Çok uzakta traduction Espagnol
1,936 traduction parallèle
- Çok uzakta.
- Muy lejos.
Coconut Grove'dan çok uzakta.
Eso está a kilómetros de Coconut Grove.
Kurbanı çok uzakta aramak gerekmiyor.
No tienes que buscar a la víctima muy lejos...
Daha fazla detaya ulaşmak için hâlâ çok uzakta ama onlar olmalı.
Todavía estamos demasiado lejos para una lectura detallada pero han de ser ellos.
Silah deposunun yeri çok uzakta.
El almacén de armas está demasiado lejos.
Uluslararası sular çok uzakta mı?
¿ Las Aguas Internacionales están lejos?
Paris zaten çok uzakta
Paris parece ya tan lejos,
Buradan çok uzakta.
Está lejos, en York.
William buradan çok uzakta öldü ; umarım hastalık yayılmaz.
William murió en su casa de Warwickshire, la que está lejos de aquí y, si Dios lo quiere, la enfermedad no se propagará.
Burdan çok uzakta bir yer gibi.
Está muy lejos de aquí.
Demek istediğim Oslodan çok uzakta bulunan ufak bir yerleşim yerindendi ve...
Era una de comunidad pequeña en Oslo y...
Hindistan çok muhteşem. Ama çok uzakta.
Pero esá tan lejos, tu sabes, apartada
Beni saran o kolları şimdi çok uzakta.
Sus brazos están tan lejos.
Tavşan çok uzakta olamaz.
El conejo no está muy lejos.
Evim çok uzakta değil.
No es muy lejos.
Burada bana güç veren tek düşünce... senin var olman, günbegün nefes alıyor olman, uyanıyor olman sokaklarda özgürce yürümen... çok uzakta ama benimle aynı gökyüzünün altında.
El único pensamiento que me dá fuerza para continuar dia tras dia... es que vos existis, y que te despertas, respiras, y camina por la calles, libremente. Tan lejos de mi. Pero bajo el mismo amplio cielo.
Ama bana, benden çok uzakta olan ve keşfetmem gereken bir dünya olduğunu gösterdiler. Belki de o dünyada hayatımı geri kazanabilecektim.
El cuál tenía que explorar y allí, o tal vez del otro lado, recuperar mi vida.
Teleskoplar bizi çok uzakta olan şeylere yakınlaştırabiliyor. Peki neden kısmen yakın olan şeylere seyahat etmiyoruz?
Así que, ya que los telescopios nos llevan lo bastante lejos como para acercarnos a ciertos objetos como para que estén al alcance de nuestro programa espacial,
Çok uzakta olamaz.
No estará lejos.
Çok çok uzakta bir yerde.
Está en algún lugar muy, muy lejos.
Çok çok uzakta bir yerlerde.
Está en un lugar muy, muy lejos.
Buradan çok ama çok uzakta.
Está lejos, muy lejos.
Oakland, Los Angeles'tan çok uzakta Marvin.
Oakland esta bastante lejos de Los Angeles, Marvin.
Gece hala çok uzakta.
Todavía queda mucho para la noche.
Ve bir şeye ihtiyacın olursa ben de çok uzakta değilim.
Y si necesitas algo, yo tampoco estaré lejos.
Çok uzakta değil.
No muy lejos.
Çok uzakta olacaksın.
Vas a estar tan lejos.
Ama uygarlıkları, şu an buludundğumuz yerden çok uzakta değil.
Pero su civilización no está muy lejos de aquí.
... Evden çok çok uzakta...
... muy lejos de casa...
Bu konuyu ben kabulleniyorum çünkü ben ufak dokunuşa aldanabiliyorum ve kim çok çok uzakta hoş bir seks istemez.
La mía ha hecho esto porque yo soy un crédulo y un blando demasiado bueno para su propio bien.
- Çok uzakta mısın?
- ¿ Estás muy lejos de aquí?
Onu tutukladığımız gün, bu bölgenin dedektifi beni havaalanına bırakıyordu ve telsizini arayıp olduğumuz yerden çok uzakta olmayan bir evden çocuk çığlıkları geldiğini haber verdiler.
El día siguiente, al que lo detuviéramos un detective local me estaba llevando hasta el aeropuerto y oye un llamado, en el receptor portátil sobre niños gritando en una casa no lejos de donde estábamos.
Naila tırmaladığına göre, çok uzakta olamaz.
Nyla se está poniendo nerviosa, así que no puede estar muy lejos.
Dünya'daydım. Dünya denen bir gezegende. Buradan çok uzakta.
Fue en la Tierra, un planeta llamado Tierra, muy lejano.
O zamandan beri ne zaman onu görsem sen de çok uzakta değilsin. - Yani
Desde entonces cada vez que lo veo, has estado lejos.
Haritanın sınırlarından çok uzakta değiliz.
No estamos lejos de la próxima frontera.
Oraya kadar yürüyemezsin. Çok uzakta.
Y no puedes caminar hasta allá, es demasiado lejos.
Balıkçı kayık ve ağları da açık sulardan çok uzakta terk edilmiş duruyorlar.
Botes de pescar y redes abandonadas, distantes de las aguas abiertas.
Hepsi de 99. Otoyol'dan çok uzakta.
Todos sumamente alejados de la Autopista 99.
Alıcıları artırmak için elimden gelen herşeyi yaptım. Hâlâ çok uzakta.
Sigue estando demasiado lejos.
Bir çok ışık yılı uzakta. Ailem, beni buraya hayatta kalabilmem için gönderdi.
Está a años luz de aquí, y mis padres me enviaron aquí para salvarme.
Ufuk çizgisi daha uzakta ve daha çok katlı.
El horizonte está más distante Más multicapas.
Beth Midtown da, cok uzakta, orada neler oldugunu tanri bilir?
Beth vive en Midtown, está a ese lado, adivina que está en ese lado?
Wow. Bu yer haritada göründüğünden çok daha uzakta.
Queda mucho más lejos de lo que parece en el mapa.
Bu sorunun uzakta olduğu fikrinden kurtulun, daha çok zamanımız var fikrini aklınızdan silin. Zaman kalmadı.
La idea de que ese problema está lejos es un error, quítesela de la cabeza.
Nickleback'ten, "çok uzakta".
"Far Away" de Nickelback.
Şakalaşma, çok daha sinsi şeyleri uzakta tutar.
La levedad ayuda a mantener las cosas más insidiosas en su lugar.
Bunun kadar kurak bir çölde yaşayabilen bir kara kurbağası amfibyumların çok yönlülüklerinin, davranışlarını ve anatomilerini sudan bu kadar uzakta yaşayabilecek kadar uyarlayabilmelerinin etkileyici bir kanıtıdır.
Un sapo que puede vivir en un desierto tan seco como éste es una elocuente evidencia de la versatilidad de los anfibios y la forma en que adaptan su comportamiento y su anatomía para vivir tan lejos del agua.
Artık burada çalışmayacağını, uzakta yaşayacağını düşünmek beni çok üzüyor olsa da.
Aunque me esté matando la idea de pensar que ya no vas a trabajar aquí más. Que te vas lejos...
Motor sesini duyabilmem çok zor, epey uzakta oturuyorum.
Yo vivo muy lejos como para ser capaz de escuchar el motor.
Ama geçit çok uzakta.
Es demasiado lejos como para llevarlo hasta la puerta.
uzaktan 27
uzakta 58
çok üzgünüm 1758
çok üzüldüm 280
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok uzak 78
uzakta 58
çok üzgünüm 1758
çok üzüldüm 280
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok uzak 78
çok üşüyorum 45
çok üzücü 155
çok üzgünüm efendim 30
çok üşüdüm 19
çok uzun zamandır 30
çok utanıyorum 107
çok uzun zaman önce 42
çok uzun sürdü 28
çok uzak değil 39
çok uzun sürmez 60
çok üzücü 155
çok üzgünüm efendim 30
çok üşüdüm 19
çok uzun zamandır 30
çok utanıyorum 107
çok uzun zaman önce 42
çok uzun sürdü 28
çok uzak değil 39
çok uzun sürmez 60