English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Ben ne olacağım

Ben ne olacağım traduction Français

940 traduction parallèle
Misato, ben ne olacağım? Tüm gemiler, 1. seviye savaş durumu.
Je... à la station de combat numéro 1.
Peki ya ben ne olacağım?
Mais que vais-je devenir?
Peki ben ne olacağım?
Et moi, alors?
Ben ne olacağım?
Etais-je invité?
Size göre hava hoş. Ya ben ne olacağım?
Je n'ai pas envie de partir brusquement aux Indes.
Ya ben ne olacağım?
Et moi, alors?
Ben ne olacağım, ya hislerim?
Et mes sentiments?
- Ben ne olacağım?
- Et moi?
- Steve, ben ne olacağım?
Steve, et moi?
Ben ne olacağım?
- Pas toi, peut - être, mais moi?
Ben ne olacağım?
Et moi, qu'est-ce que je deviens?
- Ben ne olacağım?
Et pour moi?
- Ben, ben ne olacağım?
- Et moi?
Anlamıyor musun? O adam Firavun'u kurtarmamış olsaydı bugün ölmüş olsaydı ya da eğer yarın ölürse Ben ne olacağım?
Si Pharaon n'avait pas été sauvé, ou s'il mourait demain, que deviendrais-je?
Ben ne olacağım
Que serai-je?
İyi fikir, ama ben ne olacağım?
Et moi alors?
Ben ne olacağım?
Tant pis, je te suivrai. Et moi, alors?
Ya ben ne olacağım " diye ağladım.
"Et moi, que vais-je devenir?".
- İyi de ben ne olacağım?
- Oui, mais moi...
Peki ya ben ne olacağım?
Et moi alors?
Ben ne olacağım?
" Et moi?
Peki ya ben ne olacağım?
Et moi, alors?
- Ya ben ne olacağım?
Et moi? Je suis votre favori.
Anlatırsam, ben ne olacağım?
Si je vous le dis, que va-t-il m'arriver?
Tiyatro yeniden açıldığında, ben de locamda olacağım yine.
Lors de la prochaine saison, je ne manquerai pas d'être dans ma loge.
Ben ne halde olacağım dersin?
Et moi, que crois-tu que ça me fasse?
Ne olur olmaz ben tam arkanda bekliyor olacağım.
Je serai juste derrière toi, au cas où tu aies tort.
Şampiyon olunca emirleri ben veriyor olacağım. Neyin ne zaman yapılacağını ben söyleyeceğim.
Une fois champion, je commanderai.
Peki ya ben ne olacağım Bay Roberts?
Et moi?
- Ben ne olacağım?
Qu'est-ce que je vais devenir?
Ne olursa olsun ben her zaman yanında olacağım.
Et je serai toujours tout près, quoi qu'il arrive.
Acaba, düğünümden bir ay önce ben ne yapıyor olacağım?
Qu'est-ce que je ferais un mois avant mon mariage?
Ben hiç böyle olacağını tahmin etmemiştim...
Jamais je ne m'en serais douté.
Meredith buluşma noktasında beklerken ben çoktan kaçmış olacağım.
Pourquoi? Je ne serai pas au rendez-vous de Meredith.
Peki ben ne olacağım? - Seninle Dallas'ta buluşuruz.
Et moi, alors?
Benim yerime bir başkası uçar. Peki ben ne elde etmiş olacağım?
Quelqu'un d'autre le fera décoller.
Peki ben nasıl çiftçi olacağım? Aptal!
- On ne s'improvise pas paysan.
ve o ölürse, ben bir hiç olacağım, eğer kraliçe olmazsam hiçbir şeye sahip olamayacağım.
S'il mourait, je ne serais rien, je n'aurais rien! A moins d'être la reine...
Ben de kanun adamı olacağımı düşünmezdim.
Je ne m'y voyais pas non plus.
Ben sadece ne olacağıyla ilgileniyorum.
Seul l'avenir m'intéresse.
Belki bunu korkakça bulabilirsin. Ne var ki, savaş başladığında sırtını verebileceğin tek kişi de ben olacağım.
Mais, au moment du combat, tu n'auras peut-ętre que moi... sur qui tu pourras compter.
Söyleyin Bayan Giddens, sizce ben büyüyünce ne olacağım?
Et moi, Mlle Giddens, que ferai-je plus tard?
Söz veriyorum, Onun başına gelecek her sorunda ben yanında olacağım.
Rien de mal ne lui arrivera tant que je serai avec elle. Je le promets.
Ben her zaman hayvan peşinde olacağım, Eve.
Je ne pourrai jamais m'en empêcher.
Ama eğer beş gün geçtikten sonra dönersem beni içeri almayın. Kalbime bir hançer saplayın. Çünkü ben de bir Wurdulak olmuş olacağım.
Mais si je devais revenir après que le cinquième jour soit passé... ne me laissez pas entrer... et transpercez-moi le cœur d'un coup d'épée... parce que cela voudra dire que je serai moi aussi un wurdalak. "
Böyle konuşamayız çünkü ben de orada olacağım.
Ne parle pas comme ça.
- Ben hep bir hiç olacağım.
Je ne serai jamais rien.
Bundan sonra ben telefon, mektup ve evraklar aracılığıyla var olacağım.
Dorénavant, on ne pourra me joindre que par téléphone ou par écrit.
Şoke olmanızı anlıyorum, çünkü çok ani ve beklenmedik. Bir zenciye aşık olacağımı ben de sanmazdım.
Papa, je sais que c'est un genre de choc parce que c'est soudain et inattendu... et qu'il ne m'est jamais venu à l'idée, que je puisse être amoureuse d'un Noir.
Bir gün çok meşhur olacağım ve ben o zaman insanların bu boktan küçük resimleri bulmalarını istemiyorum. ... onları çok küçükken yapmış olsam bile.
Un jour, je serai célèbre, et ce jour-là, je ne veux pas qu'on trouve ces peintures ridicules, même si j'étais enfant quand je les ai faites.
- Ben ne olacağım, efendim?
- Et moi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]