Benden ne istiyorlar traduction Français
59 traduction parallèle
Peki benden ne istiyorlar?
Et quoi, que dois-je faire de plus?
Baba, benden ne istiyorlar? Artık Peppino'yu istemiyorum. Yok öyle yağma!
Papa, je ne veux plus de Peppino.
Benden ne istiyorlar?
Que me veulent-elles?
Benden ne istiyorlar?
Que me veulent-ils?
Benden ne istiyorlar?
Qu'attendent-ils de moi?
- Benden ne istiyorlar, hı?
- Je m'y connais. - Tu connais rien à rien.
- O zaman benden ne istiyorlar?
- Alors, pourquoi veulent t'ils encore me tuer?
Ne yapıyorlar orada, benden ne istiyorlar?
Quel est le propos de ce rassemblement? Que me veulent-ils?
Benden ne istiyorlar?
Pourquoi me pourchasse-t-il?
Benden ne istiyorlar?
Qu'est-ce qu'ils me veulent?
- Peki benden ne istiyorlar?
- Que veut-il de moi?
- Peki benden ne istiyorlar?
Que me veulent-ils?
Kim bunlar, benden ne istiyorlar...
Qui sont ils? Qu'est ce qu'ils me veulent?
Benden ne istiyorlar?
Que veulent-ils?
Benden ne istiyorlar?
Mais qu'est-ce qu'ils me veulent?
Benden ne istiyorlar?
Pourquoi ils me foutent pas la paix?
Benden ne istiyorlar?
Qu'est-ce qu'on me reproche?
- Yüzbaşı, bunu niye yapıyorlar? - Benden ne istiyorlar? - "Onlar" kim?
Mardi, un homme est venu pour relever le compteur d'eau.
Benden ne istiyorlar? - Bilmiyorum
- Quel rapport avec moi?
Benden ne istiyorlar?
Que veulent-ils de moi?
Peki ama benden ne istiyorlar?
Mais qu'est-ce qu'ils me veulent?
- Benden ne istiyorlar?
- Que me veulent-ils?
- Yani, benden ne istiyorlar?
- Et alors, que me veulent-ils?
Peki benden ne istiyorlar?
Et que me veulent-ils?
Peki benden ne istiyorlar?
- Pourquoi tu me suis?
Benden ne istiyorlar?
C'est dingue. { \ pos ( 192,210 ) }
Benden ne istiyorlar?
Que me vouIaient-iIs?
Benden ne istiyorlar ki?
Qu'est-ce qu'ils me veulent?
- Benden ne istiyorlar?
Que veulent-ils?
Onu incelediğinizde, öylece oturmuş sessizce düşünürken âdeta beynindeki çarkları yavaş yavaş çevirmeye çalışıp "Benden ne istiyorlar" diye düşündüğünü görebilirsiniz.
Quand on le regarde, assis là, à faire des longues pauses, on voit très bien les rouages qui se mettent en marche dans sa tête, quoique lentement, il se demande : "Que veulent-ils de moi?"
Benden ne istiyorlar anlamıyorum.
Si abstrait que j'ai du mal à croire que ça me concerne.
Daha ne istiyorlar benden?
Que leur faut-il?
Ne istiyorlar benden?
Il me cherche, celui-là.
Benden daha ne istiyorlar?
Que veulent-ils de plus?
Kokudan, pislikten nefret ediyorum askerler üzerinde, malzemeler bittiği için kloroformsuz ameliyat yapılırkenki çığlıklardan. Bu sefer ne istiyorlar benden?
Oui, l'odeur, la saleté, les cris des soldats opérés sans chloroforme car il n'en reste plus.
Ne istiyorlar benden?
C'est Ia boisson.
- bakalım benden tam olarak ne istiyorlar.
Ça ne coûte rien.
Ne zaman birisi Kit Ramsey ile akrabalığımı keşfetse benden kendilerini onunla tanıştırmamı istiyorlar, ve bunu anlıyorum.
Quand quelqu'un decouvre que je suis de la famille de Kit Ramsey, il veut lui etre presente, et je peux comprendre ca.
Jüri görevi mi? Benden jüride bulunmamı mı istiyorlar?
Je ne vais pas m'occuper des garçons tout seul.
Ne istiyorlar benden? Üç çocuğum ve koşuşturmam gereken bir evim var.
Je travaille 38 heures par semaine.
Eğer o bir komandoysa, benden onu kurtarmam için ne gerekiyorsa yapmamı istiyorlar.
Si c'est un ranger, ils veulent que j'essaie de passer par lui.
Bu anlaşmada benden tam olarak ne istiyorlar?
Alors ce marché... Qu'est-ce qu'ils attendent de moi exactement?
Bu anlaşmada benden tam olarak ne istiyorlar?
Pour ce marché, ils attendent quoi de moi, au juste?
Kimin için çalışıyorsun, ve benden ne halt istiyorlar?
Pour qui travailles-tu et qu'est-ce qu'ils me veulent?
Benden ya kanımı ya bağırsaklarımı ya da başka bir organımı istiyorlar, ne bileyim.
Ils veulent mon sang... ou mes tripes... Je sais pas quoi.
- Onlara ne isim vereceğimi bilmiyorum ama seni benden ayırmak istiyorlar.
- Je ne sais pas leur nom, mais ils veulent nous séparer.
Bir şirket olarak onlara istihdam yarattım benden daha ne toplum hizmeti yapmamı istiyorlar?
Quel est le verdict? s'il vous plaît.
Bu yolsuzluğun bitmesini benden daha fazla istiyorlar.
Et ils ne veulent plus de cette corruption autant que moi.
Ne istiyorlar benden?
Que me veulent-ils?
- Benden ve bebeğimden ne istiyorlar?
Que me veulent-ils? - Que veulent-ils à mon enfant?
Murph, yayıncılar benden bu kitabı yazmamı istiyorlar çünkü onların ne istediğini tam olarak biliyorum.
Murph, la raison pour laquelle les éditeurs me demandent d'écrire des livres comme celui la est parce que je sais exactement ce qu'ils veulent.
benden ne istiyorsun 357
benden nefret ediyor 82
benden nefret ediyorsun 55
benden nefret mi ediyorsun 24
benden ne istiyorsunuz 136
benden nefret etme 19
benden ne yapmamı istiyorsun 37
benden ne yapmamı istiyorsunuz 19
ne istiyorlar 97
bender 52
benden nefret ediyor 82
benden nefret ediyorsun 55
benden nefret mi ediyorsun 24
benden ne istiyorsunuz 136
benden nefret etme 19
benden ne yapmamı istiyorsun 37
benden ne yapmamı istiyorsunuz 19
ne istiyorlar 97
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
bende de var 25
benden bu kadar 130
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
bende var 92
benden hoşlanıyor musun 28
bende 490
benden 238
bende de var 25
benden bu kadar 130
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
bende var 92
benden hoşlanıyor musun 28