Çok uzak değil traduction Espagnol
419 traduction parallèle
- Çok uzak değil, ama yol zorludur.
- No está muy lejos, pero es duro.
Çok uzak değil, oraya gitmemiz birkaç saati alır.
Bueno, no está muy lejos - Nos llevará un par de horas llegar allí.
Burası Birherari, çok uzak değil.
Aquí está Birherari, no muy lejos.
Kamp yeri orada.Çok uzak değil. Haydi, gidelim.
Hay un campamento algo más adelante.
- Orası çok uzak değil mi?
- Queda muy lejos.
Çok uzak değil, kasabanın sonunda.
No está muy lejos : en las afueras de la ciudad.
Havaalanından senin işyerin çok uzak değil. Eski ve terkedilmiş bir depo var.
No muy lejos del aerodromo donde trabajas, hay un depósito viejo y abandonado.
Buraya çok uzak değil.
Voy muy cerca de aquí.
Buraya çok uzak değil mi?
Eso está muy lejos, ¿ verdad?
- Çok uzak değil mi?
- Vamos a ver.
Buradan çok uzak değil.
No está lejos de aquí.
Tepedeki manastır harabesinin yanında, Baskerville Konağı'na çok uzak değil.
Cerca de las ruinas de la abadía en la colina, no muy lejos de la mansión.
O dehşet içinde kaynıyor, Çok uzak değil karıncaya.
Deprimida por el desconsuelo, a la hormiga se arrastró por el suelo.
- Evim çok uzak değil.
- Vivo a sólo unas manzanas de aquí.
- Burası çok uzak değil.
Además, estamos muy cerca.
Çok uzak değil... ulaşmak buz takkesine.
No está lejos... alcancemos la capa de hielo.
- Eve nasıl döneceksin? - Çok uzak değil.
¿ Cómo vas a ir tú a San Sebastián con la cuadrilla?
Nerelerdeydin? Yolumun üzerindeki bir dükkanın vitrinine cam takılıyordu buraya çok uzak değil.
venia y, encontre un ventanal le colocaban los cristales.
Baksana, evim çok uzak değil.
Escucha. No vivo lejos de aquí.
Çok uzak değil.
No está lejos.
Hayır, çok uzak değil.
No Señora, muy cerca de aquí.
Çok uzak değil.
No esta muy lejos.
- Küçük bir yer. Çok uzak değil.
Es un sitio pequeño, no muy lejos de aquí.
Kurbağa yumurtaları kadar komik olmasa da o gerçekliğe çok uzak değil.
Y si la broma era renacuajo cerca de la verdad?
Makinelerin sıkıcı ve soğuk işleri yaptıkları bir çağ çok uzak değil.
No muy lejos en el futuro, las maquinas se encargaran del trabajo tedioso y aburrido.
Çok uzak değil mi?
¿ No queda demasiado lejos?
- Çok uzak değil mi?
- ¿ Está muy lejos?
Çok uzak değil.
No está muy lejos.
Çok uzak değil Joey.
No es lejos, Joey.
- Çok uzak değil.
- No está lejos.
Çok uzak değil. - Senin için söylemesi kolay.
Es fácil para ti decirlo.
Sınır buraya çok uzak değil.
La frontera no está muy lejos de aquí.
Hastane çok uzak değil.
El hospital no está lejos.
Doktor Pernath'ı arayacağım. Eğer hastanede değilse evindedir. Evi çok uzak değil.
Llamaré a la Dra. Permat, si ella no está en el... hospital estará en casa, que no está lejos de aquí.
Elbette. İsterseniz yürüyebiliriz. Zaten çok da uzak değil.
- Podemos andar, está cerca.
- Çok uzak değil.
- No.
Buradan çok da uzak değil, Etna dağının eteklerinde.
No están a muchos kilómetros de aquí, en la base del monte Etna.
Cok uzak degil.
Ya estamos cerca.
- Çok uzak değil mi? Benim için bir şey bırakmadı mı?
¿ No ha dejado nada para mí?
Çok uzak değil, biz...
No está muy lejos de aquí.
Çok uzaktalar... Ama bizim gideceğimiz o kadar uzak değil, Bill.
Están lejos... pero la que nos interesa no está tan lejos, Bill.
Annenle mi tanıştıracaksın? Çok uzak değil.
Ya falta poco.
Birazını yolculuğa ayırın! Gitmek için çok uzak değil, Yüzbaşı.
- ¡ Deja algo para el viaje!
- Londra Kulesi'nden mücevherler... polisten uzak dururuz onlar bizim dilimizi konuşmaz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneceğiz... güle güle, hemen dönün ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... fazla gecikmeyin, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın çabuk dönün... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakalın, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz...
"Conocemos a la entrometida policía Pero no conocen nuestra melodía " Hasta luego, ve con Dios ¡ Pip! ¡ Pip!
Senin oteline değil, o çok uzak. Beyler oteline gidiyorum.
Yo voy al otro albergue, al de los Señores.
Anlıyorsun değil mi? Çok uzak orası.
¿ Entiendes que es demasiado lejos?
Çok uzak değil mi?
- ¿ Que vaya hasta el aeródromo a pie?
Bu gerçekten de çok uzak bir ihtimal değil mi?
Eso será algo difícil ¿ no crees?
- Çok uzak değil.
No por mucho tiempo.
Çok uzak değil.
No está muy lejos
Çok uzak değil.
No muy lejos.
çok uzaklarda 16
çok uzak 78
çok uzakta 50
çok uzaklara 31
uzak değil 34
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
çok uzak 78
çok uzakta 50
çok uzaklara 31
uzak değil 34
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66