Elimde değil traduction Espagnol
1,407 traduction parallèle
Seni sevmemek elimde değil
No puedo evitar amarte
Elimde değil.
No puedo evitarlo.
Biliyorum, bu delilik. Ama... Elimde değil.
Sé que es una locura pero no puedo evitar sentir estas cosas....
Elimde değil.
No puedo parar.
Elimde değil ama içimden bir his bana dair bir şey olduklarını söylüyor.
Y no puedo dejar de sentir que son, Son para mí.
- Elimde değil.
¡ No puedo evitarlo!
Ama elimde değil.
Pero... No puedo remediarlo.
Gerçekten... elimde değil.
De verdad no puedo evitarlo.
Ama elimde değil.
Pero no soy capaz.
Akrep : "Elimde değil, n'apayım, ben akrebim." demiş.
El escorpión le dijo "No puedo evitarlo, soy un escorpión."
Elimde değil. Bakmadan edemiyorum.
No puedo dejar de mirar hacia allá.
Ama benim elimde değil, ve benim elimde olsa bile, elim kolum bağlı.
Pero no está en mis manos. y si lo estuviera, estarían atadas.
Benim elimde değil. Tess'e ne yapacağını söyleyemem!
No puedo decirle a Tess qué debe hacer.
Bunlar benim elimde değil.
Esto se sale de mis manos.
Elimde değil. Yapım bu.
No puedo evitarlo, es mi naturaleza.
Elimde değil.
No lo puedo evitar.
- Elimde değil.Bu herif çetin ceviz.
- No te puedo ayudar. Este tipo es duro.
Bu pek benim elimde değil.
Bueno... no creo que yo pueda hacer nada.
Pekala, bu sadece benim elimde değil dostum, hayır.
Bueno, no depende de mi, amigo, no.
Ama elimde değil.
No puedo evitarlo, soy...
- Elimde değil.
No puedo evitarlo.
Benim... pek elimde değil.
Realmente está fuera de mis manos.
- Elimde değil.
- ¿ Quién dijo que podías ir?
- Elimde değil, tamam mı?
No puedo evitarlo.
Elimde değil. Kerry bu beni heyecanlandırıyor.
No puedo evitarlo, Kerry, esto me excita.
- Ama dedin ki... - Ne dediğimi biliyorum. Ama elimde değil.
Sé lo que dije, pero no puedo evitarlo.
Elimde değil.
No puedo hacerlo, tengo...
Elimde değil.
No pude evitarlo.
Elimde değil Morpheus. Düşünmeden edemiyorum. Ya yanılıyorsan?
No puedo evitar el pensar, ¿ qué pasa si estás equivocado?
Senin için yukarıya çiçekler koydum, ama bu elimde değil.
Pondré las flores arriba pero esto está fuera de control.
Amabana ikimizi buluştracağına söz vermiştin.bana elimde değil.
Me prometiste que estaría a solas con él.
Elimde değil, bu adamda beni rahatsız eden bir şey var.
No lo puedo evitar, el tipo tiene algo... - que me inquieta,
- Elimde değil.
no puedo evitarlo, a veces soy un mujeriego, lo se, pero pienso que eso de
Eğer elimde canlı modeller olsa daha iyi olurdu, değil mi?
Con modelos de verdad me saldría mejor, ¿ no?
Elimde değil.
No puedo aguantarlo.
Elimde değil.
Me llama el deber.
Elimde rakamlar var ama kesin değil.
Tengo algunas cifras, pero son sólo aproximaciones.
Benim elimde de değil.
O mía.
Elimde değil.
Lo sé, no puedo evitarlo.
Elimde değil. Çok güzelsin.
No puedo evitarlo, eres muy bella.
Elimde bir buket kır çiçeği tutmam gerekiyordu, bileklerimi değil!
Se supone que debes sujetar un ramo de flores y no mis tobillos.
O yerlinin geçtiği yerler benim elimde olan bir şey değil.
El aborigen no puede evitar adonde va.
- Elimde bir silah ve ceset sözkonnusu değil.
A menos que encuentren una arma en mi mano... y un cadáver, y eso no pasará.
Elimde değil!
Es muy guapa.
- Geldiğinde beni yerde elimde bira şişesiyle yatarken bulmayı bekliyordun, değil mi?
Es que esperabas que estuviera bebiendo como un desesperado.
Aramızdaki tek fark, sen akşam eve dönünce dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için katkıda bulunmanın mutluluğunu hissediyorsun, benimse elimde koca bir tomar para oluyor. Hayat ne güzel, değil mi?
Cuando Vuelves a tu casa estás satisfecho con lo que has hecho y yo termino con una billetera repleta de dinero.
Üzgünüm, elimde değil.
Lo siento, no puedo evitarlo.
Bu bir oyun değil. Belki George gibi 1.000.000 dolarım yok. Ama elimde gerçekler var.
Mira, yo, eh, puede que no tenga 1.000.000 $, como George, pero tengo la verdad.
Elimde olan bir şey değil.
No depende de mí.
Ek iş olacak benim için. New York'un bir mahallesine verecek kadar mal var elimde ama senin gibi dağıtım kanalım yok. Anlıyorsun beni değil mi?
Es un negocio mío tengo como para hacer un negociete en Nueva York pero no tengo la red de distribución que tú tienes aquí.
Elimde değil.
No hay remedio.
elimde değildi 38
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değildim 75
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değildim 75