Dert değil traduction Espagnol
1,193 traduction parallèle
Parasını verecekseniz dert değil.
Mientras paguen por todo.
Dert değil.
Está bien.
Dert değil Jimmy. Buna dayanabilirim.
Está bien, Jimmy, puedo soportarlo.
O da "sigaradan uzak dur, dert değil" demişti.
Dijo : "Bien, con tal de que no fumes".
Dert değil.
No importa.
- Dert değil.
- No hay problema.
Dert değil.
Esta bien.
Dert değil.
No es gran cosa.
Dert değil.
No hay problema.
Öleceğim ve sen Fria-ya şimdi ya işletmeyi alabilirsin dert değil.
Me voy a morir y tú quieres que me preocupe por una freidora.
Ama şimdi ölü bir adama makyaj yapıyorum, olsun dert değil çünkü senden hoşlandım.
Sinceramente Ramón, las cosas como son. Y sin embargo aquí me tienes maquillando a un muerto... Que no es que me moleste, porque me has caído muy bien, no me molesta.
Dert değil, ahbap.
Por nada, amigo.
Bu pek dert değil.
No será un gran problema.
Dert değil.
No fue nada.
Dert değil.
Fue mi culpa.
Hiç dert değil.
No importa.
- Dert değil.
Sin problemas.
Hiç dert değil.
No hay problema.
Pekala. üçümüz Wilt Chamberlain'e karşı oynasak ne olur? - Hiç dert değil.
Bien. ¿ Vamos los tres no hay problema
Hiç dert değil. John Halligan bu arabayı bekliyor.
John Halligan está esperando por este carro
Dert değil.
- Está bien.
Hayır, dert değil.
- No, está bien.
Dert değil.
Si, puedo hablar de ello.
- Dert değil.
- Esta bien. - Lo siento.
Tabii, dert değil.
- Claro, no hay problema.
- Dert değil.
- Pues nada.
Ama dert değil. Londra'dan başka bir tane alırım.
Está bien, compraré otra en Londres.
- Dert değil.
Lo que sea.
Hayır, hiç dert değil.
No, ningún problema.
- Bunların hiçbiri Morpheus için dert değil.
- Nada de eso le importa a Morfeo.
- Dert değil.
- Es igual.
Tünel dert değil. Merak etmeyin.
Da igual el túnel, no te preocupes.
Yapamadım. Dert değil.
- No he podido hacerlo.
Dert değil. Uçarsa uçsun.
- ¿ Qué importa?
Gelmek istemiyor musun? Gelme! Dert değil!
No quieres venir, no vengas.. bien.
Eğer Pony'le yalnız kalmak istersen bizim için dert değil.
Jeff, Jeff, si quieres estar a solas con Pony, sabes, por nosotros está bien.
Dışarıda olmak benim için çekilir dert değil.
- Soy miserable fuera de aqui.
Dert değil dostum.
No hay problema, hombre.
Dert değil.
No me importa.
Bilirsin, tükürük dert değil.
No me importa si escupe.
Dert değil.
No puedo. No importa, lo dejamos para otro día.
Niyetim, John Bubber'un başına dert açmak değil.
No trato de buscarle problemas a Bubber.
- Dert değil.
...
Dert etmene gerek yok. Canlı değil.
Tranquilo, no es en vivo.
Dert değil.
- eso no -
- Dert değil.
Lamento tanto molestarlos.
Senin başına dert açan bokun kendisi değil, sonuçlarıdır.
No es hacer una mierda lo que te jode sino las consecuencias.
Dert ettiğimizden değil.
No es que nos importe.
- Dert değil.
- Oh, por supuesto, todo esta bien.
Dert etme, sorun değil.
Tranquilo, no pasa nada.
- Sorun değil dert etme.
No te preocupes.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56