English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ö ] / Önemli değil mi

Önemli değil mi traduction Espagnol

2,038 traduction parallèle
- Önemli değil mi?
- ¿ No es gran cosa?
Nereli olduğun, ailen, öz kardeşin senin için önemli değil mi?
¿ Ya no te importan tus raíces? ¿ Tu familia? ¿ Tu propio maldito hermano?
Bu kadın senin için çok önemli değil mi, Richard?
Esta mujer es muy importante para ti, ¿ no es así, Richard?
Bu senin için önemli değil mi Mia?
Eso es importante para ti, Mia, ¿ no?
Onlar önemli değil mi?
tan vieja como el tiempo mismo.
Alain, oradan bu piçlerden burada karşılaşmak için kaçmadı. Bize bedeli hiç önemli değil mi?
Alain no escapo de los cerdos de allí, para terminar con los cerdos aquí.
senin için önemli değil mi?
Es importante para ti, ¿ verdad?
Hiçbir şey ama ha bir, ha iki yük taşımışım önemli değil.
Nada, pero... para mi es lo mismo cargar con uno que con dos.
Şu Tanaka denen herif, önemli bir politikacı, öyle değil mi?
¿ Ese Tanaka no es un pez gordo de la política?
Ama önemli değil, artık buralara gelemeyecek değil mi?
Pero, vamos, ya no tienes miedo, ¿ no?
Ama önemli olan çaba, değil mi Miriam?
Sí, pero el esfuerzo es lo que cuenta, ¿ verdad, Miriam?
Eğer aklımdan geçenleri okuyabilseydin, ki okuyamadığına şükrediyorum. Ama hiç önemli değil, çünkü sana yine de söyleyeceğim.
Si pudieras leer mi mente, y me alegro de verdad que no puedas, pero da igual porque te lo voy a decir de todas formas...
Oğlumun barda olup olmaması önemli değil.
Qué importa si mi hijo estuvo en el bar o no, desapareció.
Her zaman sadece ne bildiğin önemli değildir, değil mi, David?
No es siempre lo que sabes, ¿ verdad, David?
Evet, bu saatte aramamin sebebi onemli olmasidir degil mi?
¿ Sí? El hecho que haya llamado tan tarde significa que es importante, ¿ no?
Değil mi? Öyle. Eğer bir şey ayarlayabilirseniz, bu benim için çok önemli.
Si pudiera coordinar algo se lo agradecería.
Boyutun önemli olmadığını düşünürüm, değil mi?
El tamaño no lo es todo.
- Önemli olan düşünmesi değil mi?
La intención es lo que cuenta.
Böyle önemli bir konuda asla yalan söylemezler, değil mi?
Y nunca nos mentirían sobre algo así. ¿ No?
- Önemli değil. - Dün eğlendin mi?
- ¿ Lo pasaste bien anoche?
Önemli değil, değil mi?
No es problema, ¿ verdad?
Her neyse, şu anda önemli değil. Çünkü bağlantım olmaz diyor.
De todas formas, da igual porque mi contacto dice que ya no hay nada que hacer.
Yani bu önemli bir şey olabilir, değil mi?
O sea... Eso podría ser... importante, ¿ verdad?
Anladım benim hayatım önemli değil çünkü yakında öleceğim öyle mi?
Entonces mi vida no es prioritaria, porque de todos modos moriré pronto.
Çok emeğim var, bebeğim gibi, ama cenaze başı beklemeye gitmek daha önemli, değil mi?
Es mi creación, pero siento que es más importante ir al velatorio.
- Özür dilerim. - Önemli değil. Önemli değil, değil mi?
- está bien disculpa - está bien está bien, verdad?
Tek önemli olan bu değil mi?
¿ No es eso lo único que importa?
Benim hikayem önemli değil.
Mi historia no es importante aquí.
Mahkeme nezdinde neyle sorunum olduğunun önemli yok, değil mi?
Mis problemas son irrelevantes delante de una corte, no?
Önemli olan da bu değil mi?
Eso es lo que importa, ¿ cierto?
Heyecanım, aşırı düşmanlık gibi anlaşıldı deyip geçelim. Önemli değil.
Bueno, digamos que mi pasión fué malinterpretada como... antagonismo extremo.
Bundan daha önemli işlerin var, öyle değil mi?
No deberías preocuparte por él. ¿ Verdad?
- Önemli değil.Oğlum arıyor.
- Es... es... no es nada. Mi hijo.
- Tatlım benim için önemli olan hangi üniversiteye girdiğin değil nasıl bir insan olduğun.
Corazoncito, lo que mas me preocupa a mi no es a que universidad vayas. Es la clase de persona en la que te vas a convertir.
Beni kesmen önemli değil!
¡ No dudes en cortarme a mi también!
- Kendine mi zarar verdin? - Önemli bir şey değil.
- ¿ Te golpeaste?
Önemli, değil mi?
Eso es lo importante, ¿ no es cierto?
Yani, önemli olan düşünmek, öyle değil mi?
La intención es lo que cuenta, ¿ verdad?
Şu anda önemli olan bu değil, öyle değil mi?
Ahora eso no importa, ¿ no?
Böylelikle, bütün hayatın boyunca uyuşturucu çekebilecektin, nitekim hayatının en önemli hedefi buydu, değil mi, Burt?
Así podrías seguir haciendo redadas y drogándote durante el resto de tu vida porque ese fue tu mejor momento, ¿ cierto?
Önemli olan da bu değil mi?
¿ No es lo único que importa?
- Önemli bir şey değil mi?
- ¿ Nada?
Bu önemli bir şey, değil mi?
Eso debe contar para algo, ¿ cierto?
Yani kimse kaymaya gidemicek, ne önemli. Olay şu ki bu çok kötü değil, değil mi?
entonces, nadie va a esquiar, gran cosa. el asunto es que no es tan malo.no es asi?
Ama önemli olan, hepsi arabamın yanındalar, ve senin arabanı da garajdan çıkarmak mümkün değil.
Tenemos que distraerlos y echarlos de aquí. Pero tienen mi auto vigilado y no podemos sacar el tuyo del garaje.
Cadılar bayramındayız ve bu da senin için önemli bir tetikleyici, değil mi?
Es decir, es Halloween, y Halloween es un gran disparador para ti, ¿ verdad?
Cehennemden kaçtın. Maçtan daha önemli, değil mi?
¿ No es eso más importante que un juego?
sezonlaru kucaklar ve öper. Ibeni bir baba gibi tutmak yerine ve bana önemli değil diyor, bebeğim. unut gitsin...' Kendini vurdu.
En vez de abrazarme como haría un padre... y decirme que está bien, mi niña, olvídalo... ese cabrón se disparó.
Onun kariyerinde önemli bir rolün var değil mi?
Tú tienes la clave para que él arme su carrera.
Artık önemli konulara odaklanabiliriz, değil mi?
Ahora puedes concentrarte en lo que realmente importa ¿ no?
Önemli olan da kazanmak, değil mi?
¿ Y sólo se trata de ganar, verdad?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]