English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ö ] / Önemli bir şey yok

Önemli bir şey yok traduction Espagnol

509 traduction parallèle
- Günaydın Bayan Drake. Mesaj var mı? Önemli bir şey yok.
Un gran show. ¡ De nuevo quebrarás!
Önemli bir şey yok.
No, nada importante.
Önemli bir şey yok.
No es nada
Kaçıp duruyor ama önemli bir şey yok.
Son huidas sin importancia.
Korkarım gelişinde önemli bir şey yok, Henry.
Entonces me temo que ha venido para nada, Henry.
Sevgili Mutti, önemli bir şey yok.
No pasa nada, querida Mutti.
Önemli bir şey yok.
No importa.
Benim için bundan daha önemli bir şey yok.
No hay nada que me importe más en el mundo.
Önemli bir şey yok, bir arkadaşım ne olduğunu bilmediğim bir konuda... tavsiye istiyor.
Nada, algunos amigos míos quieren consejo sobre algo... No sé sobre qué.
Önemli bir şey yok.
Casi nada.
O'Shea için rahip olmaktan daha önemli bir şey yok.
Para O'Shea no hay nada más importante que ser sacerdote.
- Önemli bir şey yok hanımefendi...
Nada, señora.
Önemli bir şey yok.
No mucho.
Birkaç yarası var, ama önemli bir şey yok.
Tiene algunas heridas, pero no es nada grave.
Hayır, önemli bir şey yok.
No, ni aunque sea importante.
- Başka önemli bir şey yok.
- Nada concreto, dos o tres trabajillos, pero es que no me apetece.
Binlerce yeni veri ama önemli bir şey yok. Ve önemli şey... - Oradaki kim?
Miles de hechos nuevos y nada sobre la búsqueda lo principal
- Önemli bir şey yok, yürüyüşe çıkıyorum.
- No, iba a dar un paseo.
- O kadar da önemli bir şey yok.
- ¡ No es para tanto!
Kızımı öldürdün ve benim için daha önemli bir şey yok. Bir şey biliyor olsaydım sana söylerdim.
¡ Usted mató a mi hija y ya no me importa nada... si supiera algo se lo diría!
Önemli bir şey yok.
No hay novedades.
Önemli bir şey yok.
No es nada importante.
Önemli bir şey yok.
Nada de importancia.
- Önemli bir şey yok. - Hayır, teşekkür ederim.
- No tiene importancia.
Northants'li Naughton, taşaktan taşaklı bir tekme yedi. ... ama önemli bir şey yok.
Naughton se dio ayer un golpe en la ceja, pero no fue nada.
Sigortamdan ödünç alacağım. Çocuğumuzdan daha önemli bir şey yok.
Nada es más importante que nuestro hijo, ¿ entiendes?
Rasputin'in Sibirya'ya geri dönmesinden başka önemli bir şey yok.
Casi nada, desde que Rasputín regresó a Siberia.
Önemli bir şey yok.
Nada grave.
Önemli bir şey yok.
No es nada serio.
Hayır, efendim, içinde önemli bir şey yok.
- No, señor. No tenía sentido.
- Önemli bir şey yok.
- Estaré bien.
Bu ilk bölümde önemli bir şey yok.
El principio no es muy importante.
Oh, önemli bir şey yok.
Nada importante.
Önemli bir şey yok.
No vale para nada.
Önemli bir şey yok. Sadece anjin yüzünden olmalı.
Nada grave, angina debe ser.
- Önemli bir şey yok.
- Nada de particular.
Önemli bir şey yok.
No hay porque alarmarse.
Gerçi önemli bir şey de yok.
No es nada importante.
Önemli bir şeyi yok. Şey, yine de, bir çekap yaptırmalı.
Debería hacerse un chequeo.
Yok, bir şey yok, önemli değil.
No, no es nada importante.
- Önemli bir şey yok.
- Nada importante.
Önemli bir şey yok.
Por nada importante.
Senden önemli bir şey yok.
Nada es más importante Que usted es.
- Önemli bir şey yok.
Nada en particular.
Ancak bir erkeğin eline dokunmak, bunun kadar önemli olan bir şey yok.
Pero nada es más importante que tocar la mano del Hombre.
Evet, önemli, ama bu konuda yapabileceğin bir şey yok.
Es importante, ¿ pero qué puedes hacer?
Sana çok önemli bir şey söylemem lazım ama vaktim yok.
- Nada de solemnidades.
Önemli bir şey yok.
- Muy segura. No es nada.
Bu önemli, fakat savunacak bir şey yok.
Genial, pero no hay nada que defender.
Bilinecek bir şey yok. Önemli olan fiyatı.
No creo que haya secretos en la franela, es sólo cuestión de precios.
Önemli bir şey değil. Aile kurmak ya da bir aileyi geçindirmekle alakası yok.
No tiene nada que ver con crear una familia o mantenerla.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]