Çok daha fazla traduction Espagnol
4,693 traduction parallèle
Boğmak düşündüğünden çok daha fazla kuvvet ister aslında.
Para estrangular a alguien se necesita más fuerza de lo que tú crees.
Balla, napalm bombasından çok daha fazla sinek yakalayabilirsin diyorum sadece.
Puedes atrapar más moscas con miel - que con napalm... sólo digo. - Pásame la lechuga.
Buradaki imkanlarımız çok daha fazla.
Tenemos más medios a su disposición.
Rus şarkıları keder için diğerlerinden çok daha fazla uyumlu oluyor.
Las canciones rusas casan bien kon la tristeza. ¡ Las que más!
- Ancak şimdi... - Bizim ilişkimizde sahte hatıradan çok daha fazla yalan var.
- Hay muchas mentiras más en nuestra relación que solo un recuerdo fingido.
Öte yandan Neptün, içten ısınma kaynağına sahiptir ve bu yüzden çok daha fazla hava olayları gözlemlenir.
Neptuno, por su parte, posee una fuente interna de energía y, en consecuencia, exhibe muchos más efectos meteorológicos.
Satürn'ün uydularından en büyüğü Dünya'mıza çok daha fazla benzer.
Hay uno que se asemeja mucho más a ¡ a Tierra : ¡ a luna más grande de Saturno.
Peki ya size bir terörist adı versem? O bildiğiniz mağaralarda yaşayan, sakallı bariz kişilerden değil tamamiyla farklı, tahmin edilmesi güç ve çok daha fazla tehlikeli biri.
¿ Y si fuese a entregarte un terrorista, no con tu ideología de respuesta tipo hombre de las cavernas, si no alguien completamente diferente... menos predecible y mucho más peligroso.
Benim kanımdan sonra kafan çok daha fazla çalışacak gör bak.
Piensa lo listo que serás después.
O zaman kötü anlar arasında iyilerini aramak için çok daha fazla sebebin var.
Bueno, razón de más para buscar buenos momentos entre los malos.
Mastürbasyon anılarınla ilgili tanıdığım herkesten çok daha fazla böbürleniyorsun.
Sabes, alardeas más sobre tu habilidad para masturbarte que cualquier persona que conozco.
Bu nedenle de ölülerin refahı ve yatırlarına yaşayanlarınkinden çok daha fazla özen gösterirlerdi.
Por eso, es que prestaban más atención al bienestar humano y a oponerse a la muerte antes que aquellos que aún viven.
Bu kiramdan çok daha fazla!
- ¡ Es mucho más que mi arriendo!
Peki ya gerçek çok daha fazla, çok daha kötüyse?
¿ Pero y si la verdad fue... mucho, mucho peor?
Dandik bir Salgıç saldırısı bile çok daha fazla yaralanmaya neden olurdu.
Un triste ataque de Emisor podría haberle hecho mucho daño.
Bunu pek tanımadığım birinden duymak, çok daha fazla şey ifade ediyor.
Es decir... significa mucho más viniendo de alguien que apenas conozco.
Beyzbol takımları geleneklere riayet edilmesine her topluluktan çok daha fazla özen gösteriyordu.
Y ningún grupo era más estricto en su imposición que el béisbol profesional.
Fakat ne yapacağımızı bildiğimiz için çok daha fazla para kazanıyorduk.
Pero, hacíamos más dinero que no sabíamos qué hacer.
- Sen de aynısını yapardın. Düşündüğünden çok daha fazla benzer yönümüz var.
- También lo harías tú, como yo.
Evet, ancak iş yerinde çok daha fazla zaman geçirmek gerekebilir...
Sí, lo haría ser mucho más horas en el trabajo...
Kate benden ayrıldığında senin söylediklerinden çok daha fazla.
Bueno, es más de lo que tú dijiste cuando Kate me dejó.
Bu akşam çok daha fazla hasar verebilirdi.
Es posible que haya hecho mucho daño hoy.
Eger benim sikim dünyaya gelseydi, muhtemelen çok daha fazla edepli olurdu.
Mi verga probablemente se comportaría mejor.
Başlangıçtaki adam olmadığını, eskisinden çok daha fazla samimi olduğunu görebilseydin.
♪ Si pudieras ver ♪ ♪ Que no eres como cuando empezaste ♪ ♪ Y eres más franco que antes ♪
Senden çok daha fazla şey görüp geçirmiş biri.
Alguien que ha vivido mucho más tiempo que tú.
Bak ne diyeceğim ; eğer o çeneni kapatıp işlerime burnunu sokmaya devam edersen bu arabanın içi çok daha fazla kan ile dolabilir.
¿ Sabes qué? Te diré una cosa. Tal vez haya más sangre en el auto si no cierras el pico y te metes en tus malditos asuntos.
Bu sene hatırlayabildiğimden çok daha fazla dolap dönüyor.
Es el año con más intrigas que recuerdo en mucho tiempo.
- Çok daha fazla hayatı deneyim edinirsin.
Se pueden tener vivencias.
8bin kârdayım ve çok daha fazla kazanmam lazım
Voy ganando $ 8.000 y sigo.
Beni korkutan şey, canımı çok daha fazla yakmak istemesiydi.
Lo que me asustó fue que quería lastimarme más.
Ward ve Fitz, çok gizli, iki kişilik bir harekâta gittiler ve bak. Orada daha fazla adam var.
Ward y Fitz fueron a una operación ultra secreta de dos hombres y mira, más hombres.
Ama kemiklerin daha fazla incelenmesi vücudunu çok daha farklı bir şekilde hareket ettirmiş olabileceğini gösterdi.
Sin embargo, un examen más profundo de sus huesos mostró que también podría mover su cuerpo de una manera mucho más radical.
Biraz fazla konuşuyorum. Eskiden senden daha yakışıklı ve çok daha aptal erkeklerle uğraşıyordum.
He lidiado con chicos mucho más guapos y considerablemente más estúpidos que tú.
Daha fazla dosyaya erişebilseydim çok daha kısa olurdu.
Bueno, sería mucho más corto si pudiera acceder a más archivos.
Onu senin sevdiğin kadar çok seviyor, daha fazla değilse bile.
Le quiero tanto como tú, si no más.
Umarız öyle olur dostum, ülkemize daha fazla turist gelmesini çok istiyoruz.
Así esperamos, amigo, porque estamos desesperados en conseguir más turistas aquí en Oz.
Sanırım demek istediğim, çok genciz ve... tamam, zengin ve fakir arasındaki fark her zamankinden daha fazla olsa da birilerinin bunun için bir şey yapması gerekiyor, ama demokratik bir ülkede yaşıyoruz
Imagino que lo que quiero decir es que somos jóvenes y... Vale, la distancia entre los ricos y los pobres es mayor que nunca y algo tiene que hacerse en ese sentido, pero vivimos en una democracia y no nos retienen ilegalmente en la bahía de Guantánamo por una década y...
Amy benim için daha fazla çalışsaydı o kadar çok insanı vurmuş olurdu ki, başkomiserlik bile alamazdı.
Si Amy hubiera trabajado más tiempo para mí, habría matado demasiada gente para llegar a ser capitán.
Çok güzel bir ândı ama muhtemelen hayatım boyunca en fazla birkaç kez daha hatırlarım.
Fue un buen momento, pero probablemente solo lo recuerde un par de veces en mi vida, si eso.
Anılarını kazanmak için kendini çok fazla zorlama. Bir süre daha bekleyelim.
Debemos ser pacientes.
Üzerimde çok fazla baskı var ve karımın daha da baskı yapmasını istemiyorum.
No tengo ningún problema. Estoy bajo mucha presión y no necesito que mi esposa que agregue aún más.
Tamam mı? Çalışacaksın, savaşacaksın, diğer çocuklardan çok daha fazla hem de ve kazanacaksın.
Entrenas y peleas mucho más que esos tipos.
Çok iyi bir hayatım, muhteşem bir ailem var... ama, bazen baktığında daha farklı, daha fazla birşeyler arıyorsun sanki birşey kaçırmışsın gibi
Él tenia una buena vida, Fantastica familia y todo. Pero a veces miro y veo mas anhelos, como... Si yo hubiera perdido algo, ¿ Sabes?
Çok fazla içmiş ve daha sonra parkta hepsini kusmuş.
Bebió de más y terminó vomitando en un estacionamiento.
- Onu daha yeni dün gece gördün zaten. Onu fazla sıkıştırıp, çok sabırsız biri olduğunu düşünmesini istemezsin. Kesinlikle biraz bekle
Tú la viste ayer, si quieres acostarte ya, y hacerla pensar que estás muy ansioso, esa sería la forma
Çok fazla detaya girmek istemiyorum, ama ancak 36 saat daha yetecek temiz iç çamaşırım kaldı.
No quiero entrar en detalles, pero tengo 36 horas, con la única ropa interior que me queda.
Bana seksenden çok daha fazla gibi geldi!
¡ Esos son un montón más de ochenta!
Kalbinizin kondisyonunu göz önünde bulundurursak daha fazla kemoterapinin çok riskli olduğunu düşünüyorum
Eh, considerando su problema cardíaco, Pienso que más quimióterapia es demasiado riesgoso.
- Çok yakında daha fazla masraf çıkaracak oğlan.
- Te va a costar mucho más pronto.
Çok hoş gülümsüyorsun, daha fazla yapmalısın bunu.
Tienes una bonita sonrisa, deberías sonreír más a menudo.
Senin acından çok daha fazla!
♪ Más doloroso que el tuyo ♪
çok daha fazlası 28
çok daha iyiyim 55
çok daha iyi 204
çok daha iyi hissediyorum 20
çok daha kötü 18
daha fazla 180
daha fazlası değil 36
daha fazlası 45
daha fazla bekleyemeyiz 34
daha fazla yok 20
çok daha iyiyim 55
çok daha iyi 204
çok daha iyi hissediyorum 20
çok daha kötü 18
daha fazla 180
daha fazlası değil 36
daha fazlası 45
daha fazla bekleyemeyiz 34
daha fazla yok 20
daha fazla dayanamam 18
daha fazla bekleyemem 49
daha fazla duymak istemiyorum 24
daha fazla dayanamıyorum 53
daha fazla dayanamadım 19
daha fazla konuşma 31
daha fazla dayanamayacağım 79
daha fazla değil 55
daha fazla yaklaşma 57
fazla 31
daha fazla bekleyemem 49
daha fazla duymak istemiyorum 24
daha fazla dayanamıyorum 53
daha fazla dayanamadım 19
daha fazla konuşma 31
daha fazla dayanamayacağım 79
daha fazla değil 55
daha fazla yaklaşma 57
fazla 31