne istiyorsun?
Dígale que no tenga miedo y que se muera riendo... " - ¿ Y qué quieres?
Herkese söyledin. Daha ne istiyorsun?
Conté todo. ¿ Qué más quieres?
Daha ne istiyorsun? Peki, bunu görüyormusun?
Es la proclamación del Rey.
Akşam izni kaptın işte. Daha ne istiyorsun?
Ya tiene la noche libre. ¿ Qué quiere?
Çocuğu buldun daha ne istiyorsun?
¡ Quieto, Fagin! Ya tienes al chico, qué más quieres?
- Burada yemek yedin ve içtin. Allahın cezası, daha ne istiyorsun?
- Usted comió aquí, bebió.... ¿ qué demonios quiere?
Daha ne istiyorsun?
¿ qué más quiere usted?
- Yeni birşey? Daha ne istiyorsun?
- ¿ Qué más quieres que diga?
Benden daha ne istiyorsun.
¿ Qué más quieres de mí?
Öldü işte. Daha ne istiyorsun?
Esta muerto, que mas quieres?
Daha ne istiyorsun? - Bu günlerin tadını çıkar, evlat.
- Descansa todo lo que puedas hijo.
- Daha ne istiyorsun?
- ¿ Qué más quieres?
Daha ne istiyorsun?
¿ Qué le falta?
Alice seninle. Daha ne istiyorsun?
Y se queda con Alice, ¿ qué más se puede pedir?
Daha ne istiyorsun?
¿ Hasta dónde quiere llegar?
- Kestim işte daha ne istiyorsun?
- Sí, bueno, ¿ qué pasa?
İş verdin ya, daha ne istiyorsun?
¿ Qué más quieres?
Daha ne istiyorsun?
¡ La buena vida!
- Daha ne istiyorsun?
- ¿ Que mas pruebas quieres?
Kırk bin liret! Daha ne istiyorsun?
40.000 liras, ¿ qué más quieres, hombre?
Daha ne istiyorsun?
¿ Qué más quiere?
Hadi aşkım, bana para verdin. Daha ne istiyorsun?
Cariño, te di dinero. ¿ Qué más quieres?
Daha ne istiyorsun?
¿ Qué quieres ahora?
Daha ne istiyorsun?
¿ Qué quiere?
- Daha ne istiyorsun, kadınların ve çocukların kanını mı?
¿ Qué quieres ahora sangre de las mujeres y los ni...?
Daha ne istiyorsun?
¿ Qué más puedes querer?
Daha ne istiyorsun.
¿ Cuál es el problema?
Daha ne kadar bu şekilde yaşamak istiyorsun?
¿ Cuánto tiempo seguirás viviendo así?
Ne demek istiyorsun, bir kez daha?
¿ Qué quieres decir con eso?
Daha ne yapmamı istiyorsun?
¿ Qué quiere que haga?
Ne istiyorsun, birkaç bin daha mı?
Me prometiste... ¿ Qué quieres? ¿ Unos billetes más?
Daha fazla ne istiyorsun ki?
¿ Qué más quieres?
Daha ne istiyorsun?
¡ Qué suerte!
Daha ne istiyorsun? Hadi ama.
Vamos, no me haga decir algo que no me gusta, ¿ eh?
- Ne istiyorsun ki daha?
- ¿ Pero qué es lo que quieres?
Ne istiyorsun, yazılı bir ifade daha mı?
¿ O quieres otra declaración firmada?
Daha iyisini yapmak zorundasın yoksa başın derde girer. Ne demek istiyorsun?
Ten mas cuidado o te meterás en problemas.
Daha ne yapayım istiyorsun?
¿ Qué más quieres que haga?
- Ne demek istiyorsun, düşündüğümden daha kötüyse?
- ¿ Qué quieres decir, "como digo"?
- Peki, benden ne istiyorsun? - Bir dakika daha kalmanızı.
- Entonces, ¿ qué quieres de mí?
- Daha fazla ne istiyorsun oğlum?
- Bien, ¿ que más quieres hijo?
Daha fazla yaklaşma. Ne istiyorsun?
Quédese donde está. ¿ Qué quiere?
- Tanrı aşkına, daha ne istiyorsun?
Por amor de Dios, Queenie, ¿ qué mas quieres?
Ne diye bir tane daha istiyorsun ki?
¿ Para qué quieres otra?
Daha da beteri seni duyabiliyorum. Ne istiyorsun?
Lo que es peor, puedo oirte. ¿ Qué quieres?
Daha fazla ne istiyorsun?
Qué más quieren.
Daha ne kadar beklemek istiyorsun?
¿ Cuánto más tiempo quiere esperar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]