English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ U ] / Uzun saçlı

Uzun saçlı traduction Espagnol

702 traduction parallèle
Uzun saçlı küçücük bir çocuktun.
Eras un pequeño de cabellos largos.
Kalın kaşlı, uzun saçlı şişman hanım kim?
¿ Quién es la señora gorda de las cejas y mucho pelo?
Kalın kaşlı, uzun saçlı şişman hanım benim.
Yo soy la señora gorda de las cejas y mucho pelo.
Eğer uzun saçlı berbat bir şair olsaydın onun için "benim ruh eşim" derdin.
Diría que ella era mi ideal, si yo fuese un poeta romántico de largos cabellos.
Eğer uzun saçlı o dehayı Dinlemeye davet edilirsem
Me encanta Si soy invitada
Küçük Roxane, uzun saçlı, kısa etekli tatlı bir fırtına.
La pequeña Roxana la dulce tirana de faldas cortas y cabellos largos. ¿ Yo era bonita?
Uzun saçlı, senin gibi giyinmiş bir avcı.
Un cazador.
Yakında denize açılacaksınız. Ama ne zaman, nereden ya da ne kadarlık bir süre için olduğunu söyleyemem. Hükümet ve bir grup uzun saçlı bilim adamı açıklama yapmadan olmaz.
Zarpará pronto, pero cuando o donde o por cuanto tiempo, no lo sé, hasta que el gobierno y un grupo de científicos lo decidan.
Şu uzun saçlı adam... Yanılmıyorsam bir yerli.
Ese tipo sin bigote, ¿ es un sucio indio?
Ve uzun saçlıydı.
Y unos pelos así de largos.
"Bunu doğal yollardan öğrenemezsin." "Doğa size erkeğin uzun saçlı olmasının utanç verici olduğunu öğretmedi mi?"
La naturaleza misma nos enseña que si el marido deja crecer el cabello eso es un deshonor para él.
Sanki bu uzun saçlı yönetmenleri anlatmaya devam ediyormuşum gibi.
- Es como lo he hablado con mi director.
Bir kriz anında, söylenenlere karşı gelenlerin hep uzun saçlı asiler olduğunu gördüm pek çok kez.
Muchas veces he notado que... son los rebeldes de pelo largo los que aparecen cuando hay una crisis...
Son getirdikleri iki uzun saçlıyı paslı jiletle traş ettiler.
La ultima vez, emplearon navajas oxidadas con dos melenudos que estuvieron aqui.
- Şu uzun saçlı jokere iyi bak.
- Mira ese idiota con el pelo largo.
Bu programı uyarıyorum, bu gevşek, uzun saçlı sivilin intihalinin tekrarı halinde cevabımız çok sert olacaktır.
Y advierto a este programa que toda recurrencia de este plagiarismo civil... sucio y melenudo será tratada con toda severidad.
Sanki ülkemizin uzun saçlı dinsizler ve bağımlılarca işgal edilmesi yetmiyormuş gibi.
Por si no es bastante que estemos invadidos por melenudos, ateos, y drogadictos sin sexo definido, ahora quiere acusar a la policía y a la justicia,
Bana kalırsa, sen uzun saçlı, sıkı bir muhalif olabilirdin.
Usted bien podría ser un hippie pelilargo objetor de conciencia.
T-shirt giyiyordu, uzun saçlıydı ayrıca. - Sence kaç yaşında birisiydi?
- ¿ Cuántos años cree que tenía?
Şunu açıkça belirtmek istiyorum ki uzun saçlı ve garip kıyafetli yerinde ve usulünce kibarca ve düzgün konuşamayan her kim olursa sanıklara katılacaktır.
Y queda claro que cualquiera... con el pelo largo y ropas imbéciles... que no hable con palabras corteses y justas... en lugares corteses y justos... será considerado como un acusado.
O uzun saçlı orospu çocuğu mu?
Ese hijo de puta greñudo...
Ve, biliyor musunuz, gençler... uzun saçlı olanlar.
Sabe fueron los jóvenes... Los que tienen caballo largo.
İş aramaya gelen uzun saçlı adam.
El hombre de pelo largo que buscaba trabajo.
Uzun saçlı ve kısa etekli, çizmeli, büyük göğüslü, neşeli ve zeki sarışınları.
Rubias con el pelo largo, minifalda, botas, una buena delantera, inteligente e ingeniosa.
Uzun saçlı, Hintliler gibi tuhaf giysileri olan kişiler sanırdım.
Imaginaba que serían bichos raros con el pelo largo y vestidos de indio
"O uzun saçlı zenciyi burada istemiyorum" derdi.
Decía : "Aquí no vayas a traer a ese negro greñudo."
Uzun boylu, koyu renk saçlı ve koca gözleri olan bir kadın.
Es una chica alta, con pelo oscuro y ojos grandes.
Uzun boylu ve siyah saçlıdır.
Es alta, de cabello oscuro.
Uzun boylu, kıvırcık saçlı ve esmer biriyle dans ettiğimi sonra çilli ve kısa boylu biriyle ve kulağıma şarkı söyleyen iri yarı ve sarışın biriyle dans ettiğimi hatırlıyorum.
Recuerdo que bailé con un chico alto, oscuro... con el pelo rizado... y con uno bajito con pecas... y con un rubio muy gordo que me cantaba al oído.
Genç bir bayandı, oldukça uzun boylu, ince yapılı, açık ten renkli ve siyah saçlı, - üzerinde bir...
Era una mujer joven, bastante alta, de complexión delgada... con el cabello largo y vestía...
uzun boylu, orta yapıda, siyah saçlı.
Alto, complexión normal, cabello negro.
Sarı saçlı, uzun burunlu ve sıska olan.
Uno delgado con la nariz muy larga y el pelo rubio.
O yöne gidebilirsin ama o gördüğün dağ uzun boylu, kır saçlı dostumuz var ya boyu neredeyse 3 bin metre.
Podríamos ir por allí, pero esa montaña de ahí, ese gigante de pelo canoso, tiene una altitud de 3.000 metros.
Uzun beyaz saçlı olan bana ateş etti.
¡ Me disparó, Vern! ¡ Un hombre con el pelo rubio! ¡ Largo hasta aquí
Yanlış hatırlamıyorsam, uzun, zayıf, siyah saçlı bambu sigara kutusu olan biriydi.
Si no recuerdo mal, fue un hombre delgado, de pelo oscuro... con un boquilla de cigarrillo de bambú.
Bahse girerim, uzun, sarı ve dalgalı saçlıydınız.
Seguro que su cabello era largo, rubio y ondulado.
- Tüccar. - Sarı saçlı, uzun boylu adam mı?
- ¿ Es alto, de pelo rubio?
Crowther? Oh, evet. Uzun kızıl saçlı serseri.
Lo enloquecen las pelirrojas.
Çok güzel, uzun siyah saçlı.
- Es la mejor. Era hermosa, con una larga cabellera negra.
Çok uzun boylu ve beyaz saçlı.
Era alto, así y muy canoso.
Uzun, siyah, dağınık saçlı bir pazarcı.
La señora Roma, la que tiene un puesto de frutas en el mercado. Es morena, con el pelo largo y alborotado.
Annen bir genelev kadınıydı. Uzun ve gür siyah saçlı iri gözlerinde her erkek boğulabilirdi.
Tu madre era una joven nativa, una deliciosa morena que llenaba los ojos de cualquer uno.
Uzun boylu, kızıl saçlı güzel bir bayandı.
Una linda mujer. Alta, pelirroja.
Güzel ve büyüleyici bir görünüme sahip kızıl saçlı şiir tarafından uzun zamandır bekletmesinin nedeni bu.
Bien, esta razón ardiente que un poeta espera... cuando se le aparece, tiene el aspecto de un adorable rubor.
- Bay Bliss uzun ve kızıl saçlı, değil mi?
- El Sr. Bliss es uno alto y pelirrojo, ¿ no?
Kızıl saçlı uzun boylu geniş kalçalı birini istemiştim.
Les pedí una pelirroja alta.
Senin gibi sırma saçlı bir kız görmeyeli uzun zaman oldu.
Hace tiempo que no veo a una muchacha con ese cabello.
Çok uzun kahverengi saçlı, kaküllü olan. Kim o?
Tiene el pelo castaño muy largo colgado por los lados con flequillo. ¿ Quién es?
Uzun boylu, kızıl saçlı birisi.Andre Duplessis.
Un pelirrojo alto. Andre Duplessis.
Uzun sarı saçlı orta yapılı, yaklaşık 70 kilogram ağırlığında ten rengi solgundu.
Pelo rubio largo de tamaño mediano, como de 150 lbs. Tez clara.
Uzun sarı saçlı orta boylu, yaklaşık 70 kilo.
Pelo rubio largo... Piel clara.

© 2017 - 2024 Translate.vc | translate.vc.com@gmail.com