English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ A ] / Ama bugün

Ama bugün traduction Français

4,660 traduction parallèle
Ama bugün tanıklık yapıyorsun.
Mais tu témoignes aujourd'hui.
Ama bugün annemin doğumgünü değil ki.
Mais ce n'est pas l'anniversaire de maman.
Zamanı gelince yaparım ama bugün değil, tamam mı?
Je regarderai votre affaire quand j'aurai le temps. Pas aujourd'hui, d'accord?
Ama bugün Sektöre gelmesine engel olmadı bu.
Mais ça ne l'a pas empêchée de venir au secteur aujourd'hui.
Normalde aramanızı cevaplamazdım ama bugün iyi halimdeyim.
Normalement, j'ignorerais votre appel, mais je suis de bonne humeur aujourd'hui.
- Tamam. - Ama bugün değil.
Mais pas aujourd'hui.
Üzgünüm ama bugün yoğun bir gün ve...
Non, désolée. Je suis occupé aujourd'hui...
Ama bugün sana söyleyeceğim tek şey ;
Mais aujourd'hui je te dis...
Üzgünüm ama bugün Truch'ı... çok fazla göreceğimizi sanmıyorum.
Désolé, mais je ne pense pas que nous allons voir beaucoup de Trunch aujourd'hui.
Bart normalde Taco gecesinde burada olur ama bugün muy tarde ( geç kaldı ).
D'habitude, Bart est le premier pour la soirée Taco, mais il est muy tarde.
Beş.Çoğu da arkadaşlara ama bugün tanımadığım biriyle görüşmem var.
Cinquième. La plupart du temps pour les amis, mais j'ai une réunion aujourd'hui avec quelqu'un que je ne connais pas encore.
Ama bugün Küba denince akla rom geliyor.
Mais aujourd'hui, en pensant à Cuba, on pense au rhum.
Ama bugün, buğday kremamız var.
Mais c'est de la crème de blé. Hourra!
Yine göstereceğim, ama bugün değil.
Je le serai encore, mais pas aujourd'hui.
Zaman zaman güçsüz hissetmek normaldir. Yürüyüş yapar, bağırısın ve kimse seni duymaz. Ama bugün size güçlü olduğunuzu söylemeye geldim.
On se sent parfois sans aucun pouvoir, comme quand on descend dans la rue, que l'on marche et que l'on crie, et que personne n'entend.
Zaman zaman kulak asmadıklarını düşünürsünüz, ama bugün size sizi dinlediklerini söylüyorum.
Oui, parfois, vous avez l'impression que vous n'êtes pas écoutés, mais je suis là pour vous dire que vous l'êtes. Vous êtes écoutés.
Ama bugün... O adamın Dominic olduğunu öğrendim.
Et aujourd'hui... j'ai réalisé que cet homme était Dominic.
Bill, yanlış anlama ama bugün her şeyi ilk ağızdan duymak istiyorum.
Sans vous manquer de respect, Bill... mais je veux de la transparence.
Tamam. Dövüşeceğim seninle. Ama o gün bugün değil.
Très bien, je vais t'affronter... mais pas aujourd'hui.
Ama o gün bugün değil.
... mais pas aujourd'hui.
Bugün halledeceğim ama.
Régler ça aujourd'hui.
Ama bugün...
peut-être bien que c'était le cas, mais aujourd'hui...
Bugün Selfridge'leri yanına almış olabilirsin. ama Loxley senin adını kirletmeye başladığında nereye kadar destek olacaklar sanıyorsun?
Oh, vous pouvez bien avoir aujourd'hui l'oreille de Selfridge... Mais combien de temps croyez-vous qu'il vous soutiendra quand Loxley commencera à traîner votre nom dans la boue?
Ama eğer fotosentezin ticaret sırlarını ortaya çıkarabilirsek bugün sırtımızı yasladığımız diğer tüm enerji kaynaklarının - kömür, petrol, doğal gaz - modası geçmiş olacak.
Mais si nous pouvions trouver le secret de la photosynthèse, toutes les autres sources d'énergie sur lesquelles nous dépendons, charbon, huile, gaz naturel, deviendraient désuets.
Ben çocukları önceden bulduğumuz bir kampa götürecekti. Ama orayı aradığımda Owen ve Ellie'nin bugün gelmediğini söylediler.
Ben prévoyait de les amener à ce centre de loisirs, mais j'ai appelé et Owen et Ellie ne s'y sont pas présentés aujourd'hui.
Konforlu Gökyüzü Hava Yollarındaki çalışanlardan hiçbiri bugün Ben Logan'ı ya da çocuklarını görmemiş. Ama adam son iki yılda üç kere uçuş planına uymamaktan ceza almış.
Personne chez Preferred Skies n'a dit avoir vu Ben Logan ou ses enfants aujourd'hui, mais au cours des deux dernières années, il a eu trois amendes pour ne pas avoir donné de plan de vol.
Bugün değil belki, ama yakında.
Peut-être pas aujourd'hui, mais, euh... bientôt.
Bağlantıyı açamıyorum ama Holbrook'un bugün savcıya gönderdiği bu belgeyi buldum.
Je ne peux pas ouvrir ce lien, mais j'ai trouvé cette déclaration qu'Holbrook a envoyé au procureur.
Bugün burada toplanmamızın nedeni bu iki çok ama çok tutkulu adamın saf ve büyülü aşkını kutlamak.
Nous sommes réunis aujourd'hui pour oèlèbrer l'amour pur et magique de oes deux hommes passionnément amoureux.
Ama eğer bugün o kızla karşılaşsaydım, ikimizden birine zarar gelmeden caddede yürüyemezdik bile.
Mais, si je la rencontre aujourd'hui, nous ne pourrons pas descendre la rue ensemble sans causer du mal à l'un ou à nous deux.
Bugün benim oğum günüm değil ama Maggie'ninki yakında.
C'est pas mon anniversaire... mais c'est celui de Maggie bientôt.
Belki bugün olmadı ama durmayacaklardı.
Peut-être pas aujourd'hui. - Ils n'auraient pas arrêté.
Video tamamen şifrelenmişti ama sanırım bugün şifreyi kırıp oynatabilirim.
Tout été crypté, mais... je pense pouvoir réussir à le lire.
Bugün telefonsuz kalmak istemiyorum ama fotoğraf çekimlerine de geç kalmanı istemem.
Je déteste ne pas l'avoir aujourd'hui, mais je ne veux pas que tu sois en retard pour les photos.
'Ama bugün biraz geç kaldım, bunun için üzgünüm.'
Pardonnez-moi du retard.
Bilirsin, ah... size bu söylemek bana ihtiyacın yok, ama bugün iyi yaptın.
Tu sais, uh...
Ama o haklı, Biz, kahramanlarız çünkü bugün, herkese balık kızartması vericez.
Mais il a raison, nous sommes des héros aujourd'hui, on va faire frire le repas de tout le monde.
- Will, bugün 20 yaşında adına Joe diyeceğimiz birini bulduk. Ama senin de girişte bahsettiğin gibi bu onun gerçek adı değil.
Will, plus tôt dans la journée, nous avons pu trouver un jeune homme de 20 ans, que nous appellerons Joe, même si ce n'est pas son vrai nom, comme vous l'avez précisé.
Çocuk bakımı konusunda biraz raydan çıkmış olduk bugün biliyorum ama işleri yoluna koyduk şimdi.
Je sais que ça n'a pas été une promenade de santé, mais maintenant on a le vent en poupe.
Bugün tek yapmak istediğim uzanıp ağlamaktı ama böyle bir lüksümüz yok.
Tout ce que je voulais aujourd'hui c'était m'allonger et pleurer, mais on n'en a pas eu l'occasion.
Bugün dinlenip dolambaçlı yoldan gitmeyi ve işimizi sağlama almayı öneririm ama bunu yapmayacağını biliyorum.
Je pense qu'on devrait prendre une journée, faire un détour et la jouer sûr, mais je sais que ce n'est pas ce que tu veux faire.
Ama şu anda, bugün buradayız.
Mais on est ici, en ce moment.
Ama nasıl olduysa işte, arkadaşınız Watson bugün çıkıyor.
Mais il se trouve que votre amie Watson va sortir aujourd'hui.
Bugün yemekte ne servis edeceğine bağlı ama düşüneceğim.
Ça dépend de ce qu'on nous sert ce midi, mais j'y penserai.
Ama istediğim zaman umarım bugün olanları hatırlarsın.
Mais quand je le ferai, J'espère que tu te souviendras de ce qui s'est passé aujourd'hui.
Buna inanmayacaksın ama arkadaşım Janet ve ben bir aydır Grönland'dayız ve bugün Reykjavík'e geliyoruz.
Tu vas pas le croire, mais mon amie Janet et moi, on vient de passer un mois au Groenland et on arrive à Reykjavik aujourd'hui. Tu veux nous attendre à l'aéroport?
Tamam, bugün senin kıçına ilerleyen şey neydi bilmiyorum, ama umarım kraliçe seçim konuşmamız esnasında geri gider.
Je ne sais pas ce que tu as aujourd'hui mais j'espère que ça va ressortir dans ton discours à l'assemblée du bal.
Ama ne bugün, ne de sonrasında kimse benim boğazımı kesmeyecek.
Mais personne ne fendra ma gorge aujourd'hui... ou n'importe quand d'ailleurs.
Bugün için birlikte çalışıyoruz Gabe. Ama bu iş bittiğinde sıra sana gelecek.
On travaille ensemble aujourd'hui, mais quand ce sera terminé... je vous aurai.
Ama eğer gitmek Oprah göster bugün Bugün aynı şeyi söylemek ben sonra tekrar söyledi Ben suçlu olacaktır.
Mais si je devais retourner dans l'émission d'Oprah aujourd'hui et dire exactement la même chose qu'à l'époque, je serais coupable.
Ama madem bugün doğum günün. Lisansını yenilemen için seni motorlu taşıtlar dairesine göndereceğim.
Mais comme c'est votre anniversaire, je me contenterai de vous envoyer le faire refaire sur-le-champ.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]