Nasıl olduğunu bilirsin traduction Espagnol
730 traduction parallèle
Onun nasıl olduğunu bilirsin.
Ya sabes como era.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Ya sabes cómo es.
Little Boy'a oyun oynarsan nasıl olduğunu bilirsin.
Sabes cómo es si lo engañas.
İçkiyi fazla kaçırmış olabilirim. Nasıl olduğunu bilirsin.
- No quise ser rudo, tú sabes.
Bilmiyorum, Tom'un nasıl olduğunu bilirsin.
- No sé... - Ya sabes como es Tom.
Safarinin nasıl olduğunu bilirsin.
Eso pasa en todos los safaris.
- Müşterileri ayarlayıp oyunun yerini bildiren sen olduğuna göre, nasıl olduğunu bilirsin.
Debería saberlo, ya que es su trabajo conseguir clientes y decirles dónde es.
Nasıl olduğunu bilirsin, Molly.
No ha sido fácil, Molly.
Sen söyleyebilirsin, kadınların nasıl olduğunu bilirsin.
Podrías hablar, sabes cómo son las mujeres.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Bien, sabe que es como...
Bay Williams'la bir görüşme. Nasıl olduğunu bilirsin.
Tengo una reunión con eI Sr. williams.
Jake ve Ben, her zaman düşünürdük ama hep son dakikada birşey çıkardı, nasıl olduğunu bilirsin işte.
Jake y yo siempre planeábamos ir pero luego siempre surgía algo de última hora, ya sabe lo que pasa.
Hayır. Bak tatlım, müzik işinin nasıl olduğunu bilirsin.
No. bien, ahora querida, tu sabes que el negocio de la música.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Siempre lo mismo.
Güzel diyemem ama nasıl olduğunu bilirsin, uzak yerden gelince.
No diría eso exactamente, pero, ya sabe lo que es estar lejos.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Al principio no...
Öğüt için sabırsızlanıyordur, genç gelinlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Las jóvenes recién casadas siempre necesitan consejos.
- Nasıl olduğunu bilirsin.
- Ya sabes cómo es.
- Çocukların nasıl olduğunu bilirsin.
Esa broma tonta sobre nosotros casándonos.
Kusura bakma, nasıl olduğunu bilirsin.
Lo lamento, pero ya sabe cómo es esto.
Nasıl olduğunu bilirsin...
Tú sabes como...
Aktörlerin nasıl olduğunu bilirsin, hepsi biraz benmerkezcidir.
Ya sabes cómo son los actores. Todos son un poco egocéntricos.
Ama nasıl olduğunu bilirsin.
Pero ya sabe cómo son las cosas.
- Nasıl olduğunu bilirsin, Josh.
- Así son esas cosas, Josh.
Taggart'ın nasıl olduğunu bilirsin.
Ya sabes cómo era Taggart.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Ya sabe cómo son.
Nicola'nın nasıl olduğunu bilirsin.
Saben como es Nicola
Bu işlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Quizás es así como tú haces las cosas.
Hey, Ralph, bu salak çocukların nasıl olduğunu bilirsin.
Oye, Ralph... sabes cómo son estos chicos tontos.
Her gece başka bir herifle geliyor Nasıl olduğunu bilirsin..
- Viene siempre con un tío diferente.
Onun nasıl cömert biri olduğunu bilirsin.
Ya sabes qué gran corazón tiene.
Milletin birinin yokluğunda nasıl olduğunu en iyi sen bilirsin.
Pero sólo te das cuenta de cómo siente la gente cuando estás ausente.
Bir öğretmenle beraber olmanın nasıl bir şey olduğunu bilirsin Danny.
Ya sabes cómo es eso.
- Bu işlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Y bien, usted ya sabe lo que sucede.
Korkmadığını biliyorum ama sen... onun nasıl biri olduğunu bilirsin.
Ya se que no pero tú, ya sabes como es.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Ya sabes lo que pasa.
Nasıl olduğunu bilirsin Helene.
Ya le conoces, Hélène.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Pues no.
Onun nasıl biri olduğunu bilirsin.
Ya sabes cómo es.
Noel'de hemen hemen tüm akrabalarım şehre gelir ve... Bilirsin işte nasıl olduğunu.
En la semana de Navidad casi toda mi familia viene a la ciudad... y, bueno, ya sabes cómo es.
Kadınların nasıl çöpçatan olduğunu bilirsin.
Ya sabe usted cómo a las esposas les encanta jugar a Cupido.
Bilirsin nasıl olduğunu bi bilsen - sıkışmış.
Sabes, es curioso cómo sucedió.
Nasıl bir vatansever olduğunu bilirsin.
Era un gran patriota.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Conoces a los de su clase.
Takıntı işte, bilirsin nasıl olduğunu...
Una obsesión.
Nasıl biri olduğunu bilirsin.
Ya sabes cómo es.
Nasıl sabırsız olduğunu bilirsin.
Sabes como es de impaciente.
TV tartışmasının nasıl bir şey olduğunu bilirsin.
Tú sabes muy bien cómo es un debate televisivo.
Bu askerlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Pero bebe.
Bilirsin, böyle şeylerin nasıl olduğunu söylemek güçtür.
Cuesta entender como pasan esas cosas.
Ama tımarhanede asıl delinin kim olduğunu nasıl bilirsin?
Pero en el manicomio... ¿ cómo se puede saber quién está loco de verdad?
nasıl olduğunu bilirsiniz 27
nasıl olduğunu bilmiyorum 56
nasıl olduğunu biliyorum 31
nasıl olduğunu bilirim 30
nasıl olduğunu biliyorsun 24
bilirsin 3409
bilirsin işte 407
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsin ya 42
nasıl olduğunu bilmiyorum 56
nasıl olduğunu biliyorum 31
nasıl olduğunu bilirim 30
nasıl olduğunu biliyorsun 24
bilirsin 3409
bilirsin işte 407
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsin ya 42
bilirsiniz işte 75
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıldı 328
nasılsın bakalım 115
nasıl geçti 135
nasılsınız efendim 71
nasılsınız çocuklar 37
nasıl hissediyorsun 480
nasılsın oğlum 23
nasıl bir şey 94
nasıl buldun 140
nasıldı 328
nasılsın bakalım 115
nasıl geçti 135
nasılsınız efendim 71
nasılsınız çocuklar 37
nasıl hissediyorsun 480
nasılsın oğlum 23
nasıl bir şey 94
nasıl buldun 140