English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Ben ne yapmalıyım

Ben ne yapmalıyım traduction Français

125 traduction parallèle
Ben ne yapmalıyım?
Ça montre bien son enthousiasme. Et je dois faire quoi?
Şimdi sorun şu : Ben ne yapmalıyım?
Bon alors, qu'est-ce que je pourrais bien faire?
- Ben ne yapmalıyım?
Je fais quoi?
Sence ben ne yapmalıyım?
A ma place, tu ferais quoi?
Peki ben ne yapmalıyım?
Je suis censé faire quoi?
Sence ben ne yapmalıyım?
Et moi, que devrais-je faire, selon vous?
Ben ne yapmalıyım?
Que devrais-je faire?
Ben ne yapmalıyım? Sen ne yapmalısın? Benimle hiç konuşmuyorsun.
Qu'est-ce que tu perçois en moi, que tu mets sur la toile?
- Peki ben ne yapmalıyım? - Hiçbir şey!
- Rien, absolument rien.
Ben ne yapmalıyım?
Qu'est-ce que je fais?
- Peki ben ne yapmalıyım?
- Et moi je fais quoi? - Tiens le bol!
Ben ne yapmalıyım? Elbiselerimi çıkarıp üzerine mi atlamalıyım?
T'attends sans doute que je me foute à poil pour te sauter.
Anne, anne, ben ne yapmalıyım? ...
Papa, papa, ça ne va pas!
Anne, anne, ben ne yapmalıyım,
Papa, ça ne va pas
Anne, anne, ben ne yapmalıyım?
Papa, papa, ça ne va pas...
Peki, ben ne yapmalıyım, Monsieur Farley?
Que puis-je faire pour vous?
Ben ne yapmalıyım?
Que dois-je faire?
- Ben ne yapmalıyım?
- Que dois-je faire?
Peki şimdi ben ne yapmalıyım?
Qu'est-ce que je suis supposé faire?
Ben ne yapmalıyım?
- Je fais quoi?
- Fakat ben ne yapmalıyım?
- Non, mais que suis-je sensé faire?
- Ben ne yapmalıyım?
- Bon, je fais quoi alors?
Demek normal, peki ben ne yapmalıyım?
Oui, j'ai compris, mais qu'est-ce que je dois faire?
- Sadece bir defa. - Ben ne yapmalıyım?
Je veux voir Sara, une fois seulement.
Peki, ben ne yapmalıyım?
Je fais quoi?
Ben ne yapmalıyım? Onlar dört kişiler.
Dites lui que c'est une urgence.
Peki ben ne yapmalıyım?
Ils m'ont même battu.
Ben ne yapmalıyım?
Et moi, qu'est-ce que je peux faire?
Peki ben ne yapmalıyım?
- D'après toi je dois faire quoi?
Sence ben ne yapmalıyım?
Et moi, qu'est-ce que je dois faire, alors?
Etrafımda birisi kötülük yaparken ben ne yapmalıyım?
Qu'est-ce que je dois faire quand un pote ne veut que déconner?
- Ben ne yapmalıyım?
- Je fais quoi?
Ben de eski halime dönüp "Benimle gemiye gelmen için ne yapmalıyım" dedim.
D'emblée, je lui sors le grand jeu. "Y a-t-il une chose qui t'inciterait ä m'accompagner sur le bateau?"
Ya ben? Ne yapmalıyım?
Que dois-je faire?
Şimdi ne yapmalıyım? Neyim ben?
J'ai dû tuer untel, et untel.
Ben sadece bir memurum, yaşamak için bunu yapmalıyım.
Je ne suis qu'un policier, je suis obligé de le faire pour vivre.
Tanrım, ben ne şimdi ne yapmalıyım?
Je l'endors en chantant ou quoi?
Ben bilmiyorum ne yapmalıyım.
Je... ne sais pas... quoi... faire.
Ben ne yapmalıyım?
Je fais quoi?
Katilin ben olmadığıma inanman için ne yapmalıyım?
Que dois-je faire pour te prouver que je ne suis pas un tueur?
Bu yüzden bana neler olduğunu öğrenmek zorundayım ve ben-ben bunu evde yapmalıyım.
Je dois trouver ce qui ne va pas, et je dois le faire toute seule.
Eğer kimse bu konuda bir şey yapmayacaksa ben kendi başıma yapmalıyım.
Si personne ne fait rien... il faut que je fasse quelque chose.
Sence ben ne yapmalıyım?
- Que devrais-je faire à votre avis? - Je...
Ben horoz dövüşü nasıldır bilmiyorum. Bir görüşüm yok. Ne yapmamız gerekirse, yapmalıyız.
Je le dis sans m'y connaîître en coqs!
Ne yapmalıyım ben?
"Dieu! Qu'avez-vous fait?"
Yani, ne, ben mi yapmalıyım?
Alors, c'est à moi d'y aller?
Bu kalemle ne yapmalıyım şimdi ben?
Ce stylo va me servir à quoi maintenant?
O zaman ne yapmalıyım ben?
Que pourrais-je faire d'autre, sinon?
Ah, dostum, ne yapmalıyım ben?
Qu'est ce que je dois faire? ...
Ben ne yapmalıyım?
Rien.
Şimdi Trip öldü ve ben tüm yaşananların ne kadar değerli olduğu hakkında... bir konuşma yapmalıyım.
Maintenant, Trip est mort et je dois prononcer un discours sur la valeur de tout ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]