Dört tane traduction Espagnol
1,936 traduction parallèle
Hey, hıyar herif, dört tane adamımızın öldüğünü unuttun mu?
¿ Olvidas que mataron a cuatro de los nuestros?
Dört tane adamımı öldüren pisliği yakaladın mı yoksa? Yakaladın mı?
¿ Ya agarraste al desgraciado que mató a cuatro de mis hombres?
Dört tane adamımı öldüren o pisliği bul.
Encuentra al cabrón que mató a mis hombres.
Ana salonun duvarlarında dört tane ızgara var. Her biri 30 X 60 ebatlarında. Yeni arkadaşına bizimle ilgili neler anlattın?
Hay cuatro rejillas situadas en la sala principal, cada una mide 30 por 60, o sea que hay que reducir el botín al... mínimo.
Dört tane E. Mercs vardı.
Había cuatro E. Mercs para ser exacta.
Odadayken, daima dört tane koruması etrafı kolaçan eder.
Y siempre con cuatro guardaespaldas a su lado.
Baba neden dört tane kahverengi pantolon götürüyorsun?
Papá ¿ Porqué necesitas cuatro pares de pantalones café?
Evangeline'nın dört tane yavrusu olmuş.
Evangeline tuvo una camada de cuatro.
Gözetim araçları için de dört tane.
Cuatro más en dos equipos de vigilancia.
Dört tane aspirin alsam, acaba çok mu olur?
Tomarme cuatro aspirinas sería demasiado, ¿ no?
- Dört tane.
- Cuatro niños.
Üç tane ringa balığı ve dört tane de diğer balıklardan.
Tres pistas falsas y otros cuatro peces. Cada una de ellas dará a luz y 500 a otros peces.
Donny, yol için dört tane lütfen.
Donny, ponme cuatro para llevar, por favor.
Elbette, avukatım, ama bunun tek sebebi Baro sınavına Alaska'da girmiş olmam ve orada yaklaşık dört tane falan yasa olması.
Soy abogado, pero sólo porque rendí el examen en Alaska y no tienen más de cuatro leyes.
Zaten dört tane oldu.
Ya tienes 4.
Dört tane dev gibi işe yaramaz oğlu olan bir Pieta.
A piedad con cuatro hijos grandes, Goofy.
- Dört tane Trappist bira içtim.
- Yo había pedido cuatro cervezas.
Burada bu kamp ta 300 kız var ve sadece, Dört tane düzgün adam var.
Hay 300 chicas en este campamento y sólo 4 hombres heterosexuales.
Kendisi dul, dört tane de çocuğu var.
Vdo. Cuatro hijos a su cargo.
Biri gitti geriye dört tane kaldı.
Va una, quedan cuatro.
Şampiyonun siparişi şöyleydi : iki şişe Cristal, dört tane ıstakoz, bir tane Alaska kral yengeci, istiridye ve birer parça kıIıç balığı.
Pues el Campeón pidió dos botellas de Cristal, cuatro langostas trovador, una centolla, ostras a la carbonara y una ronda de pez espada.
Dört tane Alaska kral yengeci bacağı.
Entonces son cuatro órdenes de centolla de Alaska.
- Dört tane suç kaydı var.
- Tiene cuatro antecedentes.
Dört tane.
Cuatro.
Dört tane kolu ve iki tane burnu var.
Tiene cuatro brazos y dos narices.
Dört tane kurabiye, üç tane turta ve müdüre hanım için bir tane ekmek lütfen.
Cuatro panecillos azucarados, tres tartas de mermelada y pan para la enfermera, por favor.
Dört tane kurabiye, üç tane turta ve müdüre hanım için bir tane ekmek lütfen.
Cuatro panecillos azucarados, tres tartas de mermelada...
Dört tane kurabiye, üç tane turta ve müdüre hanım için bir tane ekmek lütfen.
Cuatro panecillos azucarados, tres tartas de mermelada y pan para la enfermera.
Aslına bakarsan, dört tane kalmıştı.
En realidad, me quedé a cinco asesinatos del mínimo.
Aslında, seçenek olsun diye dört tane almıştım. Ama bunlar açık ara en kötüsü.
En realidad, compré 4, por tener variedad de opciones, pero estas son sin duda alguna las peores.
Güven bana, dört tane.
Contandome yo, hace cuatro.
Güven bana, dört tane. Peki bu ne demek?
Contadome yo, hacemos cuatro Asi que, que significa?
Belki ekstra peynirli dört tane üç katlı hamburger, altı kutu patates kızartması, ve diyet koladan dolayı tıkanmış ve ölmüştür. Teşekkür ederim.
Quizás se ahogó hasta morir con... cuatro hamburguesas triples con queso extra, seis ordenes de papas fritas y un refresco de dieta.
- Evet ve ben de dört tane kokteyl sonrası tam bir jigolo gibi davrandım. Tutku dolu bir tekeşlilik yaşıyoruz. Senin tabirinle ben tek eşli bir sürtüğüm.
- si soy un hombre-puta, después de unos tragos practicamos monogamia caliente soy lo que llamarías una puta monogamia uno de los pilares de nuestra sociedad que la mantiene caliente
Senden dört tane var.
En realidad son cuatro.
İlaç reçeteleri, büyük bir yastık, yeni bedenime göre destekleyici sütyen, Kate Hudson'ın başrolünde oynadığı dört tane film, anestezi beni kusturacağından hafif ve sulu yiyecekler alındı.
Una gran almohada. Un sostén deportivo con mi nueva talla. 4 DVD's de Kate Hudson.
Büyük biri düştü mü, dört tane küçük yükselir.
Cuando alguien grande cae cuatro pequeños ascienden.
Aynı zamanda ona dört tane de göğüs ucu vermiş.
También tiene 4 pezones extras.
Dört tane 7 var.
Son cuatro sietes.
- İki tane diyordu, onun için dört tane.
Decía que tomara 2, así que 4. ¿ Qué?
Altı üstü dört tane adam!
Eran cuatro, eran todo lo que tenían.
Ama anne artık kabul edelim, dört tane başarısız evlilikten sonra ve meğerse takas edildiğim başarısız nikahımı sayarsak- -
Y bueno, mamá aceptemoslo, después de cuatro matrimonios fallidos, cuatro y oh, oh, y no una boda donde se negocian acciones de...
Aybaşı olmadım. Dört tane hamilelik testi yaptım.
Echaba de menos mi periodo, me tomó cuatro pruebas caseras.
Bir düzine yumurta, bir kaç dürüm. Öğle yemeğinde dört hamburger dört duble cheeseburger, sekiz paket kızartma yiyormuş. Akşam yemeğinde de üç biftek... altı tane şekerli patates, altı ya da yedi tane de normal patates yiyormuş.
Y para el almuerzo, había cuatro hamburguesas, 4 hamburguesas dobles, 8 chips de hornear... 3 filetes y la cena, el 6 de batata, 6 o 7 patatas regulares... como el llenado, se puede imaginar que ese tipo en el buceo?
Dört tane yeter, fazla değil.
Con cuatro granos es suficiente.
Diğer günlerde, beklerdi. Birkaç tane daha toplardı. Elinde dört ya da beş kişi olana kadar.
Otros días esperaba, reunía a unos cuantos, hasta que tenía a unos cuatro o cinco niños.
1.97 dolarda kaç nikel vardır? Dört çeyreğin, altı tane on sentin, ve iki penin varsa?
¿ Cuanto le faltaría por par si tiene, cuantro de 25 ¢, seis 10 ¢ y dos céntimos?
Yirmi yedi kalem, On dört kurşun kalem ve iki tane de silgi.
27 plumas. 14 lapices. 2 borradores.
Bana dört kızartmalı bir tane ver!
¡ Hazme un pan con ocho tortas fritas!
- Nasıl yani? - Senden dört tane var.
� Sois cuatro!
Neyse de, dört gün geçmişti ama bir tane bile vızvız yoktu hala.
OFERTA ESPECIAL $ 199 Pasaron tres o cuatro días, sin que sonara el timbre.
tane 40
tanesi 2 pezo 17
dört gözle bekliyorum 27
dört yüz 16
dört göz 26
dört yıl önce 37
dört saat 18
dört dolar 18
dört mü 45
dört üç 26
tanesi 2 pezo 17
dört gözle bekliyorum 27
dört yüz 16
dört göz 26
dört yıl önce 37
dört saat 18
dört dolar 18
dört mü 45
dört üç 26