Senin işin traduction Espagnol
5,898 traduction parallèle
Hastahane işi mi, senin işin mi?
- Kenny no es mi marido. - Está bien, lo siento.
Senin işin onu korumak, kaybetmek değil.
Tu trabajo es protegerlo, no perderlo.
Ve senin işin orada puding gibi oturmak mı?
Y lo tuyo es esto, ¿ no, sentarte ahí como un pudin?
Senin işin bu kadar.
Ya has hecho suficiente.
- Peki ya senin işin?
¿ Y tu trabajo?
Senin işin var. Benim neyim var?
Tú tienes tu trabajo. ¿ Qué tengo yo?
Bu senin işin ve bitene kadar burada kalacaksın.
Voy a un concierto. Este es un trabajo y te quedas hasta que se termine.
Bu senin işin.
Ese es tu trabajo.
Bu tam da senin işin.
- Ese es exactamente tu trabajo.
Senin işin hastayı ilk neyin öldüreceğini düşünmek ve bunu not etmek.
Tu trabajo es pensar en las cosas que podrían matar a tu paciente primero y clasificarlo como benigno más tarde.
Bu senin işin.
Es tu trabajo.
Avına yaklaşmak senin işin.
Acercarte a tu presa es tu trabajo.
İstesek de istemesek de bu bizim işimiz. Senin işin.
Nos guste o no, este es nuestro trabajo, este es tu trabajo.
Bilmiyorum. Senin işin bu değil mi?
No se. ¿ No es eso lo que haces por aquí?
Bunu senin arttırman gerekiyor. Bu senin işin.
Tu trabajo es hacerlos crecer.
Senin işin olduğunda bile uslu duracağıma söz veriyorum.
Prometo que seré buena, incluso cuando estés ocupada.
- Senin işin itiraf dinlemek değil mi?
- ¿ Y para que están las confesiones?
Bu senin işin.
Es tu trabajo el que está hablando.
Senin burada ne işin var?
¿ Qué demonios estás haciendo aquí?
- Ne işin var senin burada?
¿ Qué diablos estás haciendo?
Senin her zaman tıpkı müzik işin gibi yasal bir işle uğraşacağını gelişeceğini, aile kuracağını, saygın biri olacağını düşündüm.
Siempre te imaginé en una ocupación legítima como el negocio de la música, donde usted prosperar y formar una familia, un pilar de la comunidad.
Tammy, çocuk konserinde ne işin var senin?
¿ Qué podría traerte a una actuación para niños?
Ne işin var senin burda?
¿ Por qué estás aquí?
Bebeğim, bu işin senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum.
Cariño, sé lo importante que es para ti este trabajo.
- Senin ne işin var burada?
¿ Qué estás haciendo aquí?
Anlaşma yapmak senin işin.
La sedimentación es lo que haces.
- Bugün yapacak başka işin yok mu senin?
¿ No tienes algo más que hacer hoy?
Burada niye işin % 70'i senin diye yazıyor?
¿ Por qué pone que planeas ser el dueño del 70 por ciento de la compañía?
Şimdi de senin bu işin bir parçası olduğunu söyledi bana.
Y ahora me dice que tú eres parte de ello.
Şu Barkerlar iğrenç tipler olabilirler, lâkin yeterince paraları var, senin gibisine çok uygun bir izdivaç olurdu, aptalca fikirlerinle işin içine ettin.
PUEDE QUE ESOS BARKER SEAN UN MONTÓN DE IDIOTAS, PERO TIENEN SUFICIENTE DINERO, Y ERAN UN PARTIDO PERFECTO PARA GENTE COMO TÚ,
- Kıpırdamamaya çalışın Yüzbaşı Alden. - Senin ne işin var burada?
INTENTE MANTENERSE QUIETO, CAPITÁN ALDEN.
Senin anlaman gereken şey, sen ya da işin umurumda değilsiniz. - Ama ihtiyacım olanı vermezsen seni mahvederim.
Así que debes entender que... me importa una mierda tú o tus negocios... pero te destruiré si no me das lo que quiero.
- Senin burada ne işin var?
- ¿ Qué estás haciendo aquí?
- Senin burada ne işin var?
- ¿ Qué demonios estás haciendo aquí?
Annen geldi. Ne işin var senin burada?
Tu madre está aquí.
Nick Ford'la ne işin var senin?
¿ Que coño tienes que ver con Nick Ford?
Bu senin sıradaki işin. Elimde olayın sadece bu versiyonunu destekleyen birden fazla ifade var.
Yo tengo múltiples declaraciones corroborando una única versión del evento.
Hey, orada ne işin var senin?
¿ Qué estás haciendo ahí?
İşin içinde tatmin edici de bir ödeme olacak, senin için, sen olursan tabii.
También habría una substancial recompensa para usted, por supuesto.
Senin zaten bir işin var.
Tú ya tienes un trabajo.
Peki ya senin ne işin var?
¿ Qué estás haciendo tú aquí?
Senin burada ne işin var?
¿ Qué estás haciendo aquí?
Senin burada ne işin var?
- ¿ Qué haces aquí?
Senin ne işin var burada?
- ¿ Sabías que...
Ve işini senin gibi insanlar aracılığıyla yaptırıyor. Ve İngiltere'ye dönmeden önce Fransa'da yapacak daha çok işin var.
Y creo que Su trabajo está hecho por personas como tú y tienes mucho más que hacer en Francia antes de volver a Inglaterra.
Senin hala burada ne işin var?
¿ Qué haces todavía aquí?
İşin aslı ise, senin bir dahi olduğunu düşünmüyorum.
Lo cierto es que no creo que seas un genio.
Ya senin işin nasıl?
Y tu que haces estos dias?
- Senin burda ne işin var?
- ¿ Que haces aquí?
Kusura bakmayın. Senin burada ne işin var?
Lo siento. ¿ Qué estás haciendo aquí?
- Ne işin var senin burada?
¿ Qué estás haciendo aquí?
senin işin bu 21
senin işin bitti 18
işin 35
işini 16
işınla 31
işin var mı 24
işin bitti mi 39
işin bitti 115
işine bak 80
işınlayın 81
senin işin bitti 18
işin 35
işini 16
işınla 31
işin var mı 24
işin bitti mi 39
işin bitti 115
işine bak 80
işınlayın 81
işinin başına dön 48
işini bitir 29
işini yap 42
işiniz bitti mi 20
işinin başına 19
işiniz bitti 25
işini seviyor musun 21
işinize bakın 35
işini bitireceğim 18
işinizin başına 44
işini bitir 29
işini yap 42
işiniz bitti mi 20
işinin başına 19
işiniz bitti 25
işini seviyor musun 21
işinize bakın 35
işini bitireceğim 18
işinizin başına 44
işinizin başına dönün 22
işin aslı 146
işinize dönün 51
işin sırrı 20
işin gerçeği 35
işin doğrusu 120
işınlanıyor 21
işınlama odası 49
işine geri dön 18
işine dön 42
işin aslı 146
işinize dönün 51
işin sırrı 20
işin gerçeği 35
işin doğrusu 120
işınlanıyor 21
işınlama odası 49
işine geri dön 18
işine dön 42